Tarabya Otelinin üst katındaki kocaman camlı pencerelere dayanmış, Boğaziçi'ni seyrediyordu. Aslında karşısındaki harikulade manzarayı görmüyor, hayal alemindeydi. Bir gece önce geç vakit eve gelmiş; 23 yaşındaki güzel eşini yatakta bulmuştu. «Anne olmanın zamanı geldi galiba?» diye düşündü. Genç kadını uyandırmadı. Sabah erkenden gürültüyle kalktı. Saat 6 olmuştu. Kapıdaki otomobilin klakson seslerini durdurmak için balkona çıktı: «Geliyorum» diye seslendi. Filim çevireceği yere götürmek için almaya gelmişlerdi. Firmanın temsilcisi Emel Hanım, yukarı çıkmıştı. Bir çay ikram etmek istedi. Tam bu sırada genç eşi Ayla Vargın: - «Sancım var!» diye kısık sesle konuştu. Kuzey'den önce Emel Hanım, kadın olmanın verdiği yardım duygusuyle öne atıldı: - «Hemen hastaneye kaldıralım» dedi. Kuzey de telaş içinde Ayla Vargın’ın annesine koştu. Biraz sonra kayınvalides Sabahat Oranlı ile geldi: - «Ben, filim setine gidiyorum, telefonla sizi ararım» dedi. Uç kadın, bir otomobille...