Alabildiğine
rahat, şen, şakrak ve tam vaktinde geldi Müjde Ar, gazetemize...
Ve soluksuz geçti telefonların başına. Saat üçte başlayacağını
bildirdiğimiz halde sabahtan başlayan telefonlar 15:00’den sonra
durmamacasına çalmaya başladı. Ve Müjde Ar da
saat tam üçte oturduğu koltuktan üç saat boyunca hiç
kalkmamacasına bu telefonlara cevap verdi, sabırla. İlgiyle...
Sadece İstanbul'dan değil yurdun çeşitli yerlerinden gelen
telefonlarda birbirinden farklı sorulara cevap verdi. Telefon açan
okurların isimlerini, soruları, cevapları aşağıda bulacaksınız.
*
“Önemli olan nikah değil, bir ilişkiyi paylaşabilmektir...”
*
“Kaliteli filmler yapabilmek için bazı fedakârlıklar
gerekiyor...”
*
“Aşkın tarifi gibi şeylerden pek anlamam...”
*
“Türk sineması bir oyuncuyu doyuracak kapasitede değildir...”
Murat
Kayapınar, Mehmet Ali Özsüt, Fuat Şahin (Zonguldak), Süleyman
Ay, Ahmet San (İzmit), Arif Erses, Ahmet Ekşi, Burhan Saimler,
Şebnem Aksu, Halit Zorlu, Murat Akın, Nadire Sunal, Ceylan Sönmez,
Arzu Köymen, Haydar Şahin, Gülay Öz, Fatih Yazıcıoğlu, Mustafa
Maden, Şeref Tuncer, Türkan Pektal, Aysel Korkmazer, Ayşe Koç,
Ünal Aslan (Zonguldak).
Müjde
Ar Atilla Özdemiroğlu ile evlenip evlenmeyeceklerini soran Ercan
Yıldırım, Muhsine Çökmez, Kadriye Eriç, Derya Güleş, Çiğdem
Nedret, Zeliha Soğukpınar, Aysel Korkmaz, Hülya Kıvrık, Nükhet
Tosun’a şöyle cevap verdi:
-
“Hayır evlenmeyi düşünmüyoruz, halimizden çok memnunuz.”
Müjde
Ar kendisine yaşını soran İmren Ergüner, Nurten Yıldırım,
Metin Genç ve Hidayet Ören’e şöyle cevap verdi:
-
“30 yaşındayım.”
Oral
Şener...
-
Hayatta düşleyip de yapamadığınız birşey var mı?
-
“Çok şey var düşleyip de yapamadığım, bir tane değil. 10
yıldır düşündüğüm uzun bir tatil yapmak. Çünkü maalesef
hiç dinlenemiyorum.”
Aynur
Karataş...
-
Basında Atilla Özdemiroğlu’nun kızı Yaprak Özdemiroğlu ile
anlaşamadığınız yazıyor. Ne derece doğru?
-
“Hiçbir şekilde doğru değil. Böyle birşey yok.”
-
Neden hep 18 yaşındakilerle film çeviriyorsunuz?
-
“Hepsinde değil bir tek Dağınık Yatak’ta.. O da konusu
gereği.”
Ebru
Korkmaz...
-
Müjde Hanım, eğer bir su damlası olsaydınız nereye düşmek
isterdiniz?
-
“Hiç böyle birşey düşünmemiştim bugüne kadar. Valla hayatım
ben halimden memnunum su damlası falan olmak istemem, hah hah...”
Zeynep
Köseoğlu...
-
Bir gazetede her zaman küfürlü konuştuğunuzu ve bunun insanı
rahatlattığını söylemişsiniz.
-
“Hayatım tabii ki, arada bir küfür ettiğim oluyor ama her zaman
küfürlü konuşmuyorum. Ayrıca herhangi bir gazeteye de bu şekilde
beyanat vermedim.”
Nevin
Korkmaz...
-
Şu anda üstünüzde bulunan giysiyi öğrenebilir miyim?
-
“Beyaz etek, beyaz, mavi ve grili bir kazak var.”
Şencan
Akbaş...
-
Son zamanlarda hep tanınmamış isimlerle oynamanızın nedeni nedir
acaba?
-
“Sinemada zaten şu anda erkek oyuncu sayısı çok az, kadın
oyuncu sayısı da çok az. Biz de çok zor biraraya geliyoruz.
Tanınmış oyuncularla gerek mali koşullardan, gerek yapmakta
olduğumuz diğer filmlerden ötürü zaman açısından
uyuşamıyoruz. Bir de sinemaya yeni arkadaşlar istiyoruz. Yani bu
iş böyle beş – on kişinin içinde kalmasın istiyoruz.”
