Ana içeriğe atla

Liz Taylor'a Kara Haber

«Almanya neresi, Amerika neresi?» demeyin. Bazan tesadüfler, birbirlerinden binlerce kilometre uzakta, ayrı ayr dünyalarda yaşayan insanların kaderlerini öylesine birbirine bağlıyor ki, bir daha bu bağları çözebilene aşkolsun.
İşte bugünlerde Elizabeth Taylor'un da büyük bir üzüntü içinde kıvranmasına, hayatının tadının, tuzunun kaçmasına, kendisinden binlerce kilometre uzakta yaşayan, sakin, mütevazı bir Alman ailesi sebep oldu. Almanya'da küçük bir kasabada yaşayan Heisig ailesinin fertleri, Elizabeth Taylor'a ateş püskürüyor. Hani yıldızı ellerine geçirseler bir kaşık suda boğacaklar! Bu düşmanlığın sebebi ise şu: Elizabeth Taylor, bundan bir süre önce Heisig ailesinin küçük kızı Maria Heisig'i evlat edinmek istemiş ve bu niyetle küçük kızı yanına aldırmıştı. Küçük Maria çok hastaydı. Normal bir çocuk olabilmesi için, dünyanın en ünlü doktorlarını seferber etti. Avuç dolusu paralar harcadı, neticede de küçük Maria iyileşti. Artık o da Elizabeth Taylor - Richard Burton ailesinin küçük bir ferdi olmuştu. Elizabeth, evlatlığını, öz kızı Liza'dan zerre kadar ayırmıyordu.
Elizabeth, çocuklarının sayısını soranlara daima Maria’yı da ekleyerek şöyle cevap verirdi: «Dört çocuğumuz var bizim...» Fakat geçenlerde Almanya’dan Elizabeth Taylor’a gelen bir mektup, ünlü yıldızın, küçük Maria ile ilgili planlarını alt üst etmeye yetti. Maria'nın ailesi, küçük kızı geriye almak istiyordu. Bayan Heisig, Elizabet’e sert, itham dolu bir mektup göndermiş, Maria’nın para sıkıntısı çekmemekle beraber mutlu bir yuvadan uzak kaldığını ve bunun da ilerde istikbaline tesir edebileceğini belirtmişti. Bayan Heisig, Elizabeth Taylor'un gözler kamaştıran o şahane hayatını asla bir anneye yakıştıramadığını, Maria’nın böyle dejenere bir çevrede iyi bir insan olarak yetişebileceğine inanmadığını iddia etmekteydi.
Elizabeth Taylor, Bayan Heisig'den gelen bu mektuba önce hiç önem vermedi. Fakat birinci mektubu ikinci, üçüncü ve dördüncüsü takip edince genç kadın iyiden iyiye endişelenmeye başladı. Hele Alman Konsolosluğundan da bu konuyla ilgili bir bildiri alınca, dünyası bir anda kararıverdi. Elizabeth Taylor, Maria’yı evlat edinme işini kesin bir sonuca bağlayamamıştı. Çocuğun annesi, «Bana evladımı geri verin. Onun paraya pula ihtiyacı yok, anne şefkatine, temiz bir yuvaya ihtiyacı var,» diye feryat edince bu meseleyle ilgili kanuni işlemlerin de tamamlanmasına imkan kalmamıştı.

Şimdi Elizabeth Taylor, Bayan Heisig’i yanıldığına inandırmaya çalışıyor. Kızı Maria'nın Amerika’da ne kadar mutlu bir hayat sürdüğünü delillerle ispatlamaya uğraşıyor. Fakat Bayan Heisig kızını geri alma konusunda kararlı. Şimdiye kadar her isteğini gerçekleştirmiş olmasıyle övünen Elizabeth, Maria'dan vazgeçmek zorunda kalırsa, her halde ilk defa yenilgiye uğramış olacak...(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Turgut Özatay Evlendi

1964 yılını 1965'e bağlayan günlerdeyiz... İstanbul rıhtımına güzel bir Italyan gemisi yanaştı: «San Marco»... Gemiden çıkan turistler Istanbul'ın tarihi anıtlarını, tabiat güzellikleri görmek istiyorlar. Geminin merdivenlerinden iki İtalyan kızı iniyor. Tam o sırada Türk sinema dünyasının ünlü karakter oyuncusu Turgut Özatay da orada bir arkadaşını ziyarete gelmiş. Kızlardan İngilizce bileni Turgut'a, «Ayasofya'ya ne taraftan gidebiliriz?» dîye sordu. Turgut da bu iki turist kıza, «İsterseniz otomobilimle sizi oraya götürebilirim,» cevabını verdi. Biraz sonra üç kişi Ayasofya'nın 1500 yıllık kubbesi altında geziyordu. Genç kızlardan Cinzia Morigi adında olanı Fransızca biliyordu ve Urbino üniversitesinde felsefe doktorası yapıyordu. Cinzia, İtalya'ya gittikten sonra, pek beğendiği Turgut Özatay'a bir teşekkür mektubu yazdı. Turgut bu mektubu arkadaşı Vladimir Krasovsky'ye tercüme ettirdi. Mektuplaşma aylarca, hatta yıllarca devam etti. 1965 geçmi...

