Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nükhet Duru etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Nükhet Duru'ya Dişli Rakip

GÜZEL Çingene kızı Carmen genç ve yakışıklı subay Don Jose'yi baştan çıkarmak için elinden gelen her şeyi yapar. Ve sonunda isteğine kavuşur... Don Jose, tum benliğiyle bu Çingene kızına bağlanmıştır... Hatta onun uğruna katil dahi olur... Ancak Carmen, Don Jose'den çok çabuk bıkar, onu terkeder. Kendine rahat ve eğlenceli bir hayat vaat eden bir başkasına gider. Fakat aranmakta olan Don Jose, Carmen 'i kendi elleriyle öldürür. Anlattığımız bu öykü Merimee ve Bizet'in ünlü «Carmen» yapıtının öyküsü... Ve biz son haftalarda birlikte çeşit çeşit Carmenler'le iç içe yaşamaya başladık. Bir yanda Şan Müzikholü'nde Nükhet Duru 'nun canlandırdığı «Carmen», diğer yanda İstanbul Sinema Günleri 84’le birlikte beyazperdede seyrettiğimiz ünlü İspanyol yönetmen Carlos Saura'ın «Carmen»i... Gerek sahnede gerekse beyazperdede İspanyol halk kültürü, müziği ve dansı ile karşımıza gelen «Carmensde onur, aşk ve ölüm birbiri içine girmiş durumda... Ve sahnedeki ...

Nükhet Duru Carmen'de

SAHNE sanatları tarihinin en çok oynanmış eseri «Carmen» operası «Kan ve Gül» adıyla yeniden sergileniyor... Başrolünü ünlü sanatçı Nükhet Duru 'nun oynadığı yapıtın diğer rollerinde şu isimlere rastlıyoruz... Şevket Altuğ, Aliye Uzunatağan, Yalçın Boratap, Sevil Üstekin, Erdal Özyağcılar, Haldun Ergüvenç, Ergun Özcan, Kutay Köktürk, Cem Özer, Ayşegül Uygurer, Binnaz Gürses, Hayrettin Aslan,. Namık Arıkol, Osman Wöber, Rüçhan Gürel... İlk gösterisinin 12 Nisan gecesi yapıldığı «Kan ve Gül»ü Başar Sabuncu sahneye koydu... Uzun bir süredir bu müzikal için hazırlanan ve hatta geçtiğimiz aylarda Paris'e giderek «Carmen» konusunda daha ayrıntılı bilgiler edinen Nükhet Duru, «Kan ve Gül»de çok arzulu ve yürekten oynadığını söylüyor... Yer yer kendi yaşamını canlandırıyormuşçasına içten oyunlar sahneye koyan ve şarkılar söyleyen Nükhet Duru, bu anıt yapıtın özellikleri konusunda şunları söylüyor: «İlk gösterisinden günümüze dünyanın hemen hemen bütün ülkelerinde, büt...

Nükhet Duru Hayat Kadını Oluyor

SON günlerde üzerinde en çok konuşulan sanatçıların başında Nükhet Duru geliyor... Gerek özel yaşamı, gerekse müzik çalışmaları yakından izleniyor ve türlü türlü yorumlar yapılıyor. İşte bunlardan birkaçı... «Nükhet Duru ' Carmen ' müzikalindeki başarısızlığından sonra, müzikallere 'tövbe' dedi...» «Nişanlısından ayrılan sanatçı, sinir krizleri geçiriyor...» «Nükhet Duru, kalp hastası olduğu için İzmir Fuarı'na gitmedi...» Ve daha neler neler... Hepsi de Nükhet Duru'yu hedef alan bu söylentiler, sanatçının da kulağına gidiyor zaman zaman. Ama tepkisi ne oluyor acaba? Biz de bunu öğrenmek ve son günlerde üzerinde haber enflasyonu yaratılan konularda röportaj yapmak istedik. Dergimize geldiği gün Nükhet Duru çok sevdiği beyaz rengi tercih etmişti. Karşılıklı oturup saatlerce sohbet ettik. Söz sözü, konu konuyu açtı ve Nükhet Duru, «Biliyor musunuz, yakında bir filme başlayabilirim» dedi. Sonra sürdürdü konuşmasını: «Yönetmen Sinan Çetin’le bugün k...

