Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Türkan Şoray filmleri etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Türkan Şoray Anne Rolünü Daha Kolay Oynuyor

Sanki içine giriverecekmiş gibi yanında duran, ona hayranlıkla adeta bir tanrıçaya bakar gibi bakan 7 - 8 yaşlarındaki küçük çocuğa içten bir şekilde sarılıverdi, siyah gözlü, siyah saçlı güzel kadın... Bu öyle bir kucaklamaydı ki bir annenin yavrusunu kucaklaması gibi... Anne olmayanın, o duyguları tatmayanın yapamayacağı bir kucaklaşmaydı, Evet, Ömer Kavur’un Delta Film adına çektiği ve başrollerini Türkan Şoray, Cihan Ünal , Aykut Sözeri ve küçük yıldız Gözdem Görenler’in oynadığı “Körebe” filminin setindeyiz. İlk gözlemlerimiz işte bu okuduklarınız, çocuğu kaçırılan bir annenin her çareye başvurarak onu bulmaya çalışması filmin temel konusunu teşkil ediyor. Ve filmin bir sahnesinde de Türkan Şoray ’ın kızı rolünü oynayan küçük yıldız Gözdem Görenler’i kucaklaması gerekiyor. İşte bu anda setteki tüm görevliler ve filmde rol alan diğer sanatçılar Türkan Şoray’ın sergilediği oyun karşısında şapka çıkardılar. Şoray bugüne kadar sayısız filmde anne olmuştu, gerçekte bu hissi tatmasa d...

Yılın Doğumunu Herkes Seyredecek

Değişen dünyanın değişen olaylarına paralel olarak, insanların biçimlendiği bir ortamdayız artık... Bir yanda iki süper güç Amerika ve Rusya her geçen gün birbirlerine karşı kuvvet dengelerini artırmak için yoğun bir çaba harcarlarken, diğer yanda Irak-İran savaşı ve Ortadoğu'da karışıklığı tüm dünya dehşetle izliyor... Tüp bebek artık demode olmaya yüz tuttu, yeni yöntemler geliştiriliyor... Kansere çare aramalarına devam edilirken, Amerika'dan adamlar geliyor Ağrı Dağına tırmanıp "Nuh’un gemisini arama” numarası ile bazı mezarları soyup tüyüyorlar.İzmir'de yıllardır çocuğu olmayan bir kadın altız doğurarak tıbbı şaşırtıyor... Ve aylardır halkın en çok ilgilendiği haber olan Türkan Şoray'ın hamileliği güncelliğini koruyor... Kocası Cihan Ünal kadar, hayranları da Şoray'ın doğumunu dört gözle bekliyor.!. Ve "İş "kız mı yoksa erkek mi olacak?” sorusunun boyutlarını aştı. Türkan Şoray'dan doğacak çocuk daha doğmadan ünlü oldu, şanslı çocuklar sını...

Türkan Şoray Kendini Affettirdi

Yılın olay filmi olarak nitelendirilen ve sinema seyircisinin kafasına adeta şırıngalanan Türkan Şoray ’ın evlilik öncesi kocası Cihan Ünal ’la birlikte çevirdiği “Seni Seviyorum” adlı film nihayet vizyona girdi... Vizyona girmeden bir gece önce de Türkiye Çocuk Köyleri Vakfı yararına Emek Sinemasında düzenlenen galada Türkan Şoray evlendikten sonra ilk kez Cihan Ünal’la birlikte gözüktü ve büyük ilgi topladı... Ve bir yerde Türkan Şoray bu galaya gelmekle kendini affettirdi. Bilindiği gibi “Seni Seviyorum” filminin çekimleri sırasında Şoray’ın çok önem verdiği Türkiye Çocuk Köyleri Vakfı Etap Marmara Oteli’nde bir gece düzenlemiş, Türkan Şoray da bu geceye ne pahasına olursa olsun “geleceğim” demişti... Aynı tarihte İskenderun’da filmin çekimi için bulunan Türkan Şoray, o gün çalışmadığı halde İstanbul’a gelmemiş, 1500 davetli de söz vermesine rağmen Türkan Şoray'ı boşuna beklemişti... Gece sona erdiği zaman bütün konuklarla birlikte Vakfın yöneticileri Türkan Şoray’a kırılmışla...

