Ana içeriğe atla

Kayıtlar

İbrahim Tatlıses etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Büyükler Çakıl Gazinosu'nda Buluştu

İddialı bir program yapan Çakıl Gazinosu’nun ilk gala gecesinde ilk kez birlikte olan sanatçılar Muazzez Abacı , Oya Aydoğan , İbrahimTatlıses , Nesrin Topkapı ve Sevda Karaca o gece hem göze, hem de kulağa hitabettiler. Çakıl Gazinosu’nun açılışına gidenler karşılarında bambaşka bir Muazzez Abacı buldular... Değişen fiziğiyle, giysileriyle, repertuvarıyla Allah vergisi nüanslı ve renkli sesiyle Abacı tek kelime ile büyüktü. Bu arada kendisinin ve alt kadrosunun ortak bir enteresanlığı vardı. O da assolist Abacı, yıllar sonra ilk kez Aksaray yakasında çıkıyordu. Ağır toplarından Oya Aydoğan ilk kez sahneye adımını atıyordu... İbrahlmTatlıses Çakıl’da ilk kez Abacı altında çalışıyordu. Sevda Karaca ve Nesrin Topkapı ise iki yıldır ara verdikleri sahnelere ilk defa bu programla dönüyorlardı. Ve gala gecesi gazinoyu dolduranlar hayal kırıklığına uğramadılar. Çünkü ''İlk''lerin hepsi kendi branşlarında iyiydi... Gelen müşteriye öylesine güzel ve doyurucu hitabettile...

Sezer Güvenirgil Tatlıses'i Övdü

Çekimi rekor bir şekilde tam bir yıl süren “Sevdalandım” filminin Sezer Güvenirgil açısından önemi çok büyük... Önce güzel sanatçının yıllar sonra sinemaya yeniden dönüşünü sağladı bu film... Daha sonra birçok kadının tam tersine başrolü birlikte paylaştığı İbrahim Tatlıses hakkında olumlu düşünceler edinmesini... Bir yıl süresince karşılıklı diyalogda bulunduğu Tatlıses’le geçirdiği zamanın kendisine çok şey kazandırdığını savunan Sezer Güvenirgil “Tatlıses'le geçen yılıma helal olsun” diyor... Bakın neden?.. Sezer Güvenirgil sanat dünyasına ilk adımı Yeşilçam ’da atmış ve şöhrete sinemada ulaşmıştı. Çok sayıda film çeviren Sezer Güvenirgil daha sonra ekonomik nedenlerle ve müzik sevgisi uğruna yıllar önce sinemadan kopmuş ve sahneye çıkmıştı. Yıllardır arzuladığı nitelikte senaryo gelmemesi nedeniyle de sinemayı hep geri plana iten ve müzik dünyasında sevilen, beğenilen bir ses haline gelen sanatçı bir yıl önce yeniden ilk göz ağrısına dönüş yapmıştı... Star Film adın...

İbrahim Tatlıses'le Perihan Savaş Birbirine Girdi

Kemal Sunal ’la birlikte “Sosyete Şaban” adlı yeni bir filme başlayan Perihan Savaş ’ın Tatlıses’in muhtemel nikahlısı için diktirdiği gelinliğini filmde giymesi İbo’yu küplere bindirdi. Bunu kendisine yapılmış bir hakaret olarak kabul eden Tatlıses’le, Savaş arasında tartışma çıktı... Karakollara düştükleri o dayak olayından sonra Perihan Savaş ile İbrahim Tatlıses’in arasındaki buzlar ilk kez yaklaşık iki ay önce kızları Melek Zübeyde’nin doğum gününde çözülmeye başlamıştı. O gün gösterdiği davranışlarla Perihan Savaş’ın gözüne girmeye çalışan Tatlıses sonunda bir nebze de olsa amacına ulaşmış ve kızının annesi kendisine nihayet yeşil ışık yakmıştı. Hatta öyle ki, evleneceklerini bile yakın çevrelerine ilan etmişler ve Tatlıses Perihan Savaş’ın gelinliğini hazırlatmıştı. Öte yandan İbrahim Tatlıses sinemada da Perihan Savaş’la filmler çevirmeyi umuyor ve bu konuyla ilgili planlar kuruyordu. Ne var ki, Perihan Savaş’ın Kemal Sunal’la birlikte geçtiğimiz günlerde “Sosyete Şaban ”...

2. Babalık Davası

Perihan Savaş, Tatlıses’ten kopma mücadelesini verirken bir yandan da kızının geleceğini garanti altına alabilmek için çapkın türkücünün yakasını bırakmıyor. Tatlıses’in kızı Melek’i nüfusuma aldım diye yalan söylediğini ve bu yüzden babalık davası açacağını söyleyen Perihan Savaş adeta burnundan soluyor. “ Yeter artık! Bin bir kere kanerım... Yaptığı düpedüz terbiyesizlik. En son Bursa’ya gitmeden önce söz verdi. Dönüşünde kızın nüfus kâğıdını çıkartacaktı. Ama Bursa’dan döndü ve bir süre yine gönlünü eğlendirip Almanya turnesine çıktı. Şimdi de Almanya dönüşüne söz verdi. Ama onun nasıl söz verdiğini anladım. Artık mahkemeye verme zamanı geldi. Kızımın babasıdır dedim daha fazla rezil olmasını istemedim ama şimdi babalık davasından sonra her istediğimi yapmaya mecbur. Dünyanın kaç bucak olduğunu göstereceğim...” İbrahim Tatlıses’ten ayrıldığını açıkladıktan sonra film piyayasına nasıl dönüş yapacağını sormak üzere konuştuğumuz Perihan Savaş'ın söz çapkın türkücüye geldigi za...