Nükhet Duru Çuvalladı

BÜYÜK reklam kampanyalarıyla sahnelenen Carmen müzikalinin beklenen ilgiyi görememesi, önce oyunun kaldırılmasına, sonra da büyük bir moral bozukluğuna uğramasına neden olmuştu Nükhet Duru 'nun... Oysa Nükhet elinden geleni yapmış, başarılı bir Carmen olmuş ama oyunun başarısızlığı ona yüklenmişti. Bu yenilgiyi unutup moralini düzeltmek ve de Marmaris Festivali'ne katılmak için Marmaris yollarına düşmüştü sanatçı... Her şey iyi ve güzeldi önceleri... Güzel sanatçı Marmaris gecelerinde yakın arkadaşlarıyla eğleniyordu... Ve sıra geldi Nükhet Duru konserine... Sanatçı sahneye çıktı, beklenilenin aksine Türk Sanat Müziği ağırlıklı bir program yapıp, sırasını savdı. Sonra ne oldu diyeceksiniz?.. Zaten ne olduysa da bu konserden sonra oldu. Bir basın toplantısında Egemen Bostancı'nın: « Ajda Pekkan 'ı 2100 kişi, Emel Sayın'ı 1700 kişi, Nükhet Duru'yu 242 kişi, Nil Burak 'ı 220, Belkıs Akkale ile Arif Sağ 'ı sadece 180 kişi izledi» şeklinde bir ...

Nükhet Duru Suskunluğunu Bozdu

BU yazı dizisiyle ilgili olarak görüşmek için Nükhet Duru'nun Dördüncü Levent'deki bahçeli evine gittik... Duru, yeni başlayan bir güne henüz gözlerini açmıştı... Biz oturma odasında günlük gazetelere göz atarken, yatak odasının kapısı açıldı ve kucağında tüyleri süt beyazı bir kediyle gülümseyerek Nükhet Duru girdi... Sabah çaylarımızı yudumlarken, gömüldüğümüz rahat koltukların tam karşısındaki müzik setinden duygu dolu bir İspanyol müziği odaya yayıldı... Nükhet Duru gözlerini yumdu... Bizim varlığımız de, sabahın keyfi de, onun için yoktu artık... Duru, her yönüyle müzik setinin içinden sızmış, müzik olmuştu sanki... Şarkı bitince sanatçı konuşmaya başladı: Çok seviyorum bu parçayı... Nefis değil mi? Bence müziği sindire sindire içinde duymayan bir şarkıcı, yorumda başarılı olamaz.» Laf lafı açtı ve sohbetimiz giderek müzikten, sevgiden öteye kaydı, dostluğa geldi dayandı... Nükhet Duru'nun bu konuda ne kadar hassas olduğunu bildiğimiz için özellikle bu konu ...

Nükhet Duru O Günü Anlattı

ŞARKICILIĞA atıldığı ilk günden beri hummalı bir çalışmaya giren Nükhet, çok kısa süre içinde Nükhet Duru adını tüm Türkiye'ye duyurmayı başardı... «Her Şey Yolunda», «Gerisi Vız Gelir Bana», «Canım Yandı», «Cambaz», «Melankoli», «Çakır» gibi şarkılarla, sesinin güçlülüğünü ve yorumunun ustalığını kanıtladı... «Nükhet Duru Show», «Kabare Show», «Karnaval Show», «Yaşa Sevgili Dünya», «Ve On Yıl Geçti», «Saz mı, Caz mı?» adlı müzikallerle sahnedeki ustalığını da kanıtlıyordu sanatçı... Bir dağın zirvesinden kopup yamaçlara doğru gitgide çoğalarak inen bir çığ gibi, her geçen gün şöhreti artıyordu Nükhet'in... O günlerle ilgili bir anısını yine sanatçının defterinden öğreniyoruz: «...Bu gece 'Saz mı, Caz mı?' adlı müzikalin galası yapıldı... Şan Müzikholü ağzına kadar doluydu.. Herkes öylesine içten alkışlıyordu ki, gözyaşlarımı zor tuttum... Programdan sonra kulis bir çiçek bahçesi gibiydi. Bu arada beni tebrik etmeye gelenlerin arasında birisine gözüm ilişti......

