- «Kardeşim olur mu böyle şey Allahaşkına?.. Olur mu siz söyleyin...? İnsan aynı yerde beraber çalıştığı bir sanatçı arkadaşına, hele bu bir hanımsa, sıkışınca yardım etmez mi?.. Eğer böyle olacağını bilseydim imdadına yetişir miydim? Benim bildiğim sanatçı sanatçıya destek olur, köstek değil!.. Hey Allahım, selam verdik borçlu çıktık kadıncağıza. Hem de yaptığı hatayı bile bile arkamdan laf ediyor. Bu dostluğa, arkadaşlığa sığmaz! Bir de iş güç arasında Gülistan Hanım'ın basına verdiği saptırılmış beyanatları düzeltmek için mi uğraşacağız.» diyordu Müjdat Gezen . Sinirliydi, öfkeliydi ve kırgındı. Kendisi gibi bale sanatçılarıyla bir show programı hazırlayan Gülistan Okan 'a yardım elini uzatmış, tokat yemişti, içini dökmeye, gerçeği anlatmaya ihtiyacı vardı. Haklı olduğunu ispat etmek için de gereken belgeleri açıkça gösteriyor ve sözlerine şöyle devam ediyordu: - «Perran Kutman ile, bale grubuyla bir show programı hazırlamaya karar verdik. Bunun için de Şöhret Döven...