UYKUSUNUN içinde kulağına sesler gelmişti. Rüya mı görüyordu, yoksa gerçekten yanıbaşında birisi mi konuşuyordu? Homurdana homurdana öbür tarafa döndü. Bu defa sesi daha iyi duymaya başlamıştı. Bir kadın mırıltısıydı bu : «Orada kan gövdeyi götürürken biz burada kuş tüyü yataklarda mışıl mışıl uyuyoruz. O zavallılara bir yardımımız dokunmuyor ama, hiç olmazsa acılarını paylaşalım. Sana söylüyorum, Dick, kalk. Bu ne uykusu böyle?...» Kadının ses tonu gittikçe yükselmeye başlamıştı. Bu durumda uyumaya imkan yoktu. Homurdana homurdana gözlerini açtı. Karısı Elizabeth Taylor yatağında oturmuş sigara içiyordu. Genç kadın, kocasının uyandığını görünce hemen konuşmaya başladı: -«Şu zavallı zencilere çok acıyorum. Selma'da insanlar öldürülürken biz burada keyfediyoruz. Kalkalım gidelim, bir şeyler yapalım...» Richard Burton 'un uyku akan gözleri öfkeyle kısıldı: -«Sen ve ben ne yapabiliriz ki... Selma'ya koşarsak her şey düzelecek mi sanıyorsun? Yarın sabah erkenden s...