Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Tarık Akan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Tarık Akan Güreş Tuttu

KIRKPINAR'ın bu yılki yağlı güreşleri oldukça hareketli geçti. Yerli ve yabancı turistlerin gösterdiği ilgi ise tahmin edilenin çok üstünde oldu. Kispetlerini giyip, yağlanan güreşçiler yeşil alana 'Allah Allah...' sesleriyle çıkıp, el çırpıp, el-enselere başladıkları bir sırada Tarık Akan'ı gördük. Güreşlerin son günüydü. Önce bir anlam veremedik ama, işin aslını daha sonra öğrendik. Uzun zamandan beri hazırlıkları sürdürülen «Tutsak» adlı filmin çekimlerinin büyük bir bölümü Kırkpınar'da yapılmış. Yönetmenliğini Zeki Ökten'in üstlendiği filmde Tarık Akan'ın rolü ise, bir yağlı güreşçi ve onun hayat hikayesi... Tarık Akan , gür bıyıkları, vücuduna sürdüğü zeytinyağı ve giydiği kispeti ile tam bir yağlı güreşçi görünümündeydi. Akan'la film hakkında konuştuk ve sanatçı şunları söyledi: «Uzun zamandan beri rolümün havasına girmeye çalışıyorum. Kolay bir rol değii tabii. Bir kere bir yağlı güreşçinin fiziği başkadır. Önce bu görünümü sağlamaya çal...

Serpil Çakmaklı, Tarık Akan'la Aynı Filmde Olacak

Gün Serpil Çakmaklı’nın günü. Sinemada esmer starların evlerine çekilmeleri genç yıldız Çakmaklı’ya bir hayli yaradı. Peş peşe filmler çeken Çakmaklı son olarak bir yıl öncesine kadar birlikte oynamaya burun kıvıran Tarık Akan’ı da dize getirince haklı olarak büyük konuşmaya başladı... Yeşilçam’da konuşulan yeni bir ikili var. Tarık Akan ile Serpil Çakmaklı . Ve bu ikilinin ilk kez birlikte film çevirmesi de başlı başına bir olay. Çünkü bir yıl öncesine kadar Tarık Akan genç yıldızı piyasa filmi çevirmekle suçlarken hiç bir şekilde birlikte kamera karşısına geçemeyeceklerini açıklamıştı. Ama aradan geçen süre Tarık Akan’ın iddialı sözlerini yutturdu. Ve yakışıklı aktör Türkiye pazarından çok Cannes Film Festivali ve dünya pazarı için hazırlanan “Kanın Namusu” adlı köy filminde Serpil Çakmaklı ile birlikte oynamayı kendi istedi. Bu yılın Altın Portakallı aktörü Hakan Balamir’in de rol alacağı filmin basın kokteyli geçtiğimiz Pazartesi günü Ziya Bar da yapıldı. Kokteyl boyunca Serpi...

Onun Kemiklerini Kıracağız!

İnsan ne çekerse dilinden çeker... Tarık Akan 'da bu dili yüzünden başına öyle bir dert aldı ki sormayın gitsin... Ünlü aktörün bir gündelik gazeteye son çevirdiği film ile ilgili olarak yaptığı açıklama dolmuş şoförlerini çileden çıkardı... Tarık Akan’ın mesleği ne? Aktörlük... Ne yapıyor? Film çeviriyor... Kim gidiyor onun filmlerine? Sinema seyircisi... Yani halk... Bu halkın içinde her meslekten insan var... Dişçisi, doktoru, profesörünün yanısıra çoğunluğu ev hanımları esnaflar ve küçük meslek sahipleri oluşturuyor yerli film seyirci topluluğunu... Sinemadaki diğer sanatçılar gibi Tarık Akan'da onların yüzünden bugün zirvede, sinemadan ekmek yiyor... Ve bunların içinde Tarık Akan’ın filmlerine giden, ona “Tarık abimize helal olsun” diyen bir çok dolmuş şoförü de var... Ne var ki Tarık Akan, Yaprak Özdemiroğlu ile birlikte çevirdiği son filmi ''Ahlaksızlar''da kendisini bu kadar çok seven dolmuş şoförlerini hayal kırıklığına uğrattığı gibi, bir anda ...

Bu Düşmanlık Nasıl Bitecek?

Yeşilçam da yıllar önce yaşanan düşmanlık şimdi tekrar yaşanıyor. Bu kez de Tarık Akan ve Kadir İnanır düşman kardeşler. Kimler araya girdiyse onları yanyana getiremedi ama iki oyuncuyu aynı filmde oynatmak için gerek yapımcılar, gerekse yönetmenler büyük çaba gösteriyorlar... Dargınlıklara, kırgınlıklara ve dostlukları bir günde bitirmelere Yeşilçam’da sıkça rastlanır... Başından beri de bu böyledir. Ama bir zamanlar dillerde olan Cüneyt Arkın ve Tarık Akan dargınlığı sona erdirilmişti... Şimdi ise Tarık Akan-Kadir İnanır arasındaki gerginliklere ve dargınlığa son verilmek isteniyor. Ama nasıl? Sinemada aynı dönemde ilgi gören ve genellikle erkek aktörler arasında baş gösteren rekabet dış etkenlerle körüklenerek öyle boyutlara ulaşır ki, işin başında çok iyi dost olan bu aktörler, herkesin tanıdığı bir isim haline gelince birbirleriyle kanlı bıçaklı oluverirler... Bu durumda sinemada çok eskilere dayanır. Rahmetli Ayhan Işık, ile Sadri Alışık kanlı bıçaklı bu rekabet yüzünden...