Ben Yatak Kadını Olamam

20 gün önce Nükhet Duru'nun etekleri zil çalıyordu. Çünkü ilk gözağrısı sayılan mesleği sinemaya üçüncü kez dönmeye karar vermişti.. Onu tekrar kamera karşısına geçmeye kandıran kişi de Yeşilçam'ın genç yeteneği Sinan Çetin'di. Eline geçen senaryo ile şarkıcının adeta beynini yıkayan Sinan Çetin Nükhet Duru 'yu gündüzleri mazbut bir ev kızı, geceleri de fahişelik yaparak yaşamını sürdüren bir kadın olarak getirecekti beyazperdeye.. Senaryo Duru'nun elinde günlerce kaldı. Doluya koydu tartamadı boşa koydu yine tartamadı ve sonunda Nükhet Duru fahişelik rolünü sanatçı kişiliğine sığdıramadı. Çünkü son derece masum ve çocuksu sempatlkllği taşıyan yüzüyle çok çelişkili tip yaratacağından korktu. Çünkü, basına karşı verdiği fotoğraflarda bile en dekolte giysilerinde yüzündeki masumiyeti kaybetmiyordu. Bunu kamera karsısında nasıl yapacaktı? Nasıl yançıplak yatağa girip sevişecekti? Kaldıramadı fahişelik rolünü Duru ve sonunda ''Ben yatak kadını olamam" di...

Ayıp Ettin Nükhet

Yeni yılda yeni umutlarla atağa kalkmaya hazırlanan Seyyal Taner “Sokak Kızı Irma” müzikalini ne yazıkki yapamıyor. Çünkü müzikali gerçekleştirecek olan USG son anda rolü Taner’den alıp Nükhet Duru ’ya verdi. Bu kararı Almanya gezisi sırasında öğrenen Seyyal Taner de Münih’ten eski arkadaşına sadece bir çift laf etti... Yıllar öncesine dayanan bir dostluğa daha gölge düştü. Aslında aynı meslek sahasında adeta arenaya çıkmış boğalar gibi yaşamak için dövüşen sanatçıların dostluğu ne derece güçlüdür şüphe edilir ama, bildiğimiz kadarıyla dost görünen sanatçılar arasında idi Seyyal Taner ile Nükhet Duru. Şimdi bu iki sanatçı artık dost değil. Çünkü Almanya gezisinde bulunan Seyyal Taner, Nükhet Duru hakkında hiç mi hiç iyi konuşmuyor. Nedeni ise çok basit. Kendisi için hazırlanan büyük bir müzikalin başrolünü neden kabul etti diye suçluyor Duru’yu. Haklı mı haksız mı bilemeyiz ama önce siz kulak verin Seyyal Taner’in söylediklerine sonra da söylediği bir çift sözün haklılığını tart...

Galiba Çeyiz Düzüyor

Bugünlerde bir telaş içinde Nükhet Duru . Sık sık ortadan kayboluyor. Bir bakıyorsunuz Antalya’da bir bakıyorsunuz Kuşadası’nda veya Marmaris’te... İstanbul’a gelip gittiğinde ise bir şeyler saklar gibi kaçıyor sürekli. Ama ŞEY onu hiç ummadığı bir yerde yakaladı. Ve alışveriş yaparken bizi görünce de çok şaşırdı Nükhet Duru... “ Duydunuz mu? Nükhet Duru Antalya’ya uzun boylu bir sarışın ile gitmiş. Çocuk çok yakışıklı ve de gençmiş...” “Yahu Nükhet’in kiminle beraber olduğunu biliyor musun? Hani geçenlerde Gülistan Okan’ın sevgilisi diye yazıldı ya...” “Hayır canım, Nükhet bir butikçi ile beraber. Esmer yağız üstelik de paralı bir delikanlı...” Son günlerde Nükhet Duru’nun çevresinden eksik olmuyor bu laflar. Güzel şarkıcıyı arıyoruz evde bulmanın imkanı yok. “Nükhet Hanım tatile gitti”, “Nükhet Hanım İzmir’e konsere gitti”, “Nükhet Hanım plak stüdyosunda” gibi laflar duymaya alıştık artık. Onu Marmaris Festivali nde kendisini ancak güneyin bu şirin tatil kasabasında yakalay...