Yasalar Hesap Soruyor

Türkan Şoray - Cihan Ünal evliliğinde kararın kanun yararına Yargıtayca bozulmasından sonra Yargıtay yetkilileri ile konuştuk. Ancak seçim yasakları nedeniyle isminin açıklanmasını istemeyen Yargıtay’ın üst düzeydeki bir yetkilisi aynen şunları söyledi: “Bu çok boyutlu bir konudur. Türkan Şoray ve Cihan Ünal yasalarla alay etmişlerdir. Ünlü olduğundan dolayı etrafında binbir kadın olsun. Ondan sonra da sen git seksüel nevroz diye rapor al ve yıldırım nikâhı yap. Olmaz böyle şey. Kimi kandırıyorlar? Biz olayın göstermelik olduğunu ve basından gizli nikâh yapmak için böyle bir yola başvurduklarını biliyoruz. Bundan daha iyi bir örnek olamaz. Neymiş seksüel nevroz ? Kanunlarla alay edercesine böyle davranmalarının tabii ki hesabı sorulacak... Sorulacak ki bundan sonra böyle nedenlerle yıldırım nikâhı yaptırmak isteyenlere örnek olacak... Ayrıca şimdi rapor verenlerin üstüne gidiyoruz... Cihan Ünal’a bu rapor nasıl verilmiştir. Verenlerden de hesap sorulacaktır..” 30 Kasım 1983 Çarşa...

100 Milyonluk Anı Yok Oldu

Türkan Şoray - Cihan Ünal artık kabuklarından çıkıp yeni kurdukları dünyanın atmosferine alışmaya başladılar. Ve kapılannı açtığı gün ağızlarından ilk çıkan sözler günler boyunca kapalı kaldıktan Oran Sitesi’ndeki evlerinde verdikleri yeni kararlardı, üstelik milyonlarca liralık serveti yok edecek cinsten kararlar... Geçtiğimiz yılın en büyük sansasyon, yaratan aşkı olan Türkan Şoray - Cihan Ünal beraberliği büyük gizlilikle yapılan bir nikahla mutlu sona ulaştıktan sonra şimdi şimdi gün ışığına çıkmaya başladı. 18 Ocak'ta İstanbul'da gösterilmeye başlanacak olan son filmleri ''Seni Seviyorum"un galasına katılmak üzere Ankara’daki evlerinden ilk kez beraber çıkacak olan Türkan Şoray ile Cihan Ünal bir ayı aşkın süredir oturdukları Oran Sitesindeki evlerinde aldıkları yeni kararları açıkladılar. Şüphesiz bu kararlar arasında en önemlisi bundan sonra nerede oturacaklarını belirlemeleriydi. Evlenmeden kısa bir süre önce istifa ettiği Devlet Tiyatrosu'na ...

Yasal İzinle Sevişti

Yıl 1983... Aylardan Ağustos... Türkan Şoray büyük gişe hasılatı toplayan filmi "Metres''te kendisiyle oynayacak oyuncuyu ani bir kararla Devlet Tiyatrosu’ndan seçiyor. Seçilen sanatçı da Can Gürzap ... O günlerde sessiz sedasız müdür koltuğuna oturan Can Gürzap böylece Türkan Şoray’ın bu seçimi sayesinde birdenbire gündeme geliveriyor... Filmin çekimi başlıyor ve Can Gürzap, rol gereği Türkan Şoray'la bol bol sevişiyor. Ve bu sahnelerin yer aldığı film kısa sürede tamamlanıyor. Buraya kadar herşey iyi, güzel... Çünkü, Can Gürzap'ın "Metres''i çevirdiği ay, başta da söylediğimiz gibi Ağustos ayı... Bir başka deyişle Devlet Tiyatrosu sanatçılarının izin ayı... Gerçi, geçen yıl, sözkonusu olan ayda film çevrilir diye 47. maddede bir cümle bulunmuyordu ama yine de hüküm gereği Genel Müdürlük'çe verilen izne bağlıydı film çevirme işi... Can Gürzap da bundan yararlandı. Bağlı bulunduğu Genel Müdürlük'ten, işini aksatmamak kaydıyla izni ...