-
Böylelikle siz daha ağır basıyorsunuz, onlar geri planda
kalıyorlar. Bir Kadir İnanır ya da Tarık Akan’la oynasanız
daha başarılı olmaz mı o filmler?
-
“Valla ben aynı fikirde değilim. Örneğin Fahriye Abla’da hiç
sinemada oynamamış bir arkadaşla Tarık Tarcan’la oynadım. Çok
beğenildi.”
-
Film başına ne kadar alıyorsunuz?
-
“Valla hayatım hiç almadığım filmler oluyor. Örneğin Fahriye
Abla’dan beş para almadım. Sinemanın ekonomik koşulları
oyuncuya büyük paralar ödemeye müsait değil. Sahneden kazanıyor,
filmde harcıyorum. Gelen gidiyor yani.”
-
Peki sinema ve sahneden aldığınız en yüksek ücret nedir?
-
“Sinemadan 300 bin, sahneden 125 bin lira canım.”
Tülay
Nuraltan...
-
Müjde Ablacığım acaba kardeşin Mehtap Ar’la dargın mısınız?
Sizi beraber görmüyoruz.
-
“Dargın değiliz canım, özel yaşamımla ilgili resimler
çektirmemeye özen gösteriyorum o kadar.”
Altın
Kılıçkol...
-
Ben sizinle bir reklam çevirebilmek için ömrümün yarısını
verebilirim.
-
“Yapma ya... Hiç böyle bir şeye gerek yok. Ben sana bir filmimde
rol veririm sen gene uzun yaşarsın, tamam mı?...”
Mehmet
Bezirci... Yasemin Kutay...
-
Sizi en çok duygulandıran filminiz hangisi?
-
“Valla öyle ayırım yapamayacağım. Kendi filmlerimiz olduğu
için objektif olamıyoruz, başka bir gözle seyrediyoruz
filmlerimizi...”
Sevinç
Özak... Sevil Güvercin...
-
Müjde hanım, en çok sevdiğiniz bir oğlan bir kız ismi söyler
misiniz?
-
“Kız ismi Naz, erkek ismi Söz...”
Erdinç
Ülüş...
-
Sinemadaki bu yerinize gelirken önünüze çıkan engelleri yenmek
için hiç kendinizden ödün verdiniz mi?
-
“Hiç vermedin canım...”
Çiğdem
Nedret...
-
Nikahsız yaşamak uygun mu sizce?
-
“Tabii, halimden çok memnunum. Nikahsız ya da nikahlı diye
bir ayırım gözetmiyorum, önemli olan bir ilişkiyi paylaşabilmek
benim için...”
Eser
Baş... Mesut Karamahmut... Mustafa Kara...
-
En beğendiğiniz erkek tipi nedir?
-
“Valla benim öyle tiplerle falan alakam yok. Tiple insan
sevilebileceğine inanmıyorum.”
-
Türk sinemasında ve tiyatrosunda en beğendiğiniz erkek artist
kimdir?
-
“Şener Şen ve Genco Erkal.”
Mehmet
Zırlıloğlu...
-
Ben sizinle yemeğe çıkmak istiyordum. Acaba sizce bir sakıncası
var mı?
-
“E, var tabii ki, bence sakıncası. Benim çok işim var hayatım.
Günde buna benzer bir sürü teklifle karşılaşıyorum. Bunların
hiçbirine yetişmek mümkün değil.”
Yusuf
İnal... Aynur Tanyeli...
-
Son çevirdiğiniz filmin adı nedir?
-“Gizil
Duygular...”
Hülya
Kıvrık...
-
Gelecek hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
-
“Sağlıklı yaşamak bir, ikincisi de işimi uzun süre
yapabilmek.”
Ayşe
Yılmaz... Badegül Gülhan... Mehmet Ulanmış...
-
Özel zevkleriniz nelerdir, en sevdiğiniz üç şey nedir?
-
“İşim, arkadaş çocuklarına bakmak ve kitap okumak en büyük
zevkimdir. En sevdiğim üç şey de annem kızkardeşim, işim
ve çocuklar...”
Mustafa
Abalı... Meral Baykal...
-
Hayatınızdan memnun musunuz?
-
“Memnunum canım...”
-
Bu güzelliğinizi neye borçlusunuz?
-
“O kadar güzel bulmuyorum ben kendimi...”
Mesut
Karamahmut...
-
“Fahriye Abla’nın Türkan Şoray’a ait olduğu söyleniyor,
doğru mu? Eğer filmi o çevirseydi sonuç ne olurdu?
-
“Film ona ait değildir ama eğer çevirmiş olsaydı o da iyi bir
film olurdu...”
Selçuk
Ersin...
-
Siz ünlü sanatçı Müjde Ar’ı mı tercih edersiniz, yoksa
mütevazı bir ortadirek Müjde Ar’ı mı?