İşte Evleneceğim Erkek

Nükhet Duru ’nun etekleri yine zil çalıyor. Neden çalmasın, ki yıldır boş kalan kalbini dolduran bir erkek var yanında. İki yıl önce bir turizmciye gönlünü kaptıran ancak erkek tarafının nikâha karşı çıkması yüzünden içindeki aşkı şarkılarında yaşamak zorunda kalan Nükhet Duru şimdi duygularının hâlâ ölmediğine çılgınlar gibi seviniyor. Peki, Nükhet Duru'nun gönlünü kaptırdığı hatta evlenmeye niyetlendiği yakışıklının kim olduğunu merak etmiyor musunuz? Tabii merak edersiniz. Çünkü müzik dünyası bir güzel bekarını daha kaybediyor ciddi ciddi. İstanbul'da sosyete butikçisi olan genç işadamı Metin Arı’dan başkası değil güzel şarkıcının kalbini çalan erkek. Aylardır büyük çaba harcayarak gizlemesine rağmen hakkında “Evleniyor” dedikodularının çıkmasına engel olamayan Nükhet Duru ilk kez ŞEY objektifine müstakbel kocasıyla poz verdi. Antalya’da bayram öncesi yaşadığı bayram tatilinde adeta ön balayı geçiren Nükhet Duru’nun mutluluktan ayakları yere değmiyordu sanki. İki sevgi...

Bu Yatak Ortak Bekliyor

Pembe ve Siyah... Nükhet Duru ’nun İstanbul’da sergilediği yeni sahne showuna koyduğu isim. İlk görünüşte Avrupa’da sergilenen bir showun Türkiye’deki uyarlaması izlenimini verse de showun renkleri tamamiyle Nükhet Duru’nun bu iki renge olan tutkusundan kaynaklanıyor. Yaşayamadığı genç kızlığından beri üç renge tutkun olan Nükhet Duru sıradan bir şarkıcı olduğu günlerden, şöhretin zirvesinde olduğu bu günlere kadar hiçbir basın organına göstermediği yatak odasını ilk kez ŞEY’e açtığı zaman bile tutkun olduğu bu renkleri yansıtıyordu... Yani sevmek ve sevilmek için yaratılmış kadını vurgulayan kırmızı renkle, o duygularını gönlünce yaşayamamanın getirdiği karamsarlığı yansıtan siyah renk. Evet Duru’nun yatak odası simsiyah duvarlar arasında kırmızı bir yataktan oluşuyor... Söylediğine göre önce karnını doyurabilmek, sonra büyük bir şarkıcı olabilmek için sürekli gece çalışarak geçirdiği ve bu yüzden yaşayamadığı genç kızlığından beri Nükhet Duru’nun hayatına birçok erkek girmiş. Hem...

Karmen Yoğun Bakımda

Aylardan beri kulaktan kulağa dolaşan ve birçok söylentilere uzun süre çalkalanan Egemen Bostancı’nın hazırladığı “Karmen”in başoyuncusu Nükhet Duru , müzikalin başlamasına az bir zaman kalan şu günlerde oldukça yoğun hazırlıklara girdi, çalışmalarını hızlandırdı. Dört dörtlük bir olay olması için de bir sporcunun önemli bir maça hazırlanması gibi hazırlanıyor Nükhet Duru Karmen’e.. Kolay değil, yepyeni ve oldukça iddialı bir müzikale hazırlanmak. Hele hele bir de bu müzikal, aylardan beri ağızlara sakız olmuş, Nükhet Duru ve Seyyal Taner gibi iki ünlü ismi birbirine düşürecek kadar hafızalarda yer etmişse hazırlanmak daha bir itina ve dikkat istiyor. Gerekli reklamların, duyuruların hazırlanması bir yana müzikalin başoyuncusunun çok daha özen göstermesi gerekiyor bu olaya. Nükhet Duru da öyle yapıyor zaten. Şu sıralarda sanatçıyı bulabilene aşkolsun, öylesine sıkı bir çalışmaya, öylesine sıkı hazırlıklara girdi ki Nükhet Duru, bir dakika boş zaman bulamıyor adeta. Çünkü “Ka...

