Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Fatma Girik etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Fatma Girik'le Samimi Sohbet

O GÜN Fatma Girik 'in Topağacı'ndaki dairesinin zilini saat tam 15.00'te çaldığımız zaman kendisini hazır bulunca ne yalan söyleyelim bir hayli şaşırdık. O da bu şaşkınlığımızı farketmiş olacak ki, gülümsiyerek, «Vallahi çocuklar saat tam 14.00'te hazırdım» diyordu. «Pencerenin önüne oturmuş sizi bekliyordum.» Şimdi diyeceksiniz ki, «Fatma Girik siz gelmeden bir saat önce hazırlanmışsa, bunda şaşacak ne var?» Var, var, hem de çok şey var. Siz Fatma Girik'le röportaj yapmanın, onu set dışında yakalayıp iki satır laf etmenin, üç poz resim çekmenin zorluklarını bir bilseniz.. BOĞAZ SIRTLARINDA BİR YILDIZ Hava pırıl pırıl. Yerlerde sarı sarı papatyalar.. Ağaçların yemyeşil yapraklar iyiden iyiye büyümüş. Koyunlar, keçiler telaşlı telaşlı koşuşuyorlar. Ve biz Fatma Girik ile birlikte Topağacı'nın «tıkanıklığından» sıyrılıp Bebek sırtlarının «ferahlığı» içinde Boğaz’ı seyrediyoruz. Nefis bir manzara. Sarayburnu’ndan Beykoz sahillerine kadar bütün Boğaz ayak...

Fatma Girik Pürdikkat

«Oğlum Oğlum» adlı video filminin hemen peşinden ikinci video filmine başlayan Fatma Girik , «İlkinde olduğu gibi bu filmde de hep işe ben koşuyorum. Çok yorucu oluyor ama ne yapayım çok titizim» dedi. Film çekimleri sırasında her işe kendisi koşturan Fatma Girik, boncuk boncuk terler dökmeye başladı. «Oğlum Oğlum» adlı video filminin bitiminin hemen ardından ikinci bir filme başlayan ünlü sanatçı, «Çok titiz olduğum için bütün çalışmalarımda her işe ben koşturuyorum. Yorucu oluyor ama hoşuma gidiyor. Ne yapayım?» dedi. Yeni çalışmasının başarılı olması için en ince ayrıntılara kadar dikkat ettiğini belirten Fatma Girik, «Çoğu kez aksaklıkları gidermek için çekimleri durdurduğum bile oluyor. Aslında herkes bu kadar ince eleyip sık dokuduğum için bana kızıyor ama huyum böyle. Yaptığım işin verdiği huzur bana yetiyor» diye konuştu. İnce eleyip sık dokuyor Yeni video filminin çekimlerine başlayan Girik, çalışmalar sırasında her işle yakından ilgileniyor ve özen gösteriyor... ...

Fatma Girik Halit Refiğ Aşkı

Geçtiğimiz hafta bir ak şam üstü Dolmabahçe Parkının sahil tarafında el ele tutuşup yürüyen bir kadınla, genç bir erkeği görenler başlarmı çevirip çevirip bakıyorlardı Kadın hiç de yabancıları değildi bakanların. Yıllardan beri beyaz perdede görüp alkışladıkları, bazan da kızdıkları ünlü bir sinema artisti, Fatma Girik 'ti. Yanındakini pek tanımıyorlardı. Ama o da sinemanın ünlü sanatçılarından biriydi. Alkışladıkları, ya da kızdıkları filmlerin bir çoğunda, yönetici olarak imzası bulunan bir adamdı. Adı Halit Refiğ"di. Belki Halit Refiğ'i şahsan tanımıyorlardı ama, adını son eşi Nilüfer Aydan 'ın yarat tığı skandallar dolayısiyle gazete sütunlarında çok işitmişlerdi... Fatma Girik'le Halit Refiğ, yeni çevirdikleri bir film setinden dönüyorlardı. Yorgun argın, belki dinlenmek için sahili seçmişlerdi. Üstelikyalnız da değillerdi. Yanlarında Zeki Ökten. Erol Batıbek gibi arkadaşları vardı. Bunda şüphelenecek, kuşkulanacak ne vardı sanki. Ama Halit Refiğ'in he...