Çekim Bitti Öpüşmeleri Bitmedi

Daha önce Beyaz Ölüm ve Kayıp Kızlar adlı filmlerde uyumlu bir rol arkadaşlığı göstererek başarıya ulaşan ve sezonun en çok hasılat yapan filmlerini çeken Tarık Akan ve Ahu Tuğba geçtiğimiz günlerde de üçüncü filmlerinin son sahnelerini çevirdiler. Bundan önce çevirdikleri filmlerde kötü yola döşen vs eroin tutsağı olan kadınlan oynayan Ahu Tuğba ''Yosma'' adını taşıyan yeni filminde ise bir telo-kızı canlandırıyor... Yönetmenliğini Orhan Elmas'ın yaptığı, gönümüz gerçeklerinden yola çıkılarak hazırlanan vs psikolojik yönü ağır basan ''Yosma'' filminde muhasebecilik yapan Tarık Akan'a telefonla giden, ancak sonunda ona aşık olan Ahu Tuğba, üçüncü kaz birlikte olduğu Akan'la sevişme sahnelerini diğer filmlerinin tersine son güne bıraktı. Sevişme sahnelerinin Dragos dolaylarında çekildiği Yosmada işin asıl ilginç yönü ise Tarık Akan'la, Ahu Tuğba'nın rol gereği sevişirken kendilerinden geçip gerçekten sevişmeleriydi... Sevişm...

Tarık Akan'ın Zor Seti

O sabah film ekibi «Gecenin Sonu» adlı filmin son sahnelerini çekmek için Eyüp ve çevresinde büyük bir şevkle çalışmaya başlamıştı... Tarık Akan ve Çiğdem Tunç'un başrollerini Ahmet Mekin 'le paylaştığı filmin yönetmeni Natuk Baytan etrafındakilere, «İnşallah artık kazasız belasız bu filmi tamamlar da rahat bir nefes alırız. Bu filmin çekimi boyunca şanssızlıklar ve terslikler bir türlü peşimizi bırakmadı» diyordu... Yönetmen Baytan haksız da sayılmazdı. Önce filmin kadın oyuncusu Seda Sayan «rolünün kısalığını öne sürerek» filmde oynamaktan vazgeçmiş, ardından filmin İzmir’deki sahnelerinin çekiminde de Tarık Akan bir kaza geçirip hastanede tedavi edilmişti. Ekip İstanbul'a döndüğü gün yeni kadın oyuncu Çiğdem Tunç sahne çalışmalarını öne sürerek gece çekimlerine katılmazken, gece çekiminden sonra minibüsle Küçükçekmece'deki evine dönen Ahmet Mekin iki takla atan minibüsten yaralı olarak kurtulmuştu. Ve çekimlere yeniden ara verilmiş Ahmet Mekin'in ayağa...

Tarık Akan Adında Bir Genç

BİR masanın etrafında toplanmış 7 kişiydik ve resim elemesi yapıyorduk. «Sinema Artisti Yarışmaları» nın en renksiz, en sıkıcı işidir bu.. Düşünün, önümüzde binlerce resim.. Yandan çekilmiş resimler, önden çekilmiş resimler, boy resimleri, büst resimleri, poz poz, çeşit çeşit resimler. Bir ara içimizden biri, eline aldığı bir resme bakınca gayri ihtiyari, «O, o, ol.» dedi. Hayret de ifade eder bu nida, beğeni de. Sesinin tonuna bakarsanız jüri üyesininki beğeni ifadesi taşıyordu. Aynı resim elden ele dolaştı, sonra resim kalabalığının arasında kayboldu... Günler geçti ve Tarık’la ilk defa SES Mecmuası idarehanesinde karşılaştık. Fotojenik miydi, değil miydi? Eğer insanın resimde tam kendi gibi çıkması fotojeni ise öyleydi. Sonra tecrübe filmini seyrettik. Oylama usulünü karara bağladık. SES Yazı İşleri Müdürü Erdoğan Sevgin 6 jüri üyesine «Birincilik için aday kimi gösteriyorsunuz?» diye sordu. İçimizden biri «Tarık Üregül,» dedi ve inanır mısınız o anda tam 7 kol birden havaya ...

Ünlülerin Yeni Yıl Anıları

NÜKHET DURU YILBAŞI denilince hep içimi bir burukluk kaplar. Aklıma 1979 yılının son günü gelir. Yeğenlerime hediye almak için Beyoğlu’nda hem vitrinlere bakıyor, hem de yılbaşı gecesi giyeceğim kıyafeti düşleyerek keyif içinde yürüyordum. En sonunda bizim afacanlar için oyuncak satan bir mağaza gözüme ilişti. İçeri girdim. Rengarenk oyuncaklar içinde pilli bir otomobil ile bir kovboy takımı alarak tam ayrılıyordum ki, vitrinden içeriye bakan, elleri cebinde üşümüş bir çocuk gördüm. Üstü başı perişandı. Onun da gönlünü almak için bir oyuncak da bu sevimli çocuğa aidim. Paketi uzattım. Çocuğun sevinçten gözleri büyümüştü. Binlerce kez teşekkür ederek yanımdan ayrıldı. FERDİ TAYFUR KONYA’DA bir pavyonda sahneye çıkmış, programımı yapıyordum. Baktım birden ışıklar söndü ve şampanyalar patladı. Ben ne olduğunu anlayamadım. Biraz korkuyla gecenin önemi hakkında bilgi istedim. Hiçbir gece böyle bir şenlik olmuyordu da bu gece niye böyleydi? Garsonlar gülerek o günün yılbaşı gecesi...