«Anjelik»
filmini Fransızlar yapar da bizim fiiimciier durur mu? Hemen bir
senaryo yazıp «Anjelik» adlı dilberi bizim memlekete getirdiler.
Anjelik, günümüzde geçen bir konu olmadığı için filmin adının
başına Anjelik adını koydular, sonuna da «Osmanlı Saraylarında»
dediler. Geçen hafta, Salacak'taki meşhur Çürüksulu Ahmet
Paşa'nın yalısında (Burası güya Osmanlı sarayı olmuştu)
harem eğlencelerini çektiler. Filmin rejisörlüğünü Ülkü
Erakalın yapıyordu. Harem sahnesi olduğu için filmin erkek
kahramanı Tamer Yiğit bu sahnede yoktu. Erkek olarak gözümüze
sadece Feridun Çölgeçen ilişti. Keçi sakalıyle bir Cinli'ye
benziyordu. Bir de Diclehan Baban'la, Nevin Nuray'ı tanıdık.
Haremde kadınlar toplanmışlar, esir pazarından satın alınan
cariye «Frengistanlı Anjelik» hatunu eğlendiriyordu. Fakat
Anjelik Hatun (Sevda Ferdağ) Türk eğlencelerine o kadar ısındı
ki bîr ara coşup tef, sonra da ut çaldı, en sonunda da bir
İstanbul çiftetellisi döktürdü...(diğer haber için aşağıdaki
linke tıklayın)
Selçuk Ural'la beraberliğimiz 1966 Aralık ayında başladı. Daha önce de arkadaştık ama, sadece gezip tozuyorduk. Ne o bana, ne ben ona karışırdık. Bir gün bana Bütün erkek arkadaşlarla ilgini keseceksin. Filmleri bırakacaksın... Gazetecilere, artistlere selam vermiyeceksin dedi. Beni apayrı bir insan yapmak istiyordu. "Bunu zaman gösterir" diye teklifini kabul ettim. Bir arkadaşın evinde kalıyorduk. O Batı Kulüp'te çalışıyordu. Maddi vaziyetimiz iyi değildi. Arabasını satması o sıraya rastlar. Sonradan benim yüzümden sattığını söylemiştir ki, bu doğru değildir. Borcunu ödiyemediği ve şıklığa fazla düşkün olduğu için satmıştır. Bir süre sonra çalışmağa Ankara'ya gitti. Para yollıyacağını söylediği halde sözünü tutmadı... Kavgalarımız bir türlü bitmedi. Günün birinde bana evlenme teklif etti. "Birbirimizi tanımıyoruz... Daha ileride" dedim. Kurtuluş’ta bir ev tuttuk.Bütün istediklerimi almağa başladı. Israrla benden çocuk istiyordu."Gözü, duda
Yorumlar
Yorum Gönder