Fatma Girik'in Sinemadaki İlk Günleri

SİNEMADA ilk günler... Karanlık sinema salonlarının bembeyaz perdesinde tanışılan, sonra sevilen, hayran olunan, yüzünü bir defacık olsun görebilmek için onca eziyetlere katlanılan, bir imzalı fotoğrafını elde edebilmek için adresine mektup üzerine mektup yazılan sinema yıldızlarının ilk günleri... Yerli sinemanın mavi gözlü kadını, oyuncu kadını Fatma Girik ile, Topağacı'ndaki evinde, işte bu günleri konuşuyoruz... Bazı insanlar vardır, o günlerden konuşmayı pek sevmezler. Hemen sözü değiştirip, başlarını başka taraflara çevirirler: «Haa o günler mi?...» deyip geçiverirler. Ama Fatma Girik bu tip insanlardan değil. Geçmişini konuşmaktan, bugünkü yerine nasıl geldiğini soranlara her şeyi açık açık anlatmaktan zevk duyar: «Geçmişimi neden saklayayım?» der. «Önemli olan şimdiki Fatma Girik'tir. Demek ki çalışmışım, çabalamışım ki Fatma Girik olmuşum » KOCAMUSTAFAPAŞA'DA BİR FATMA VARDI Kocamustafapaşa'nın arnavut kaldırımlı bir sokağı. Birbirine yaslanmasa, y...

Fatma Girik, Hülya'nın Annesi Olacak

Her yıldızın bir devri vardır. Bugün Türk sinemasında yeri kolay kolay doldurulamayacak gerçek sanatçılardan biri olan Fatma Girik 'de artık şöhretini genç yıldızların yanında sürdürüyor. Bir yıl öncesine kadar bir filmi tek başına sürükleyebileceğine inanan Fatma Girik son olarak Kemal Sunal'ın sevgilisi rolünde oynamayı kabul ediverdi. Üç yıl önce birlikte çevirdikleri ilk film olan "Kanlı Nigar''ın yaptığı hasılatı bilen Fatma Girik daha sonra kendi film şirketi hesabına Sunal'la ikinci kez kamera karşısına geçerken, artık tek başına filmi sürükleyemeyeceğini hissettirdi. Şimdi ise Hülya Avşar 'ın annesi rolüne çıkacak Fatma Girik, Mine Film hesabına çekimine yeni başlanan filmde kocasından ayrıldıktan sonra genç sevgili tutan bir dulu canlandıran Fatma Girik evlenme arefesinde iken kızı tarafından nasıl engellendiğini anlatan öykünün kadın kahramanı olacak. İki güzel gözlü kadın oyuncunun büyük ilgi çekeceği bu filmin aktörleri ise Bulut Aras ve M...

Fatma Girik Nikah Masasında

Fatma Girik yıllardır bekar. Bazan içi yana yana «Galiba ben evlenemeyeceğim, evde kalacağım» der. Burada gördüğünüz fotoğraflarda Fatma rol icabı sayısını şaşırdığı evliliklerinden birini yapıyor. FATOŞ EVLENDİ — Önce nikah masasında usulünce nikahlandı. Ama, bir şişe suyu içmeden imzayı atmamıştı. Sonra, etrafındaki kızlar çaldı, oynadı, şarkı söyledi. O seyretti. Neşesini buldu ve «Gelin Fatma» ortaya çıkıp çifte telli oynamaya başladı. Böylece «kına gecesi», kadınlar arası eğlence, heyecanlı damat Tamer Yiğit'in saatlerce bekleyip bunalmasına sebep oldu. NİKAH memuru, damat, gelin, şahitler, davetliler, Hepsi hazırdı. Kocaman defter açılmış, dağıtılacak şekerler hazırlanmıştı. «Mutlu anı tesbit» le görevli fotoğrafçı da elde makine bekliyordu. Fatma Girik ile Tamer Yiğit evleniyordu. Fakat hava sıcak ve Fatma susamış... Ama söylese ayıp olacak... Nikah memuru malum lafları ezbere okuyor. Kendine de bir büyüklük vermek için aktörler gibi rol kesiyor. Fatma yutkundu....