Anneler Gününün En Güzel Haberi

Hamile Demiştik Yalanlamışlardı... Ama... İşte, ŞEY Gazetesi’nin aylar önce yazdığı Türkan Şoray ’ın hamile olduğu haberlerinin kupürü... Yıldırım nikâh sonrasındaki bu haberimiz Şoray’ın yakınlarından kaynaklandığı için sadece söylentiye sebeplendirmiştik. Ve Türkan Şoray ile Cihan Ünal yakınlarından çıkan bu haberleri başka yayın organlarında yalanlayarak henüz bir bebek olmadığını söylemişler ve bu söylentiler yüzünden de uzun bir süre eve kapanmışlardı... Taa ki çevirdikleri “Seni Seviyorum” filminin galasına kadar. Bugün ise dört aylık hamile olduğunu saklamayan Türkan Şoray artan kilolarını nasıl kamufle edebileceğini düşünüyor sadece. Çünkü önünde üç bölge işletmecisinin birleşerek hazırladığı film projesi var ve bu filmde hamile bir kadını falan canlandırmıyor. Ege ve Akdeniz sahillerinde çekilecek olan bu filmden önce de Türkan Şoray ile Cihan Ünal çiftinin yine günlük gazetelerden birinde bebek beklediklerini açıklayacakları iddia ediliyor... Çünkü geçtiğimiz günlerde ...

Bir Alev Yeniden Parladı

Güzel bir Türk filmine hasret olan televizyon izleyicisi geçen hafta gösterilen “Selvi Boylum Al Yazmalım”ı yerinden kalkmadan izledi. Hemen ertesi günü büyük beğeni kazanan filmin tekrarı ve teşekkür için TRT’ye başvuranlar, diğer yandan da dört yıldır bir araya gelmeyen Türkan Şoray ve Kadir İnanır ’ın yeniden böyle kaliteli film çevirmelerini istiyorlardı... Yaptığı programlarla, gösterdiği 30-40 yıllık filmlerle hele hele yerli film özlemi çeken izleyiciyi çileden çıkartacak derecede eski ve kötü yerli filmleri ekrana getirmesiyle yine aynı izleyiciyi neredeyse beyaz camı kırdıracak hale sokan TRT televizyonu, geçen hafta ise Türk filmiyle ekran başındakileri mestetti. Yapılan güzelliği her zaman takdir etmiş olan ekranseverler, kızdıkları, küfrettikleri TRT’ye telgrafla, mektupla, telefonla teşekkürlerini bildirdiler, memnuniyetlerini dile getirdiler. Çünkü Türkan Şoray - Kadir İnanır ve Ahmet Mekin üçlüsünün yarattıkları, yurt içi festivallerde ve Taşkent Festivali’nde biri...

