Ana içeriğe atla

Kayıtlar

orhan gencebay filmleri etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Orhan Gencebay ve Sevim Emre'ye Baskı

Elvan Sevil mutlu bir ev kadını artık. Recep Kaymak ile ondört yıllık evliliğinde bir an olsun gülmediğini belirten sanatçı uzaktan akrabası Gündüz Uysal ile ikinci kez nikah masasına oturduğundan beri neşesinden geçilmiyor önüne gelen bekarlara da “Hadi evlenin, evlilik çok güzelmiş” diye tutturuyor. İşte uzun süredir nikahsız aşklarını koruyan Orhan Gencebay 'la her fırsatta “Allah huzurunda karımdır” dediği Sevim Emre 'yi yakaladığında da aynı öneriyi sohbetlerine getirdi. “Ben ikinci kez defteri imzaladığım günden beri yaşadığımı anladım. Beraberliğimiz resmiyet kazanınca video şirketimdeki müşterilerimin bile sayısı arttı. Eller gelin oluyor da siz hâlâ oturuyorsunuz. Hadi artık müjdeyi verin” diye onları evliler kervanına çağırdı... (diğer haberler için aşağıdaki linke tklayın) Tozlumagazin

Orhan Gencebay'a Telefon Yağmuru

Hayranları Gencebay'ı televizyonda görmek istiyorlar... ARABESK müziği denilince aklımıza gelen ilk isim şüphesiz ki Orhan Gencebay olur. Bu müziği başlatan, halka mal eden ve bugün de türünün en büyüğü olan isim Gencebay’dır. Sanatçımız dergimize geldiği andan itbaren birbiri peşisıra telefonlar yağmaya başladı. Arabeskin kralı Gencebay’a çeşitli sorular yöneltildi. Bu sorulardan bazıları arabesk müzikle ilgiliydi. Sanatçımız yaptığı müziğin bir ekol olduğunu, dertten bahsederken dinleyicisine bir ümit kapısını da bıraktığını söylüyordu. Müziğinde dinleyenini düşündürdüğünü, ama bunun olumsuz değil, olumlu yönde olduğunu vurguluyor ve «Arabesk bir felsefedir» diyordu. Hayranları tarafından sanatçımıza yöneltilen en büyük istek, onu televizyonda görmekti. Orhan Gencebay ise bunun kendi elinde olmadığını, TV kuruntundan kaynaklanan bir sorun olduğunu belirtiyordu. ÜMİT BAYOĞLU (22-Ev hanımı- İST.) — Cihan Ünal İle Türkan Şoray'ın evliliği hakkında ne düşünüyors...

Orhan Gencebay Kararlı

Orhan Gencebay 'la yapılan tüm röporta|iann değişmeyen ortak yanları vardır. Önceden belirlenen röportajın konusu ne olursa olsun, mutlaka o konunun dışına çıkılır. Çeşitli konulardan söz edilir, laf lafı açar, sonunda ilginç bir konuda yoğunlaşır sohbet... Nitekim bu röportajımızda da böyle oldu. Uzun bir sohbetten sonra ortaya İlginç bir konu çıktı. Biz sorularımızı sormaya hazırlanırken, Orhan Gencebay şöyle konuşuyordu: «Uzun yıllardan bu yana gerçekleştirmeyi düşündüğüm büyük bir amacım var. Bir «Müzik Okulu» açacağım. Türk Müziği’ni en ince ayrıntılarına kadar sağlıklı bir şekilde öğretecek bu okul için, gerekirse tüm servetimi ortaya koyabilirim...» Evet, Orhan Gencebay aynen bunları söylüyordu. Şimdi siz, eğer Orhan Gencebay'ın öğrencisi olmayı gerçekten cok istiyorsanız, bir süre beklemeniz gerekecek. Çünkü arabesk dünyasının bu ünlü ismi, biraz zamana ihtiyacı olduğunu söylüyor ve sürdürüyor konuşmasını: «Bugün müzik öğreten mevcut müesseselerin belli b...

