«AYŞECİK» namı ile
maruf Zeynep Değirmencioğlu 16 yaşında artık. Yeşilçam'da
çocukluk defterini kapattı, genç kızlık defterini açtı. O da
Türkan ablası, Hülya ablası, Filiz ablası gibi filimlerde rol
icabı seviyor, seviliyor.
Fenerbahçe’nin genç
futbolcusu Serkan 22 yaşında. 1.78 boyunda, 68 kilo ağırlığında.
5 yıldır Fenerbahçe takımında. Bütün ideali milli takımda
oynamak, yeşil sahalara «Elveda» diyinceye kadar Fenerbahçe
formasını sırtından çıkarmamak.
İşte biri sinema
dünyamızın, diğeri de spor dünyamızın asları olan bu iki
gencin aralarındaki aşk dedikodusu son günlerde aldı yürüdü.
Setlerde, yeşil sahalarda konuşulan tek konu bu. Gazeteler,
mecmualar nişanlanacaklarını, Ayşecik'in bu ümitsiz aşk
yüzünden intihara teşebbüs ettiğini, Serkan'ın Ayşecik'ten
başka bir kızı sevdiğini, hatta onunla nişanlanma hazırlıkları
içinde olduğunu yazıyorlar. Bu yazılanlarda gerçek payı ne
kadardır? İsterseniz bu sorunun cevabını vermeden önce böyle
bir aşkın aslı var mı, yok mu onu araştıralım; sonra
dedikoduları eleştirelim, en sonunda da Serkan'ı dinleyelim.
Ayşecik'le yapılan
röportajlarda hep babası senarist Hamdi Değirmencioğlu konuşur.
Ayşecik’in 5, 6 yaşında olduğu yıllardan kalan bu huy Hamdi
Değirmencioğlu’nda alışkanlık haline gelmiştir. Bakın baba
Hamdi Değirmencioğlu bu konuda neler söylüyor: «Zeynep'in
Serkan'a aşık olduğu yalan ve dedikodudan ibaret. Aralarında bir
samimiyet olduğunu zannetmiyorum. Hatırladığıma göre, iki yıl
önce bir filim setinde karşılaşmışlardı, hepsi o kadar. Sonra
biliyorsunuz, Ayşecik genç kız rollerine çıkıyor ama, çocuk
daha.»
Dedikodular ise daha
başka türlü. Serkan'ın komşuları iki yıldan beri Ayşecik'in
Serkan'ın evine gelip gittiğini iddia ediyorlar. Hatta geçenlerde
Serkan’dan dönerken Kadıköy İskelesi’nde denize düşmüş.
Allah göstermesin az daha vapurla iskele arasında kalıyormuş
Serkan'ın judocu olan kardeşi kurtar mış. Sonra bir defasında
Ayşecik'le Serkan ufak bir kıskançlık kavgası yap mışlar.
Ayşecik hüngür hüngür ağla mış, «Sen beni sevmiyorsun,»
diye.. «Pamuk Prenses» filmi çekilirken Serkan Antalya’ya gitmiş
Ayşecik'i görmek için. Gazetecilere yakalanmışlar, ama araya
giren eş dost olayın büyümesini önlemiş. Bu misalleri yer ve
zaman göstererek çoğaltmak mümkün.
Gelelim Serkan'a. O ne
diyor bu konuda acaba? Samimi çocuk. Her şeyi açık açık
söylüyor. Saklamaya, gizlemeye lüzum görmeden. «Zeynep'le iki
yıl önce Haydarpaşa garında filim çevirirken tanıştım,» diye
anlatıyor. «Babası Hamdi Değirmencioğlu beni beğenmiş, haber
gönderdi, sete gelmemi istedi. Kalktım gittim ama, artist olmak
hevesiyle değil... Filimcileri bir göreyim bakayım dedim kendi
kendime.
«Sonradan öğrendim,
Zeynep bana aşık olmuş. Bir gün, önce telefon etti, arkasından
da benim, 'Gelme görülürsün, skandal olur,' dememe aldırmayarak
evime geldi. Şaşırdım kaldım. Sonra bu gelip gitmeler sıklaştı.
Ondan hoşlanmaya başlamıştım, ama o çok küçüktü daha.
Üstelik ikimizin de önünde aşılması gereken engeller vardı.»
- «Bu beraberlik bir
evlenme ile son bulabilir mi?»
- «Zannetmiyorum.
Babası beraberliğimizden hoşlanmıyor. Son günlerde Zeynep evde
muhasara altında. Bana telefon dahi edemiyor. Her hareketi kontrol
ediliyor. Sonra en büyük engel benim futbolum. Peşin peşin
söyleyeyim ki, yeşil sahalar, futbol, Ayşecik’ten önce gelir.
Önümde on yıllık bir futbol hayatı var. Bu devreyi en iyi
şekilde değerlendirmek isterim. Fakat aşk ve evlilik konularında
kesin konuşulamaz.»
Ayşecik’le Serkan
arasındaki aşkın gerçek hikayesi kısaca böyle. Bu
beraberlikleri nikah memurunun önünde sonuşlancak mı? Bu soruyu
cevaplandırmak zor. Bekleyelim bakalım. Hele Ayşecik 18 yaşını
bir bitirsin...(diğer haberler için aşağıdkilinke tıklayın)
Yorumlar
Yorum Gönder