Türkan Şoray'ın El Falı

İnsanların el çizgilerinden karakterlerinin tahlili ve geleceklerinin tayini, dünyanın her yanında rağbet gören bir usul olmuştur. Bizim de bazı şöhretli sinema artistlerinin elleri üzerinde yaptığımız incelemeler hayli ilgi çekici sonuçlar bulunuyor. Türkan Şoray ile Tamer Yiğit 'in el çizgilerinin ifade ettiği manaları anlatıyoruz. İNSANLAR hep karşılarındaki kimselerin yüzlerine ve gözlerine bakarak konuşurlar. Oysa bu alışkanlıktan bir an vazgeçseler de, konuşma sırasında kişiler birbirlerinin ellerini incelemeye kalkışsalar kimbilir ne ilgi çekici sonuçlara varırlar. Ancak ellerin dilinden anlamak zordur ve bu yüzden de birçok sırlar, niyetler gizli kalır. Bu problemi halletmiş kimseler eli, sözlerden ve hareketlerden çok fertlerin iç alemlerini duygu ve düşüncelerini ortaya koyan bir unsur sayarlar. Eller önce şekil olarak sahiplerinin durumunu, temayüllerini hatta hastalıklarını belli eder. Etli, tombul, güdük bir el ile kuru, kemikli ve ince uzun bir elin, ya da a...

Dünden Bugüne Türkan Şoray

FATİH'İN arka sokaklarında mütevazi yaşantılarını sürdüren Şoray ailesinin ne sinema ile ne de herhangi bir sanat dalı ile uzaktan yakından hiçbir ilgileri yoktu. Ama filmlerde oynayan Emel Yıldız adlı bir komşuları vardı. Her şey Emel Yıldız'ın 16 yaşındaki Türkan Şoray 'ı film şirketlerine yanında götürmesiyle başladı. 16 yaşında dolgun dudaklı, iri siyah gözlü, düzgün vücutlu esmer güzeli genç kızı, filmciler farketmekte geç kalmadılar. Bir iki filmde figüranlıktan sonra başrolünü Baki Tamer'le paylaştığı «Köyde Bir Kız Sevdim» Türkan Şoray'ın bir anda peşpeşe filmlerde oynamasına, tanınmasına yetti. Ardından Ayhan Işık'la oynadığı ve bir hayli soyunduğu «Sevimli Haydut» sinemada daha çok tanınmasına yaradı. Ama onu gerçek yıldız yapan Metin Erksan'ın yönettiği «Acı Hayat»tı. Elazığ'da «Cemo» adlı filmin bir sahnesinde bindiği attan düşerek boynu zedelenen Şoray uzun süre tedavi gördü... Sinemada değişen moda ile birlikte Türkan Şoray da de...

Türkan Şoray, Cannes Yolcusu

ADANA’DAN İsveç'e bir yol gidiyor Türkan Şoray için. «Yılanı Öldürseler» filminin çekimi ile Adana’da başlayan bu yol, sürüp gidiyor İsveç'e doğru. Sanatçı için bu yaz durup dinlenmek yok herhalde. Önce Adana’da mayıs - haziran içersinde, 1,5 ay süren çekim çalışmasından sonra, sanatçı bu kez de filmin montajı için İsveç'te bir ay süreyle kalacak... İsveç'te Türkan Soray’la birlikte montajı gerçekleştirecek ünlü bir sanat elçimiz de var. Türkiye’de ve Avrupa'da büyük ün yapmış olan Türk Ressamı Abidin Dino. Abidin Dino’nun resimde olduğu kadar film montajında da usta olduğunu ve yurt dışında pek çok yabancı filmin montajını yaptığını belirten Türkan Şoray, böyle bir çalışmadan çok olumlu sonuçlar alacaklarından emin olduğunu söylüyor. Sanatçı İsveç'te yapacakları çalışmaları şöyle özetliyor: «Abidin Bey, Yaşar Kemal 'in pek çok eserini olduğu gibi, 'Yılanı Öldürseler'i de resimlemişti... Bu nedenle eseri çok yakından tanıyor. Birlikte iyi b...

