Hülya Işıl nereden, neyi, nasıl kazanacağını gayet iyi biliyor. Serveti olarak oryantalinde de, yazdığı kitaplarda da seksiliğini kullanan sanatçı son olarak da bir galeriyle anlaşıp vitrin mankeni oldu. Hem kazandı hem de kazandırıyor... Hülya Işıl’ın gardırobunu açan birisi kendisini bir konfeksiyon mağazasına girmiş zannedebilir. Oysa bu giysiler ona ne kadar yakışırsa yakışsın, ne kadar değerli olursa olsun, o her zaman çıplaklıktan kazanıp, vücudunu sergileyerek yaşamını sürdürüyor. Evet, sahnelerde minik adımlarla ilerleyip, bel kıvırarak ortaya fırladığı zaman oryantaliyle bütün müşterilerin iştahını kabartırken kuşkusuz bu giysilerden tekine bile gerek duymuyor Hülya Işıl.. Zaten sansasyonu hâlâ dillerde dolaşan ve devamının geleceğini söylediği “Erkek Tavlama Sanatı” adındaki kitabında da giyimli kadından ziyade çıplaklığı, tahrik ediciliği dile getirmiş, her satırında kendinden örnekler vererek çıplak dişi olarak belleklere yerleşmeye çalışmıştı. Şimdiyse yine aynı ta...