Selda Alkor Osmanbey’de Itır sokakta yeni yapılmış apartmanın en üst katında, yepyeni eşyalarla dolu, ufak, şirin bir dairede oturuyor. Apartmanın ilk kiracılarından. Her taraf pırıl pırıl... Pahalı, zevkli eşyalar... Hava ile şişirilen plastik bebekler, kuşlar, tavşanlar, ördekler... Üzerinde de «mini - mini» bir elbise... Hali, tavrı, konuşmaları, hele ela gözleri, ince, uzun elleri, ufacık ayakları, gür saçları, pembeleşmiş yanaklan, manalı burnuyla, eskilerin «saraylardan gelmiş güzel» dedikleri kadınlardan... 10 milyonu aşan sinema seyircisinin yakından tanıdığı bu «divan edebiyatı güzeli» nin yakından görünüşü de güzel... Bugün yerli sinema yıldızlan arasında «üçüncü» lüğü elinde tutuyor. SES mecmuası yanşmasma geldiği günü hatırlıyorum. Beyaz bir «Chevrolet» arabanın içinden milyonerler gibi inmişti. Mayo giyip ilk defa kameranın karşısına geçtiği zaman «Ne muhteşem kadın!» diyenleri duymuştum. Sonra filimler birbirini kovaladı. Hakkında birtakım dededikodular çıkarıldı. ...