Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Müjde Ar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

“Fahriye Abla” Filmi Vizyondan Kaldırıldı

İstanbul’da gişe rekorları kıran “Fahriye Abla” Başkentli sinemaseverler için Ankara’da tam yirmiiki sinemada birden gösterilmeye başlanmıştı ki, daha haftası dolmadan gösterimi durduruldu. Sebebi ise yapım hakkı için ödenmesi gereken on milyonu Kök Film’in Dranas’ın varislerine ödemeyişinden dolayı açılan mahkemenin ünlü şairin eşi Münire Dranas tarafından kazanılmasıydı... Eskiden “Fahriye Abla” denilince akla ünlü şair Ahmet Muhip Dranas’ın ölümsüz eseri gelirdi. Şimdi ise bu eserin sinemaya adı ve içeriğiyle uyarlanışıyla birlikte rolüne kalıp gibi oturan Müjde Ar geliyor. Bunu da Dranas’ın varislerine yapım hakkı için on milyon lira teklif ederek Fahriye Abla’yı da Yeşilçam’a sokan Kök Film gerçekleştirdi. Boşuna dememişler paranın açmayacağı kapı yoktur diye, işte İstanbul’da gişeler önünde uzun kuyruklar oluşturan, hasılat rekoru kıran “Fahriye Abla” da tam on milyon sayesinde “Eser Sahibi ve Hakları (FSEK) Kanunları ” na uygun bir şekilde sinemaseverlere sunulduğunda ...

Aykut Sözeri de Yasağı Çiğnedi

Devlet Tiyatroları’nın yaklaşık sekiz aydan beri değiştirilemeyen çalışma yönetmeliğindeki maddeler halen yürürlükte ve geçerliliğini koruyor. Ama bunun dışına çıkan bazı oyunculara ayrıcalıklar tanınıyor, onların bu koşulları çiğnemesine nedense göz yumuluyor. Turgut Özakman yönetimindeki Devlet Tiyatrosu’nda sözlü izinle yönetmelikler çiğneniyor. Bir süre önce tüm belgeleriyle birlikte Can Gürzap ’ın yarattığı skandalı gözler önüne sermiştik... Gürzap’ın halen soruşturması yapılırken, şimdi bir başka oyuncu, üstelik de kıdemli olan Aykut Sözeri, yönetmeliği açıkça çiğneyerek gemisini yürütüyor... C an Gürzap’ı istifaya götüren olaydan sonra Devlet Tiyatrosu’nda şimdi ikinci bir otorite boşluğu daha doğdu... En küçük ayrıntının uygulanabilmesi için bile yazılı iznin gerekli olduğu Devlet Tiyatrosu’nda yönetmelik bir kez daha çiğnendi. Ve Genel Müdürlük tarafından yalnız izin aylarında film çevrilebilir fıkrasında yapılan ancak bir hata sonucu halen yürürlükte olan değişiklik...

Müjde Ar Sorulara Cevap Verdi

Alabildiğine rahat, şen, şakrak ve tam vaktinde geldi Müjde Ar , gazetemize... Ve soluksuz geçti telefonların başına. Saat üçte başlayacağını bildirdiğimiz halde sabahtan başlayan telefonlar 15:00’den sonra durmamacasına çalmaya başladı. Ve Müjde Ar da saat tam üçte oturduğu koltuktan üç saat boyunca hiç kalkmamacasına bu telefonlara cevap verdi, sabırla. İlgiyle... Sadece İstanbul'dan değil yurdun çeşitli yerlerinden gelen telefonlarda birbirinden farklı sorulara cevap verdi. Telefon açan okurların isimlerini, soruları, cevapları aşağıda bulacaksınız. * “Önemli olan nikah değil, bir ilişkiyi paylaşabilmektir...” * “Kaliteli filmler yapabilmek için bazı fedakârlıklar gerekiyor...” * “Aşkın tarifi gibi şeylerden pek anlamam...” * “Türk sineması bir oyuncuyu doyuracak kapasitede değildir...” Müjde Ar’ın sesini duymak için arayanlar; Murat Kayapınar, Mehmet Ali Özsüt, Fuat Şahin (Zonguldak), Süleyman Ay, Ahmet San (İzmit), Arif Erses, Ahmet Ekşi, Burhan Saimler,...