-
“Ben ikisini de seviyorum, çünkü ikisi de içiçe yaşıyorlar.”
Ali
Başar...
-
Şu anda çantanızda neler var?
-
“Para var 8 -10 bin lira kadar...”
Ramazan
Tuncer...
-
76 yılından bu yana sinemayla uğraşıyorsunuz ve güzelliğinizden
birşey kaybetmediniz. Bunu neye borçlusunuz?
-
“Valla işimi doğru dürüst yapmaya çalışıyorum, başka
birşeye da özen göstermiyorum.”
Levent
Oral...
-
Sesim güzel değil ama para kazanmak için sahneye çıkıyorum
diyorsunuz. İhtiyacınız mı var ki?
-
“Maalesef öyle oluyor. Ayrıca sesim çirkin falan da demiyorum,
beğeniyorum sesimi.”
-
İstediğiniz parayı bugün sinemada alamaz mısınız?
-
“Valla uzaktan öyle geliyor ama bugünün sinema koşulları bir
oyuncuyu beslemeye müsait değil. Kaliteli film yapabilmek için
bazı fedakârlıklar gerekiyor. Kötü filmler yapmak istemediğimden
kendimce böyle bir yol tutturdum. Sahneye çıkıp para kazanıyorum,
o parayla geçimimi sağlayıp kaliteli filmler yapıyorum.”
Orhan
Erlek...
-
Sizden rica etsek Orhan Gencebay’la film çevirir misiniz?
-
‘‘Böyle bir çalışma uzun süredir yapmıyoruz. Çünkü
ikimize uygun hikaye çok zor düşüyor.”
Haydar
Bayer...
-
Sanata kaç yılında başladınız? İlk filminiz hangisi?
-
‘‘1962 yılında başladım... İlk filmim Kadir İnanır’la
Baldız...”
Yasemin
Kutay...
-
Film çevirirken topluma birşeyler vermeyi düşünüyor musunuz?
Örneğin Fahriye Abla’da ne verdiniz?
-
‘‘Fahriye Abla simgesel olarak bir Türk kadın tipidir. Dar
çevrenin dar ilişkileridir. Küçük bir dünyanın insanı olan,
büyülerden korkan, fallara inanan Fahriye Abla’yı aldık
bulunduğu yerden başka bir yere getirdik.”
-
Filmlerinizin sosyal içerikli olmasına dikkat ediyor musunuz?
-
“Çeşitli filmler yapıyoruz işte.”
-
İlk filminizden bugüne çok değiştiniz. Burnunuzdan başka
estetik oldunuz mu?
-
“Hayır...”
Dilek,
Çiğdem Evren...
-
Sizin son bir elbiseniz var. Bu elbiseyi daha sonra Yaprak
Özdemiroğlu’nun üstünde gördük. Siz mi verdiniz, yoksa
aynısından onda da mı var?
-
“Ben verdim canım..”
Didem
Taşbaşaran...
-
Aşkı tarif eder misiniz?
-
“Valla ben pek öyle tariflerden anlamıyorum.”
-
Kiminle evleneceksiniz?
-
“Evlenmeyeceğim canım, bir kere evlendim ayrıldım.”
-
İlk kez kaç yaşında aşık oldunuz?
-
“19.”
Ayşe
Tuna... Osman Akkaya... Esin Nural... Neriman Kuş... Ayten Sayın...
-
En sevdiğiniz çiçek ve hangi takımı tutuyorsunuz, burcunuz
nedir?
-
“Canım Galatasaray’ı tutuyorum. Çiçek ayrımı da yapmıyorum.
Bütün otlar, yeşillikler hoşuma gidiyor. Burcum Yengeç.”
Şefik
Koca...
-
Dünyaya yeniden gelmiş olsaydınız yine Müjde Ar olmak ister
miydiniz?
-
“Evet, halimden çok memnunum.”
Muzaffer
Şevket...
-
Memleket neresi acaba?
-
“Efendim ben İstanbul’da doğdum, aslen Erzincan’lıyım.”
-
Hangi parfümü kullanıyorsunuz?
-
“Rebul’ün lavanta suyunu kullanıyorum.”
-
Bu arada sanatçıdan imzalı resim isteyenlerin isimleri şöyle:
Nedret
Alver, Ayşe Sel, Sema İlten, Mehmet Köymen, Reşat Ertekin, Ömer
Alemdar, Hüseyin Ersin, Nehavet Ayrancı, Nuray Akın, Cengiz
Özdemir, Kadir Saraç, Zuhal Şahver, Serap Kocagül, Mehmet Çapraz,
Gülşen Ererer, Yaşar Tarakçı...(diğer haberler için aşağıdaki
linke tıklayın)
Yorumlar
Yorum Gönder