Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Selma Güneri etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hedefe Doğru Son Adım

Uzun bir süredir Türk sanat müziği dersleri alarak sahnelere “Assolist” olarak çıkmaya hazırlanan Selma Güneri , yılbaşı gecesi Harbiye Orduevi’nde orduya verdiği başarılı konserinden sonra, aynı başarısını bu kez yine İstanbul’da “Lions Genel Yönetim Gecesi”nde yineledi... Gazino sahnelerine her geçen gün yeni bir isim “Assolist” olarak transfer edilirken sinemanın ve sahnelerin tecrübeli sanatçısı Selma Güneri “Assollstler Kervan”na katılma yarışını sessiz ama emin adımlarla sürdürüyor. İlk sınavını yılbaşı gecesi Harbiye Orduevi’nde subaylara vererek büyük beğeni toplayan ve kendisinden “gazino sahnelerinde de assolist olarak iyi iş yapar” şeklinde söz ettiren Selma Güneri, ikinci sınavını ise geçtiğimiz günlerde “Lions ve Lioness”ler için yine İstanbul’da verdi. Evet sinemadan sahneye akımın yoğunlaştığı günlerde birçok meslektaşı gibi hem ekonomik açıdan rahatlamak, hem de daha geniş kitlelere seslenebilmek için sahneye çıkan Selma Güneri bu ilk çıkışında batı müziği parçal...

Onurlu Başarı

Ha çıktı ha çıkacak derken Selma Güneri assolist olarak ilk sınavını yılbaşı gecesi İstanbul’da Harbiye Orduevi’nde verdi. Konseri sonunda ayakta alkışlanan Selma Güneri için bu alkışlar hayatının en anlamlı başansıydı... Bir yıldır gazino sahnelerine assolist olarak dönmek için hazırlanan Selma Güneri yeni yılın ilk assolisti olarak hayatının en anlamlı sınavını ordu mensuplarına verdi. Yılbaşı gecesi İstanbul’da Harbiye Orduevi'nin düzenlediği baloda sahneye çıkarak assolistliğini ilan eden Selma Güneri konserinin sonunda salonu dolduran yüzlerce davetli tarafından ayakta alkışlandı. Bestekar dayısı Ahmet Üstün ve Türkan Kandıralı ile birlikte aylardır assolistlik sınavına hazırlanan Selma Güneri bir saati aşan konseri boyunca iki kostüm değiştirdi. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'ndan beri Maksim sahnelerinde "Bugün çıktı'', "Yarın çıkacak" derken ilk sınavını Harbiye Orduevi'nde düzenlenen yılbaşı balosunda vermeyi bir "Onurlu görev" ...

Peşimden Nal Toplayacaklar

Uzun süredir ünlü müzisyen dayısı Ahmet Üstün'den Türk sanat müziği dersleri alan Selma Güneri , en sonunda yılbaşı gecesi Harbiye Orduevi’nde assolist olarak sahneye çıktı. Gördüğü aşırı ilgi ve beğeniden güç alan sanatçı, artık rakibi olan tüm assolistlere “hodri meydan” diyor... Bir çekişmedir, bir rekabettir almış başını gidiyor şu garip dünyada. Kim kiminle beraber, kim ne giymiş, kim ne demiş kulaktan kulağa söylenip duruyor. Sanat dünyasından söz ediyoruz. Bahbettigimiz özelliklerde zaten sanat dünyasının en büyük özellikleri ve bazen kavgalı gürültülü, bazen de canımlı cicimli bir çarktır dönen bu dünyada... Uzun yıllardan beri sanat dünyasının içinde olan ama son zamanlarda artık assolistliğe oynayan Selma Güneri'de assolistliğe hazırlandığı ilan edildiği günden beri bu çarkın içine daha bir giriverdi. Senelerden beri sessiz ama derinden giden Selma Güneri uzun süredir assolistlik için hazırlıklarını sürdürerek, dayısı ünlü müzisyen Ahmet Üstün'den Türk sanat...

Selma Güneri'nin Tekirdağ Macerası

SELMA GÜNERİ , TRT tarafından, «İlden İle» programının çekimi için Tekirdağ'a davet edilince çok sevinmişti. «Müzikal Kahkaha» adlı oyundaki çalışmaları yüzünden uzun süredir tatil yapamamıştı sanatçı. Tekirdağ'a oğlu Umut’u da yanına alarak gidecek, belki de TV çekimi bahanesi ile bir kaçamak yapıp, ana-oğul denize olan özlemlerini giderebileceklerdi. Çekim günü sabahı Selma Güneri ve oğlu Umut denize girme hayalleri içersinde hazırlanmaya başladılar. Tabii, çantalarına mayolarını koymayı da ihmal etmediler. Sonra doğru Topkapı'daki garajın yolunu tuttular ve Tekirdağ’a giden ilk otobüse bindiler. Saat 13.00’de Tekirdağ'da TRT ekibi ile buluşacaklardı. Yol boyunca Umut, bir an önce denize girebilme isteği ile sabırsızlanıyor, annesine rahat vermiyordu. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Selma Güneri ve oğlu, bir saatlik geçikme ile ancak saat 14.00’de Tekirdağ’da olabildiler. Ama TRT ekibini bulamadılar. Her şeye karşın Selma Güneri paniğe kapılmadı, oğlu i...