Bunların Assolisti Benim!

Yüksel Uzel ile Ajda Pekkan 'ın Stüdyo Erol da yaptıkları basın toplantısını anımsattıran fotoğraf çekimlerine Müjde Ar 'ın da katılması oldukça dikkat çekti. Kim kimin assolisti olduğu bir türlü kesinleşmediği için koltuğu paylaşamayan Uzel ile Pekkan’ın gizil çekişmesine gülerek espri yapan Müjde Ar seksi yırtmacını ön plana çıkartarak “Bunların assolisti benim diyerek bir gerçeği vurguladı...'' Döndü dönüyor derken Ajda Pakkan sonunda Yüksel Uzel'i, yakın dostluğuna dayanarak kandırdı ve Bebek Park Gazinosu'nda birlikte çift assolist gibi çalışmayı kabul ettirdi. Bu süper ikiliye süper tampon olarak katılan Müjda Ar'da önce çalışmak istemediği için fazla ısrar olunca fiyatını artırdı... Sözünü ettiğimiz, salı pazarında satılan turfanda sebzeler değil, İstanbul’da aynı sahneyi paylaşacak olan Yüksel Uzel, Ajda Pekkan ve Müjde Ar’ın bir gecede alacakları yevmiye tutan. Her ne kadar üç sanatçı da alacakları paranın toplam 400.000 lira olduğunu söyledi...

Müjde Ar Lezbiyen Mi?

“ Dul Bir Kadın” sezonun belki de sözü en çok edilen filmlerinden biri... Özellikle de Müjde Ar ve Nur Sürer ’in yatak sahneleri en çok konuşulan sahnelerin başında geliyor... Evet konuşuluyor ama soru işaretleri uyanmıyor mu? Tabii ki uyanıyor... Şu anda gündemde olan en önemli soru da tek: “Müjde Ar lezbiyen mi?...” Ve tabii Müjde Ar’ın da buna verilecek yanıtı var... Girdiği anlamsız ve zor ilişki zaten sinirlerini yeterince yıpratmıştı... Nereden de gelmişti Bodrum’a?.. Nereden tanışmıştı, o canına can katan, vücudunu titreten kendisini ona doğru çeken fotoğrafçıyla? Onun yüzünden gitmişti zaten, onun peşinden... Birbirlerine ilk kenetlendikleri an bu delice fikirleri olan hatta cinsel sapmalarını bildiği erkekten kolay kolay ayrılamayacağını anlamıştı. Yine de “Hayır” diyemedi ona... İsteklerine uydu onun kadını oldu, onun istediği gibi... Ama dolmuştu, onun bitip tükenmek bilmeyen istekleri yormuştu... Bir gece isyanlarla kaçtı odasından... Hemen bitişik odada belki de hayat...

En Büyük Müjde Başka Büyük Yok

Müjde Ar sinemaya girdiği zamandan beri verdiği büyük savaşını kazandı “Şalvar Davası”, “Aile Kadını” ve “Güneşin Tutulduğu Gün” filmleriyle bir sinema sezonu içinde sinema yazarları ve eleştirmenleri tarafından her üçünde de “En İyi Kadın Oyuncu” seçilmesi, sinemamızda ender görülen bir olay olduğu kadar, Müjde Ar’ın da “En büyük” olduğunun güzel bir kanıtıydı. “ Yirmi yıla yakın uzun bir dönem, star kadınlar seyirci gözünde hep “pirü-pak” kadın olarak yer almayı amaçlamışlar. Bu amaç doğrultusunda da oyuncu olmayı unutmuşlar. Dolayısıyla Türk filmlerinin kadın kahramanları cinselliği olmayan bir takım garip kadın tiplerine dönüşmüşler. Bu aldatmacanın seyirci olarak karşısındayım. Onun için oyunculuğa başladığım şu sıralarda daha önceki dönem kadın oyuncuların getirdiği anlamsız kuralları yıkmayı amaçlıyorum...” Evet, Müjde Ar sinemaya ilk geldiği günler böylesine büyük, iddialı laflar etmişti. Ancak sinemadaki star sisteminin kurallarını altüst edip, yepyeni bir dönemi başl...

