Kış geçip de havalar ısınmaya başlayınca, sahil kenarında oturanların yüreklerini tatlı bir heyecan kaplar: Deniz heyecanı.. Sıcak kumların üzerinde yorgunluk atacakları, denizin tuzlu sularında serinleyecekleri, masmavi gökte göz kırpan güneşin ışıklarıyla yüzlerini. vücutlarını karartacakları günleri iple çekmeye başlarlar. Genellikle deniz mevsimi karpuzun manav dükkanlarında boy göstermesiyle başlar. Ama karpuzun çıkışını beklemeden kendini serin suların koynuna atanların sayısı da bir haylidir. Hele İstanbul’un kış yüzü görmediği, yazın erken geldiği bu yıl. Nisan görevini mayıs ayına terkettiği zaman, sinema ile ilgilenen gazetecilerin de gözleri, kulakları dört açılır. Zihinlerinde, «Acaba bu yıl deniz mevsimini ilk kim açacak?» sorusu şekillenir. Allah'a şükürler, bizim bu konudaki merakımız geçtiğimiz pazar günü, giderildi!.. Bu yıl Yeşilçam'da deniz mevsimini açmak bir değil, iki artiste nasip oldu. Hem de ayni gün, ayni yerde. Ve siz tesadüfe bakın ki, bu si...