Selma Güneri Yazarlığa Soyundu

«Bundan dört, beş yıl kadar, önce İstanbul gece kulüplerinde bir «Kabare Show» olayı vardı. Değişik daldan sanatçıları bir ekip çalışmasına itmişti bu gösteriler. Seyredenler de bir hayli ilgi duymuştu bu gösterilere. İşte bu ilgi, ileriyi düşünmek zorunda olan yapımcıları daha geniş boyutlu düşünmeye itti. 'Müzikaller' serisinin doğuşu bu dönemlere rastlar... Geçen kış salonları doldurdu müzikalseverler... Ancak bu yıl yeni bir soluk gerekil, aksi halde bu seyirciyi kaçırırız salonlardan» derken bir gerçeği gözler önüne seriyordu Selma Güneri... Gayrettepe'de geniş ve rahat bir salonda müzikallerin geleceğini tar. tışmaya dalmıştık. Bir yandan ikram edilen çayları yudumlarken, diğer yandan, çok şeyler anlatmak isteyen sanatçıyı izliyorduk. «Şimdiye dek seyredenlerin beğendiği müzikallere baktığımızda hemen hepsinin belli bir dönemin komik yanlarını yansıttığını görürüz. Yalnızca renk alemi olsun diye, dans, müzik ve tiyatroyu içice sokma dönemi kanımca geçti artık...

Selma Güneri Şarkı Söyleyerek Yas Tuttu

1952 yılının yaz aylarında, Kazancı Yokuşu’nda bir apartmanın ikinci katındayız. Apartmanın adı: «Güneri Apartmanı»... Sahibi Neriman Güneri... Genç kocası Lütfi Güneri ile burada oturuyor. Lütfi Güneri, her akşam, bir içkili gazinoda alaturka şarkılar okuyor. Güzel cümbüş çalan, yakışıklı, sarışın, elâ gözlü bir alaturkacı... Geniş salonun dip tarafında «çingene salıncağı» denilen bir salıncak kurulmuş. Gıcırtılarla sallanıyor. İçindeki bebek, uyuyor. Yerde pahalı halılar. Salonun dip tarafında bir kocaman buzdolabı... Neriman Güneri’nin kıvırcık, parlak, uzun saçları omuzlarına dökülmüş. Kulaklarındaki küpeler ile yakasındaki «iğne» hakiki pırlanta. Etekleri uzun robu, kalın topuklu süet pabucu o günlerin son madası... Lütfi Güneri’de şık mı şık... Objektifimize bu mutlu, genç aile poz verirken salıncaktaki bebek uyandı. Hemen içeri götürüp giydirdiler ve aramıza getirdiler: Selma Güneri’yi iki yaşındayken tanımış oldum. Başında kocaman kurdelesi, ekose entarisi, atkılı yorgan ...

Selma Güneri Kaynanasına Yanaştı

Selma ile Cihangir'de Oya apartmanının üçüncü katındaki dairesinde konuştuk. Kaynanası ile birlikte bavullarını yerleştiriyor, bir yandan da bize laf yetiştirmeye çalışıyordu: «Annemin sözleri karşısında hayretler içinde kaldım. Sevgiyle, iyi niyetle hareket ettik, annem bizim hareketlerimizi suiistimal etti. 'Hayatımda ilk defa aşık oldum. Seviyorum anne; mutlu olmak istiyorum anne!' dedim, her defasında karşıma çıktı. Adeta beni bedbaht etmeye çalıştı. «Yusuf beni param için kandırıp evlenecek insan değil. Henüz 22 yaşnıda. 40 yaşında falan olsa, insan belki feleğin çemberinden geçmiş diye düşünüp bazı endişeler duyabilir. Ama Yusuf'um tertemiz.» Durdu. Derin bir soluk aldı. Sigarasını yaktı. Çok sigara içiyordu. «Yok efendim paramı yiyormuş, yok efendim beni sömürüyormuş. Onun parası, onun şöhreti yok mu? Çocuk kendi kazandığı paraları bile benim adıma yatırdı. Hemen yatak odasına koştu. Banka cüzdanını getirdi. Büyük büyük rakamlar okudu. Bir sigara d...