Müjde Ar Adını Satıyor

MÜJDE AR ADINI SATIYOR Hayır, hayır Müjde Ar ne Turgut Özal ’ın Köprüyü satmasından esinlendi ne bir başka büyük tüccardan etkilendi. Yıllardır zirvede kalıcı olabilmek için verdiği mücadeleden zafer kazanarak çıkınca bundan böyle adını satarak ticaret yapmaya karar verdi. Ama bol parası olan film yapımcısıyla ama bir başka tüketim kuruluşuyla... Tabii ki herkesin gönlünde yatan aslan gibi Müjde Ar'ın gönlünde bir sinema tutkunluğu var. Varını yoğunu "Batıyor dediği Türk sinemasına harcamaktan kaçınmıyor. Hatta çok kaliteli bir yapım için aldığı paradan bilsrredakarlık eden Müjde Ar bundan böyle sinemayı bir ticaret aracı olarak görecek. Daha açıkçası adını satacak. Müjde Ar'ı filminde oynatmak isteyen de bütün parasını ortaya dökecek. Ve ondan sonra karışmayacak. Çünkü senaryosundan film ekibine, kostümlerinden en küçük detaylara kadar Müjde Ar tek başına imza atmak istiyor yeni filmlerine. Ama yanlış anlamayın güzel yıldızın ne rejisör, ne de prodüktör olma sevd...

Müjde'ye İlan-ı Aşk

ŞİİR GÖZLÜM Bu nasıl dünya şiir gözlüm İşe gidiyorum, işim yok Eve dönüyorum, evim yok Anladımki şiir gözlüm. Benim senden başka gidecek bir yerim yok. Ne yapsam, ne etsem, nereye gitsem yolumu değiştiremiyorum Ya seni bağrıma basacağım Ya da şu sahipsiz bedenimi İlk gördüğüm ağaca asacağım. Kimlik kartımdan adımı silmişler Senin adını yazmışlar Bu iş sende bitecek, şiir gözlüm Sende bitecek Daha ötesi yok... Yok... Ahmet Selçuk İlkan ' ın yeni piyasaya çıkan “Şiir Gözlüm” isimli plağı ve kasetinde üç yıldır gizli ve tek taraflı bir aşkın öyküsü yatıyor. İsterseniz gelin hep birlikte bu öyküyü dinleyelim... Evet, yukarıdaki dizeler yaşanmış değil, hep yaşayacak ve hiçbir zaman unutulmayacak, hayal filizleriyle süslü, yalnız ve yalnızca tek taraflı bir aşkın çaresizliği... Çok seven bir insanın sevgilisinden uzakta geçirdiği günlerin ve dünyanın anlamsızlığını vurgulayan bu satırlarda, birçok aşk şarkılarının yaratıcısı, romantik şa...

İntikam Alıyor

Türk sinemasında son yılların en tutarlı filmlerini yaparak zirvedeki yerini koruyan Müjde Ar’ın sanat pojitikası tıpkı Başbakan Turgut Özal ’ın karma ekonomisine döndü. İktidara geldikten ve hükümet programını kabul ettirdikten sonra zenginden alıp fakiri de zenginleştirmekten söz eden Turgut Özal gibi Müjde Ar 'da yıllardır yaşamını sürdürdüğü zenginler çevresinde tanık olduğu dejenere olayları filmlerine konu edip sanatında daha büyük alkış toplamaya başladı. Şu günlerde sinemalarda gösterilen “İyi Aile Kadını” filminde genç kızlığında yaşadığı utanç verici çılgınlıkların faturasını evlenip sade bir yaşamı sürdürürken ağır ödeyen zengin bir sosyetik kadını canlandıran Müjde Ar ''dejenere sosyete"nin bütün iç yüzünü sergiliyor. İzmir ve İstanbul’da hayli tutulan “İyi Aile Kadını” filminden sonra yeni çevirdiği filminde de yine sosyete içinde sıfırdan zengin olan bir kadının maceralarını işliyor Müjde Ar. Çevireceği filmlerin öykülerini bizzat hikayeci ve senaris...