Fatma Girik Hakkında Herşey

Hakiki adı: Fatma Girik. Doğum tarihi ve yeri: 12 aralık 1943 İstanbul. Burcu: Yay. Boyu: 67. Kilosu: 55. Saç rengi: Kestane. Göz rengi: Menekşe. Ölçüleri : Göğüs 95, bel 54, kalça 95. Adresi: Küçükbahçe Sok. Park Apt. Daire 14 Şişli - İstanbul. ZEVKLER VE RENKLER Günün en sevdiği saati: İşinin paydos olduğu saat. Nasıl bir gün sever: Yağmurlu günleri. Ay: Aralık (doğduğu ay) Mevsim: Kış. Harf: «F». Renk: Siyah, beyaz. Sayı: 21 (yaşı) Koku: Limon kolonyası. Ses: Su sesi. Çiçek: Gül. Ağaç: Kavak. Değerli taş: Zümrüt. Maden: Krom. Hayvan: Kedi. Kuş: Tavuskuşu. Balık: Gümüş balığı. Böcek: Cennet böceği. Erkek tipi: Zarif, ince uzun, beyaz tenli. Mağaza: Kürkçü. Şehir: İstanbul. Yabancı ülke: Hiç. Anıt: Taksim'deki Devir: Taş devri. Sporcular: Metin Oktay. ÖZEL HAYATI Aile durumu: «Bekar sayılırım» diyor. Tahsil derecesi: Orta ikiden terk. Sevdiği oyunlar: Evcilik. Özel merakı: «Meraksızım» diyor. Meziye...

Eli Baltalı Fatma Girik

Dünyada gelini en bol sinema yerli sinemadır. Hemen her filimde karşınızatelleri, duvakları, çiçekleri içinde beyaz bir gelin çıkar. «Mutlu son» larda daima bir evlenme töreni vardır. Biz «gelin» ile «mutluluğu» daima beraber görmeye o kadar alışmışız ki geçenlerde bir filim setinde damadı balta ile öldüren gelini görünce tüylerimiz diken diken oldu. O canım beyaz gelinliğin kana bulandığını şöyle bir gözlerinizin önüne getirin? Mideniz bulanmaz veya tiksinme ile karışık bir ürperme geçirmezseniz çok soğukkanlısınız demektir! «Katil gelin» de kim? Mavi gözlü, beyaz tenli, elma yanaklı Fatma Girik... O gün onu arkadaşları, akrabaları köşkün yukarı odasmda hazırladılar. Ellerine kına yakmadılar, ama ojelerini tazelediler, saçlarını taradılar, rujunu sürüp allığını da yanaklarına yaydılar. «Damadın gelini önceden görmesi uğursuzluktur» diyerek gelini gizlediler. Nikah daha önce yapılmış, Fatma bu zengin eve gelmişti. Ama, damat tuhaf bir adamdı. Pantolon askılarından birine, sol ta...

Fatma Girik 9 yıldır Mutluluğu Arıyor

Gene Kuruçeşme'de Osmanlı sultanlarından kalma Suat Sadıkoğlu yalısındayız. «Canım Annem» isimli filim çevriliyor. Başrolünde Fatma Girik var. «Fato» yine her zaman olduğu çibi şen, şakrak, delişmen... Ama onun bu deli dolu neşesinde bir hüzün seziliyor... Derdi ne olaki?... Ancak Fatma, herhangi bir konuda «sözü olmayan» kadındır. Ne sorsanız, tam bir cevap alamazsınız. Onun için Fatma'ya soru sorulmaz. Sadece anlattıklarının arasına ufak sorular sokuşturulur, o kadar... Fatma hemen lafı değiştirip: - «Sıkma tatlı canını! Bu sıcakta ciddi şeyler konuşulur mu?» der. Hava soğuk olsa, kar yağsa: - «Bu soğuk havada başka şeyler konuşalım!» der. Hasılı kelam, Fatma Girik bir ev kedisi gibi sokulgan, kırk yıllık dost gibi samimi, herkesle içli dışlıdır; ama bir bakıma yerli sinemanın en ağzı sıkı kadınıdır. Sinema yazarları Fatma Girik hakkında yazacak şey bulamazlar. - «Fatma Girik en fazla soyunan, en cesur yıldız» derler. Sonra: - «Fatma Girik, hala bekar» derl...