Orhan Gencebay'ın Spor Tutkusu

Spor adaleyi güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda beynin bütün fonksiyonlarını da güçlendirir, dolayısı ile iradeyi ve mantığı sağlamlaştırır.» Orhan Gencebay birbirinden ağır halterleri kaldırır, bisiklette pedal çevirip ter atarken, bir yandan da bunları söylüyordu. Sanatçının periyodik spor çalışmasını yaptığı aletli jimnastik salonunda bir yandan resim çekiyor, bir yandan da spor üzerine söyleşiyorduk. Orhan Gencebay, pek çok sinema sanatçısında bile olmayan atletik bir yapıya ve fiziğe sahipti ve bunu sürekli spor yapmaya borçlu olduğunu söylüyordu. Sanatçı sporla çocukluk yıllarından bu yana devam edegelen ilişkisini şöyle anlattı: «Samsun'da ortaokul ve lise sıralarında 5-6 yıl aralıksız vücut estetiği ve güreş çalıştım. Kondisyonum çok iyiydi. O yıllarda biraz da Jiu-Jitsu çalıştım ama, o zamanlar Uzakdoğu sporları ülkemizde henüz çok yeni idi. Bu yüzden o yönde pek fazla gelişemedim. Her zaman çok yürür ve çok koşardım. Bu, sadece bana özge bir davranış değildi....

Orhan Gencebay Bir Güzele Deva Oldu

Orhan Gencebay 'ın karakter yapısına ve dünya görüşüne ışık tutan bir olay anlatacağız sizlere... Gönül oyunlarında aldatmacaya sapmayan, küçük maceralar için büyük yalanlara tenezzül ve tevessül etmeyen ünlü sanatçı, bütün ilişkilerinde mesafeli olduğunu ve karşısındakinin onurunu zedelemekten özellikle kaçındığını belirtiyor... Yıl 1964... Orhan Gencebay Samsun'da ailesinin yanındadır... Bir gece kapıları çalınır... Annesi iki katlı ahşap evlerinin mutfağından koşarak kapıyı açar... Bir genç kız vardır kapıda... Utangaç ve ürkek.. «Teyzeciğim... Orhan Bey'i rica edebilir miyim?» Bir an şaşırır anne Gencebay. İçin için öfkelenir de hani. 'Flört ettiği kızları şimdi de kapıya mı getiriyor bizim oğlan' diye düşünür.. Ama bunları düşünürken de genç kıza gülümsemeyi ve içeriye buyur etmeyi ihmal etmez... «Buyur kızım, gel içeriye» diyerek kapıyı ardına kadar açar... Oysa kız bu çağrı üzerine daha da utanır ve rahatsız etmek istemediğini söyler... Genç kadı...

Orhan Gencebay'ın Başına Gelmeyen Kalmadı

Orhan Gencebay 'ın Unutamadığı Anıları dizimizin bu bölümünde, sanatçının yurt dışında başından geçen olaylar yer alıyor. Bunlardan biri hırsızlık olayı, diğeri ise bir otomobil kazası... Orhan Gencebay, Sevim Emre ve iş ortağı Yaşar Kekeva ile birlikte bir Avrupa gezisine çıkarlar... Gezilerinin son durağı İtalya'dır... Milano'da birkaç gün kaldıktan sonra Almanya üzerinden Türkiye’ye döneceklerdir... Ancak olaylar düşündükleri gibi gelişmez. Milano’dan ayrılacakları gün başlarına öyle bir felaket gelir ki, 10 gün daha İtalya'da zorunlu ikamete tabi tutulurlar... Şimdi dilerseniz gelin birlikte dinleyelim Orhan Gencebay’ın İtalya macerasını... «Sevim Emre, Yaşar Kekeva ve ben otelle ilişkimizi kesmiş ve Milano'yu terketmek üzere Mercedes'imizle yola koyulmuştuk... Bir katedralin önünden geçiyorduk... Sevim, bu katedralin kapısında bir resim çekmemizi istedi... Arabayı yolun kenarına park edip fotoğraf makinelerimizle birlikte caddenin karşı tarafına...