Rol Yapmayı Unutmuşlar

İki yıla yakın süredir gazino sahnelerinden ve film setlerinden uzak kalan Meral Zeren kendisine, çalışma izni vermeyen parasal aşkından koptuktan sonra fiziki bir değişimle ortaya çıktı. Önce assolist olarak sahnelere döneceğinden ardından plak çalışmalarını hızlandıracağından söz eden güzel yıldız birde baktık ki geçtiğimiz günlerde söylediklerinin tersine önce film, setlerine dönüş yapıvermiş. Başrol de olsa pek öyle iddialı bir yapım olamayan filmin setinde Zeren'i gördüğümüzde yanında kendisi gibi setlerden uzak kalan eski bir film yıldızı daha vardı. Fazla kilolarını attığını söylemesine rağmen yine de hayli tombiş sayılan Ayşen Cansev 'den başkası değildi bu yıldız. Filmin erkek oyuncuları ise Yusuf Sezgin ile Salih Kırmızı idi. Yani filmcilerin tabiri ile dördünü biraraya getirseniz ancak işi kurtarır dedirtecek cinsten bir kadro ile çekime başlanmıştı.. Yavuz Film adına çekilen ve yönetmenliğini Yavuz Özışıklar'ın üstlendiği filmin çekim programı her yönüyle güze...

Kartal Tibet'in Hayranlarının Sevgisi

Sinema yıldızlarının oturduğu semtlerin posta müvezzilerine Allah sabırlar versin. Öyle ya, onlar muhakkak ki meslekdaşlarından hem daha çok çalışmakta, hem de daha çok yorulmaktalar. Üstelik sadece her Allahın günü o yıldızın» evine 50 ile 100 arasında değişen mektup taşısalar gene iyi, arada «hayranlardan gelen hediyeler» de var.. Geçenlerde Bebek’e gitmiştik. «Hazır gelmişken bir de Kartal Tibet'e uğrayalım,» deyip Arif Paşa yokuşuna saptık. Ayağımız uğurlu mudur, nedir? Biz girdikten sonra kapı kısa aralarla çalınmaya başladı. Önce Gündüz hanımın ahbapları geldi, peşinden Kanat için ısmarlanan oyuncakları getiren adam ve peşinden mahallenin emektar müvezzii... Kartal Tibet kucağında büyük bir mektup tomarıyla yanımıza geldiği zaman dikatimizi hemen zarfların arasında göze çarpan bir paket çekti. Bir «Kartal Tibet» hayranı tutmuş, okuyup çok beğendiği «Kopuk Takımı» adlı kitaptan bir tane daha alıp hayranı olduğu yıldıza göndermişti. Bu, bizim aklımıza bir konu getirdi: A...

Sema Yardımcı İntikam İçin Assolist Oldu

Gazino sahneleri genç bir assolist daha kazanıyor... Üstelik bu assolist nikah masasından gazino sahnelerine transfer olan 21 yaşında taptaze bir bakire... ŞEY, genç kızlara ibret olacak bir evlilik dramını gün ışığına çıkartırken, adı önümüzdeki günlerde gazino neonlarının tepesine yazılacak Sema Yardımcı’yı da bir filmlik ve fotoromanlık deneyimine rağmen ilk kez tanıyacaksınız... Günlük gazetelerde çok okuduk “Bahtsız gelin” haberlerini. Ama böylesine ilk kez rastladık. Adını fotomodel - manken olarak duyurmaya çalışan bir kız gazino çevrelerinde “Assolist” olarak konuşulurken duyulmamış bir sosyete skandalı ortaya çıktı. Ünlü bir armatör ailesinin denizci oğlu Feyzi Oskay’ın nikah masasında bırakıp kaçtığı Sema Yardımcı’nın intikam uğruna assolist olmaya karar verdiği gazino çevrelerinde günün konusu şimdi. İlk sınavını Maksim Gazinoları’nda vereceği söylenen Sema Yardımcı’yı sahne tuvaletlerini diken ünlü modacı Gürna Çapa’nın yanında bulduk. Önceleri hiç konuşmak istemeyen “...

Zavallı Oya Hep Yatakta

Oya Aydoğan 'ın sinemadaki çizgisi bellidir... Çevirdiği her filmde mutlaka dişiliğini şöyle ya da böyle gösterir ya da göstertirler... İşte, Berhan Şimşek’le birlikte oynadığı son filmi olan “Zavallılar”da da, Oya Aydoğan bir türlü yataktan çıkamadı. Çeşil çeşit zavallılık vardır... İnsan, açlıktan zavallıdır, çaresizlikten zavallıdır, işsizlikten, parasızlıktan, kimsesizlikten zavallıdır... Fakat bizim bilmediğimiz bir başka zavallılık türü daha varmış... Aşk zavallısı... Bunu nerede mi teşhis ettik? Hemen söyleyelim, Oya Aydoğan'ın son çevirdiği filmin setinde... Yapımcı Kemal Dilbaz adına, yönetmen Ümit Efekan tarafından çekilen ve “Zavallılar” ismini taşıyan filmde, Oya Aydoğan, köyden şehre gelip, büyük kentin çarkları arasında kaybolan ve kaderin acımasızlığına karşı koyamayıp, hayalleri yok olan ve sonunda da onun bunun elinde oyuncak olan bir genç kızı canlandırıyor. Bu filmde Oya Aydoğan, yukarıda söylediğimiz gibi tam bir aşk zavallısı... Mekanı ise çoğu ...