Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Bilge Olgaç etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bilge Olgaç'ın Kadınsız Filmi

Gazeteler Sağmalcılar’daki modem cezaevinin açılış haberini iri puntolarla kamu oyuna duyuruyorlar, Sultanahmet cezaevinin boşaltılmasını, mahkumların yeni cezaevine geçişini günlerce tefrika etmişlerdi. Bu «müjdenin», bu «sevincin» sebebini insan artık «tarihi» sıfatını kazanmış, devlet arşivi olmak için tadilat yapılacağı günü bekleyen Sultanahmet Cezaevini gezince daha iyi anlıyor: Yerden 3,5 - 4 metre yukarıda pencereler, rutubetli taş duvarlar, normal bir evin salonundan büyük olmayan ve zamanında içinde 30 - 40 mahkum barındıran koğuşlar, bir parmak kalınlığındaki demirden yapılmış, ikisi arasındaki mesafe 1,5-2 metre olan ranzalar... Ya o hücreler? Ya o hücrelerdeki «Yandım anam», «Yazık oldu, gülemedim», «Ah ulan ah», «Yaktın beni felek, sen de yanasın» cinsinden yazılar? Burada Türk sinemasının en enteresan filimlerinden biri çevriliyor. Bir defa Türk sinema tarihinde ilk defa bu filimde «kadın» rolü yok. Daha doğrusu filmin bir yerinde, bir rüya sahnesinde bir genç kız...