Müjde Ar, İlyas Salman'ın Hayatını Kararttı

Müjde Ar ve İlyas Salman ... Türk Sineması'nda birbirlerinden çizgi ve ekol olarak farklı ama başarıları ve istekleri birbirine bu kadar uyumlu iki isme daha rastlanamaz. Genç kuşak yönetmenlerden Sinan Çetin bu iki oyuncu için bir öykü düşünmüş ve hikayeyi yazarken de iyi değerlendirmiş onları. Bugüne değin yaptıkları her filmde izleyicilerin beğenisini kazanan bu oyuncular, Sinan Çetin tarafından verilen hikayeyi okudukları zaman ün ve şöhretin hayranlar üzerinde yarattığı etkinin ne boyutlara ulaştığını görmüşler ve öneriyi sevinerek kabul etmişler. İlyas Salman ve Müjde Ar filmle ilgili olarak söz birliği etmişçesine şunları söylüyorlar: «Bizim yaşamımızla özdeş olan bu hikayeyi okuduğumuz zaman çok beğendik. Amacımız sinemamıza sanat gücü yüksek filmler bırakmak olduğuna göre bu öykünün çekilmesini istiyoruz. Başarılı bir sinema ürünü ortaya çıkarmak için bütün gücümüzle çalışacağız.» Filmin başrolünü paylaşacak oyuncular böyle konuşurken yönetmeni Sinan Çetin is...

Müjde Ar, Aile Kadını Olamadı

Müjde Ar , geçen yıl Kartal Tibet yönetiminde «İffet» adlı bir film çevirmiş, film, sinemacıların deyimiyle büyük iş yapmıştı... Aradan 8 ay geçti. Müjde Ar iyine Kartal Tibet yönetiminde iyeni bir film çevirmeye başladı. Filmin adı «Aile Kadını» idi. Film sinemalarda gösterime girmeden önce ilanlar verildi, sokaklara duvar afişleri yapıştırıldı. Her şey filmin büyük iş yapması, hatta bir sezon önce çevrilmiş «İffet»i hasılat olarak aşması içindi. Birinci gün işler kesat gitti... «Herhalde yağmur yüzündendir» denildi... İlk üç günkü hasılat Ahu Tuğba ve Kemal Sunal'ın filmlerinin bir günlük hasılatları kadardı. Yapımcı Kadir Turgut'un tüm umudu haftanın son üç gününe kalmıştı. «Nasıl olsa işyerleri, okullar tatil olur. Sinemalar dolar» diye düşünmeye başlamıştı yapımcı Turgut... Derken füm İstanbul sinemalarındaki gösterimini tamamladı. Topladığı hasılat bir haftada sadece 5.933.938 lira idi. Oysa Kemal Sunal 'ın filmi, aynı günlerde bu rakamı sadece üç gün...

Sevişen Kazanıyor

Loş bir odada duyulan iniltiler ve çalışan kameranın tekdüze sesi. Kompozisyon, baş kadın oyuncuyla baş erkek oyuncunun sevişmesi. Oldukça ateşli ve gerçeğe en yakın biçimiyle ve nihayet stop... Diğer yanda ıssız bir orman, genç bir kıza saldıran üç gözü dönmüş erkek ve yine kameranın o tekdüze sesi. Kameralar stop deyip, bütün işlemler bittikten sonra koca koca afişler. "Bu filmi çocuklarınızla görünüz", "Yılın ibret verici film olayı..." İşte Yeşilçam’ın en son kozu Ahu Tuğba gibi, Banu Alkan, Müjde Ar gibi sinemanın soyunan kadınlarıyla yapılmış "eğitici" filmler. Evet. 1970'li yılların seks furyasından sonra filmcilerin tek dayanağı yine seks. Arzu Okay , Mine Mutlu , Zerrin Egeliler , Dilber Ay ve bunlar gibi birçoğuyla başlamıştı seks furyasının altın çağı. Sadece ticari amaç güdülerek, hiçbir eğitici, öğretici, verici yanı düşünülmeksizin yapılan filmlerdi, o tarihte yapılan filmler. Sonunda "dur" diyenlerin baskısı altında sükse...