Nükhet Duru'nun Çıplaklığı Başına Dert Oldu

ARTIK Nükhet Duru gecede 3-4 yerde sahneye çıkan bir uvertürdür. Repertuvarına daha bir dikkat eder; saçına, giyimine, hareketlerine daha bir özen göstermeye gayret eder. Bu arada Yeşilçam'dan da film teklifleri gelmektedir. Ve yıl 1970'tir. Ayhan Işık, Bahar Erdeniz ve Yusuf Sezgin 'in başrolleri paylaşacakları bir filmin hazırlıkları yapılmakta ve bu filme bir kadın oyuncu aranmaktadır. Ve Nükhet Duru adında karar verir yapımcılar. O günleri de şöyle anlatır Duru: «Bir gün çalıştığım gazinonun kulisine bir prodüksiyon amiri geldi. 'Nükhet Hanım hikaye tam size göre, Ayhan Işık'la oynayacaksınız' dedi. «Ben 'Oynayamam, imkanı yok' dedim. Adam 'Neden?' diye sordu. «'Zaten gecede üç dört yerde sahneye çıkıyorum. Gündüzleri de uyuyorum filmi ne zaman çekeceğiz. Film çekmeye zamanım mı var?' dedim. «'Biz çekim saatlerini sizin boş saatlerinize göre ayarlarız' dedi adam. «Sonra çekimler başladı. Ben ne filmin adını b...

Nükhet Duru'nun Şarkı Yarışması

EVET, Nükhet Duru , sevilen Türk Hafif Müziği sanatçımız yeni bir şarkı söyleyecek. Ama iik defa söyleyeceği bu yeni şarkıyı modern bir biçimde, halkın önünde, seyircilerin yargısıyla seçecek. Doğrusu, şarkı yarışmaları düzenlemek pek kolay bir uğraş değildir. Öyle her önüne gelenin harcı hiç değildir. Ama Türkiye'de bir ekip var ki, kolay şeyleri sevdiği görülmemiş. Hep zor olanın üzerine yürümüşler ve altta kaldıkları da duyulmamış hiç. Nükhet Duru, Egemen Bostancı ve Uluslararası Sanat Gösterileri A.Ş. unsurlarından oluşuyor bu ekip. Ve tarzlarına uygun bir biçimde, çağdaş çalışma disiplininin gereklerine uyarak, birkaç küçük yeni şarkı söyleyebilmek için, koca bir yarışma düzenlediler. İşte örnek bir iş anlayışı. Zaten bu ülkede ileriye yönelik, yeniye yönelik her türlü yaratma çabası mesleğini seven insanların bir anlamda özveri sayılabilecek davranışlarından kaynaklanmıştır. Herkes yaptığı işte, çapı ne kadar küçük olursa olsun, bu denli titiz davransa, hala bir takım çağ ...

Ünlülerin Yeni Yıl Anıları

NÜKHET DURU YILBAŞI denilince hep içimi bir burukluk kaplar. Aklıma 1979 yılının son günü gelir. Yeğenlerime hediye almak için Beyoğlu’nda hem vitrinlere bakıyor, hem de yılbaşı gecesi giyeceğim kıyafeti düşleyerek keyif içinde yürüyordum. En sonunda bizim afacanlar için oyuncak satan bir mağaza gözüme ilişti. İçeri girdim. Rengarenk oyuncaklar içinde pilli bir otomobil ile bir kovboy takımı alarak tam ayrılıyordum ki, vitrinden içeriye bakan, elleri cebinde üşümüş bir çocuk gördüm. Üstü başı perişandı. Onun da gönlünü almak için bir oyuncak da bu sevimli çocuğa aidim. Paketi uzattım. Çocuğun sevinçten gözleri büyümüştü. Binlerce kez teşekkür ederek yanımdan ayrıldı. FERDİ TAYFUR KONYA’DA bir pavyonda sahneye çıkmış, programımı yapıyordum. Baktım birden ışıklar söndü ve şampanyalar patladı. Ben ne olduğunu anlayamadım. Biraz korkuyla gecenin önemi hakkında bilgi istedim. Hiçbir gece böyle bir şenlik olmuyordu da bu gece niye böyleydi? Garsonlar gülerek o günün yılbaşı gece...