Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Semih Sezerli etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Erkek Babası Semih Sezerli

Yerli sinemanın sevilen komiklerinden Semih Sezerli ile eşi Şehir Tiyatrosu oyuncularından Uğur Kıvılcım, yeni doğan çocuklarının yaşmı doldurmasını bekliyemediler ve oğullarının kırkmcı güne basışını kendi aralarında kutladılar. Semih Sezerli «On parmağında on marifet» denen tiplerden. Filimlerde oynar, dekorlar yapar, prodüksiyon amiridir, ev tertibinde eşsizdir... Kendi evine de bu marifetlerinin hepsini «dökmüş». Daha kapıdan girer girmez canlı renklerle boyanmış duvarlar, insanın içini ısıtıyor. Hemen her duvarda bir kaç raf ve her rafın üzerinde bir sürü minyatür palyaço... Balkon kapısının camına Semih Sezerli eliyle «Ya hiç doğmamış olmak, ya da hiç unutulmamak isterim» diye yazmış. Uğur Kıvılcım oğlundan «adam» diye bahsediyor. «Adam daha uyanmadı,» «adam dün şunu yaptı» v.s... Annesi «adam» ı almak için içeri odaya geçti, Semih Sezerli de bize «adam» ın doğumunu anlatmaya başladı. - «Biliyorsunuz, karım Uğur boy fıkarası bir kadın. Doğumevinde beklerken kendi ken...

Alev Uğur Artık Yeşilçam'da

9 OCAK 1971 tarihli SES mecmuasında yaptığımız bir röportajda Alev Uğur’u şöyle tanıtmıştık sizlere: «Alev Uğur, bizde her şeyden önce ölçülü bir genç kız intibaı bıraktı. Ne yapmacık bir nezaketi, ne de ölçüsü kaçmış bir samimiyeti var. Dinlemesini biliyor, dinletmesini de biliyor. Hem hanım hanımcık diye tarif edilen tipin içinde olmak, hem de şahsiyetini koruyabilmek önemlidir. Alev Uğur işte bunu başarmış.» Gerçekten de «1970 SES Sinema Artisti Yarışması» birincisi seçildikteki tam beş ay sonra ilk filmi «Sevgi Uğruna» da Kartal Tibet’le başrol oynamaya başlayan Alev Uğur hakkındaki görüşlerimizde yanılmadığımızı, Acar Film platosundaki sete gittiğimiz zaman anladık. O gün Alev Uğur, birçok set işçisinin, teknisyenin çalıştığı platoda sanki kırk yıllık artistmiş gibi rahat ve heyecansız dolaşıyor, mütecessis gözlerle herkesin ne yapıp ne öğrendiğine bakıp filim seti hakkındaki bilgilerini arttırmaya çalışıyordu. Biz de ışıkların yapılmasını fırsat bilip, gül rengi fistanlar ...