Selma Güneri Yavrusunu Kaybetti

4 Temmuz tarihli SES mecmuasında anne olmaya hazırlanan Selma Güneri He bir röportaj yapmış, şunları yazmıştık: «24 haziran çarşamba... Seima Güneri ile kulisteki odasında konuşuyoruz. Konumuz çocuk ve annelik. Daha doğrusu biz başka konulara girmek istiyoruz, ama ne mümkün! Selma Güneri’nin ağzından bu iki kelimeden başkası düşmüyor. Her cümlesine çocukla başlıyor, «anne» diye bitiriyor... 6 temmuz pazartesi... Nişantaşı'ndaki Pakize Tarzı KIiniği’nin Boğaz’a bakan odsierından birindeyiz. Selma Güneri bembeyaz, ufak pembe çiçeklerle işlenmiş çarşaflar Erssında halsiz, bitkin yatıyor. Rengi sapsarı. Yanımızda eşi Yusuf Segin ile annesi Neriman Güneri var. Derin bir sessizlik... Kimse konuşmak istemiyor. Yusuf Sezgin boğuk bir sesle; «Üzülme hayatım.» diyor. «Her şey Allah'tan. Sağlık olsun. Ya sen de hayatını kaybetseydin. Bana çocuk değil, şen lazımsın.» Bakıyoruz, Selma Güneri'nin gözleri dolu dolu. Dokunsanız ağlayacak. Ve ağlıyor da... «Hiç bir şeye yanmıyorum ...

Selma Güneri ve Göksel Aksoy'un Sinemaya Dönüşü

İsterseniz önce Selma Güneri'yle ilgili olan haberi verelim sizlere. Sinemada kısa bir süre kaldıktan sonra kendine yeni ufuklar açıp, yepyeni imkânlar vaadeden sahneye geçen Seiırıa Güneri uzun bir ayrılıktan sonra sinemaya dönüş yaptı ve rejisör Mehmet Dinler'in çevirdiği «Talihsiz Babam» filminde Sadri Alışık - Salih Güney İkilisiyle oynadı. Filmin, yıllar sonra Selma Güneri'nin çevirdiği ilk filim oluşundan da enteresan bir cephesi var. Bu filimde Selma Güneri bir bakıma beyazperdede kendi hayatının bir bölümünü oynuyor... Öyle ya, Selma küçük bir Dame de Sion öğrencisiyken sinemaya geçmiş, Yeşilçam'da kaldığı kısacık süre içinde kendisine verilen ender fırsatlar; «çok iyi» kullanıp adını «iyi oyuncu» ya çıkarmasına rağmen Yeşilçam'ın krallarına yaranamayıp sahneye geçmişti. Filimde Selma'nın oynadığı rol kaba hatlarıyle buna benziyor işte. Kolej öğrencisi bir genç kız, birçok terslikten sonra sahneye çıkıp şarkıcı oluyor. Selma Güneri tekrar filim ...

Selma Güneri Yalnız Kaldı

GİDİYOR - Babası Lütfi Güneri, Amerika'dan dönüş biletini alıp cebine koymuştu. «Artık bir daha ayrılmamak üzere bir araya geleceği» demişti, kızı Selma'ya. Onunla birlikte filim çevirecek, aynı sahnede, yanyana çalıp söyleyecek, gönülleri isterse göbek bile atacaklardı. Ama, 9 yıl hasret kaldığı ana yurda, Lütfi Güneri'nin canlısı değil, cenazesi geldi. Kocası Akerde, Babası Kara Topraklarda Selma Güneri Aylardır kocasından ayrı kalmıştı. Şimdi de babasını edebiyen kaybetti. Babası Lütfi Güneri 28 mayıs pazar günü, yanında bir dansöz olduğu halde otomobil kazasına uğramıştı. Tıpkı Françoise Dorleac, Jayne Mansfield gibi... Ama, hastanede 15 gün yaşadı ve 12 haziran pazartesi sabahı öldü. Yanında ne anası, babası, vardı, ne de kızı, karısı veya bir yakın arkadaşı. Cebinde temmuz ayında İstanbul'a dönüş için aldığı uçak bileti bulundu. 15 haziranda, dansöz Özel Türkbaş'ın kocası Ayhan Türkbaş «cesedi teşhis» etti ve ölüm zaptı tutuldu. 17 haziran cumartesi...

Assolist Selma Güneri

GAZETELERDEKİ gazino ilanlarında Seima Güneri'nin kocaman resmini görünce, sonunda onun da assolistler kervanına katıldığını anladık. Ve hemen sanatçıyı aradık. - Tebrik ederiz. «Çok teşekkür ederim, sonunda muradıma erdim işte...» - Assolist olarak daha önce de çıkabilirdiniz sahnelere. Bugüne kadar niye beklediniz? «Bir türlü kararımı veremiyordum. Zamanlama çok önemli. Bir de kadro meselesi tabii. Bundan önce birkaç gazinodan assolist olma teklifi geldi ama, onların kadrolarını beğenmedim. Kadro zayıf olunca, gazino iş yapmaz ve iş yapmayınca da bütün sorumluluk assolistindir.» - Kadronuz sağlam mı? «Alt kadromda Sezen Aksu gibi dev bir ismin olması benim en büyük avantajımdır. Başarılı olacağımıza inanıyorum.» - Siz de modaya uymak için mi assolist olarak çıktınız, yoksa başka bir amacınız var mı? «Herkes assolist oluyor diye olmadım tabii. Bende bu yeteneğin olduğunu sık sık çevremdeki kişiler söylerlerdi. On yıllık sahne tecrübem on beş yıllık da sin...