Türkan Şoray Metres Oldu

Türkan Şoray , «Metres» filminin setinde «Ben bundan başka soyunmam, soyunamam» diye direniyor, yönetmen Orhan Elmas ise: «Türkan Hanım, senaryoyu okuyup onaylayan sizsiniz. Senaryoda öpüşüyorsunuz da neden filmde öpüşmüyorsunuz?» diye bağırıyordu. Bu kez Türkan Sultan'ın tepkisi daha büyüktü: «Türk sinemasının Sophia Loren'iyim. Ben öpüşmem, öpüşemem.» Orhan Elmas'ın da bu soruya cevabı hazırdı: «Millet aya gidiyor biz hala senin öpüşme sahnelerini tartışıyoruz.» Türkan Sultan, «Olmaz da olmaz» diye bağırdıkça yönetmen Orhan Elmas elinde senaryo, sultanı yatıştırmaya çalışıyordu: «Türkan Hanım, siz liseli kızı değil, kiralık bir kadını oyunuyorsunuz. Soyunmayan, öpüşmeyen kiralık kadın olur mu?» «Metres» filminin seti filme alınsa, kavga ve münaşaka sahneleriyle zaten başlıbaşına film olurdu. Orhan Elmas bu kez çaresiz filmin prodüktörü Nazmi Özer'le ellerinde «Mine» filminin kaseti Türkan Sultan'ın karşısına dikildiler. Türkan Sultan, Cihan Ünal...

Türkan Şoray Eşiyle İlk Kez

Gizli evliliğinden tam 39 gün sonra konuşuyoruz Türkan Şoray 'la... Gözleri ışıl ışıl mutlulukla parlıyor... Önce tebrik ediyoruz, gülerek cevap veriyor: «Darısı başınıza». Sonra damdan düşer gibi ilk bombamızı patlatıyoruz: «Bir bebek beklediğiniz söyleniyor?» Karşımızda ışıl ışıl gözleriyle, mutlu bir Türkan Şoray var. «Bebek beklesem istesem de gizleyemem. Resimler konuşur» diyor. Artık biz susuyoruz, o konuşmasına devam ediyor: «Biliyor musunuz, İstanbul basını bize kırıldı zannettim. Ankara'dan İstanbul'a gelirken hep acabalar içindeydim. Basını karşımıza almak ya da kaybetmek vardı. Dostlarımızı kaybetmek vardı. Onları karşımıza almak vardı. Bu da çok zor bir olaydı... Hep bunları düşündüm evliliğimizin ilk günlerinde...» Yarılanan sigarasını atıyor bu kez bir başka sigara daha yakıyor: «Kimseye dargın ve kırgın değilim. Evlenmem gerekiyordu, evlendim... Bu bir başkası da olabilirdi ama Cihan oldu. Onunla önce 'Seni Kalbime Gömdüm'de çalıştık, s...

Türkan Şoray Kan Kusturdu

Orhan Bey, biraz filmografyanızdan bahseder misiniz?.. «Önce şunu belirteyim. Hayatımı ve Yeşilçam'da yaşadıklarımı yazsam ciltler dolusu kitap olur. İlk kez 1945'te Muhsin Ertuğrul 'un 'Yayla Kartalı' filminde oyunculukla girdim sinemaya. Aynı yıl 'Toros Çocuğu' filmiyle başrole yükseldim. Senaryo yazarı olarak 50, oyuncu olarak 55, rejisör olarak da 77 film yaptım. Ödül alan filmlerim ise şunlar: 'Duvarların Ötesi', 'Kanlı Firar', 'Ezo Gelin', 'Boş Beşik' ve 'Öleceksek Ölelim'... Ödül almayıp da filmografyamda önemli yer tutan filmlerim arasında da 'Kara Sevda', 'Metres', 'Feryat', 'Dert Bende', 'Hayatım Sana Feda' ve 'Adını Anmayacağım'ı sayabilirim...» - «Metres» filminde Türkan Şoray 'la bir sürtüşmeniz oldu mu?.. «Filmin her şeyi hazırmış. Son anda devreye ben girdim. Ayrıca senaryo sete yaprak yaprak geliyor, ben filmin finalinin bile yazılı olarak n...