Fatma Girik de Avrupa'yı Görecek

Türk sinemasında kadın ve erkek yıldızların hemen tamamı «Avrupa görmüş»tür». Kadın yıldızlar arasında Avrupa görmeyen, daha doğrusu yurt dışına çıkmayan bir tek Fatma Girik kalmıştı. Oyun gücüyle birçok Avrupa sinemasında adını duyurabilecek. Fatma bırakın filim çevirmeyi, gezmek, görmek maksadıyle bile bugüne kadar Avrupa'ya çıkmamıştı. Yurt içinde birçok meslektaşı gibi katı kurallar koymayan, filim çevirmek için her yere giden Fatma Girik yıllar sonra Avrupa'ya gidiyor. Ama bu gidişine yine tam manasıyle «seyahat» demenin imkanı yok. Fatma Girik geçenlerde «Hipi Fatma» adlı bir filimde oynamak üzere mukavele yaptı. Metro Filmin yapacağı bu filimde Fatma Girik bir hipiyi canlandıracak. Filmin çekimine Türkiye'de baş lanacak, sonra ver elini Avrupa... Yunanistan, Bulgaristan, Yugoslavya, Fransa ve Almanya'da birçok sahne çekilecek ve böylece Fatma Girik hem ziyaret, hem ticaret yapacak. Yani hem filmini çevirecek, hem de birçok yabancı memleketi görmüş olacak. ...

Fatma Girik ve Yılmaz Güney Aynı Filmde

Yılmaz Güney ile Fatma Girik, ilk defa bundan beş ay kadar önce rejisörlüğünü Halit Refiğ’in yapacağı «Bela Çiçeği» isimli bir filimde yan yana geleceklerdi. Nedense bu proje gerçekleşemedi. Sonra bir başka prodüktör, Yımaz Güney'le Fatma Girik'i «Acı» isimli bir filimde oynatmak istedi. Ama o da olmadı... Nihayet çeçen hafta Yılmaz Güney ile Fatma Girik, «Yarın Son Gündür» isimli filmin setinde ilk defa karşı karşıya geldiler ve böylece birçok prodüktörün yapmak istediğini prodüktör - aktör İrfan Atasoy gerçekleştirmiş oldu. Prodüktörler neden Yılmaz Güney ile Fatma Girik'i ısrarla yan yana oynatmak istiyorlardı? Bu sorunun cevabı basittir: Yeşilçam'da herkesin tereddütsüz kabul ettiği bir gerçek vardır: Nasıl Yılmaz Güney, erkeklerde Türk sinemasının en iyi «oyuncusu» ise, Fatma Girik de kadınlarda «en iyi oyuncu» unvanına sahiptir ve ikisi de Antalya ve Adana Film Festivallerinde kendi dallarında en fazla ödülü kazanarak bu konudaki değerlerini açık ve seçik o...

Fatma Girik Avrupa'yı Sevmemiş

Avrupa... Valsler diyarı Avusturya; karla kaplı dağları ve günde dört defa renk değiştiren gölleriyle İsviçre; Türk işçileri, tüten fabrika bacaları ve birasıyla Almanya; Eyfel kulesi ve güzel kadınlarıyle Fransa; Sisler diyarı, ciddi insanlar ülkesi İngiltere... Kısacası, değişik insanları, bambaşka anlayışla yapılmış binaları, insanı hayretler içinde bırakan insan münasebetleriyle başdöndüren eğlenceler kıt'ası Avrupa... «Avrupa görmüş insanların» hemen tamamı «Avrupa» dediniz mi hemen övgüye başlarlar. Biliyorsunuz, geçenlerde Fatma Girik de Avrupa'ya gitti, biz de dönüşünü merakla beklemeye başladık. «Niye merakla» mı? diyorsunuz. Söyliyelim; Evvela, yurt dışına ilk defa çıkan bir sinema yıldızının seyahat anıları elbette enteresan olur. Hele bu yıldız Yeşilçam'ın açık sözlü Fato’su olursa konu daha da enteresan hale gelir. Bu yüzden Fatma Girik döner dönmez hemen bir randevu aldık ve evine gittik. «Avrupa'yı nasıl buldunuz? Seyahatten memnun kaldınız mı? Nel...