İnsan vardır dünyayı birbirine katar, kimsenin ilgisini çekmez; insan vardır, küçük parmağımı oynatır, hadise olur... İnsan vardır sabah akşam evinden işine kendine ait mini mini bir otomobille gidip gelmek ister, bu hayalle rüyalarını süsler. İnsan vardır, emrinde en pahalı, en lüks otomobiller olduğu halde evinden işine dolmuşla, otobüsle gidip gelebilmenin hasretiyle yanıp tutuşur... İnsan vardır, «Gittiğim her yerde beni alkışlasınlar, iltifat yağmuruna tutsunlar,» diye iç geçirir, insan vardır, «Kimse benimle ilgilenmesin,» der.. Nedense her sinema yıldızıyla röportaja gittiğimiz zaman bu düşünceler gelir beyin kıvrımlarımıza oturur.. Türkan Şoray’da da böyle oldu.. Günlerden 30 hazirandı. Bir gün önce Türk sinemasının taçsız kraliçesi bir yaş daha ihtiyarlamıştı! 25’ini bitirmiş, 26'dan gün almıştı.. «Yaş gününüz nasıl geçti?» diye sorduk.. - «Hiç,» diye cevap verdi, «her günkü gibi.. Yalnız yaş günüm şerefine dün çalışmadım. Gece bir yaş daha ihtiyarladığımı düşü...