Bu Alyans Evlilik Getirecek Mi?

Günümüzde artık evlilik kuralları toplumun sivri insanları tarafından hissettirilmeden değiştiriliyor. Ünlü yıldızların halkın sevgisine sığınarak yaşadıkları gayrimeşru ilişkilerin bir son örneği de Anadolu çocuğu olarak kendini sevdiren İbrahim Tatlıses ile Perihan Savaş 'ın beraberliği oldu... Beş yılı aşan süre içinde bir türlü evlenmeye yaklaşmayan İki ünlü isim şimdi gayrimeşru ilişkilerine bir başka türlü saygınlık kazandırmaya çalışıyor. Nasıl mı? Evlenmeden çocuk sahibi, olarak... ''Çocuğumun anası, karım'' diye Perihan Savaş'tan söz eden İbrahim Tatlıses'in evlenmemek için adeta direnmesi geçtiğimiz hafta hastane çıkışından bir gün önce bitiverdi. Çünkü hastane odasında cebinden çıkardığı alyansı Perihan Savaş'a takarak sanki nikahın müjdesini verdi Tatlıses. Beş yıldır nikah bekleyen sonunda evlilik için son çare olarak gayrimeşru çocuk doğuran Perihan Savaş'ın parmağına alyansı geçirdikten sonraki mutluluğunu ise anlatmaya sanırız ge...

İbrahim Tatlıses 35 Yaş İsyanı

5.Sur ve Karpuz Festivali nedeniyle geçtiğimiz hafta içinde Diyarbakır’a giden İbrahim Tatlıses unutamayacağı bir gün yaşadı. Ünlü Ozan Cahit Sıtkı Tarancı’nın müze haline getirilmiş evini ziyaret eden Tatlıses, “35 Yaş” şiirini okuduktan sonra da isyan etmeye başladı... Diyarbakır taşlarıyla özel olarak örülmüş 150 yıllık duvarların ortasında duran heybetli evde ünlü Ozan Cahit Sıtkı Tarancı’nın anılarını yansıtan eşyaları ile dolu odaları, Kültür ve Tanıtma Bakanlığı tarafından müze haline çevrilmiş korunuyor. Hayranlık uyandıran bu evde bir oda var ki bu odaya girenler uzun süre içinden çıkamıyor. Ünlü Ozan’ın kalemleri kağıtları, çalışmaları ve duvarları kaplayan şiirleriyle resimleri arasında evin heybetinden sıyrılıp Cahit Sıtkı Tarancı ile bütünleşiveriyorlar... İşte geçtiğimiz hafta içinde düzenlenen Diyarbakır 5.Sur ve Karpuz Festivali’ne geçen yıl olduğu gibi bu yıl da katılan ve Diyarbakırlılara neşeli dakikalar yaşatan İbrahim Tatlıses’de unutamadığı bir gün geçird...

Ünlülerin ''Uçkur Davaları''

Mahkemeler varolduğu günden bugüne ne davalara bakmıştır... Haklıyı haksızı birbirinden ayırmış, suçu, suçluları ortaya çıkarmıştır... Ne dolandırıcılar, ne hırsızlar, ne ırz düşmanları gelip geçmiştir adliye koridorlarından. Bugünlerde mahkemeler bir namus davalarıyla çalkalanıp duruyor... Sanat dünyasının ünlülerinden birkaçının kahraman olduğu bu davalara belki de ''uçkur davaları" demek daha doğru olacak... Çünkü hepsinin özü dönüp dolaşıp oraya geliyor... Adalet... En zengininden en fakirine, dünyadaki tüm insanların sığındıkları, kimi zaman medet umdukları, haklarını aradıkları ve ne acıdır ki bazen de kullanmaya çalıştıkları olgu... Neden kullanılmaya çalışılır adalet? Kimin ne çıkarı olabilir? Olmaz demeyin, olur... Hem de öyle güzel olur ki... Ve oluyor da... İşte kapı gibi üç tane örnek... Haftalardır gazete sütunlarında boy boy resimleri yayınlanan belki de bir ''hiç uğruna" bu sütunları meşgul eden, sanat dünyasının ünlü isimlerinden birkaçın...

Sağolasın Tatlıses

İzmir’den gelip İstanbul piyasasına girdiği zaman Şehnaz Dilan için şöhret olmanın en kolay yolu, çok ünlü birisinin sevgilisi olmaktı. İşte bunun için İbrahim Tatlıses ’i seçti... Ve gerçekten bu sayede film çevirdiği gibi bu kısa beraberliğinin daha çok kaymağını yemeye hazırlanıyor şimdi... Ve gerçeği de saklamıyor... Artık ülkemizde sanatçıyım diyen bir kadının isminden bahsettirmesi kadar kolay bir şey yok. Çünkü starından üvertürüne kadar öyle şeyler yapıyorlar bu sansasyonla ünlü olanlar ünlerini devam ettirirken, isimsizler de isim yaparak piyasalarını artırıyorlar.. Bunun da örnekleri öylesine çok ki sinemada ve sahnede. Alın işte bir yenisini... Şehnaz Dilan’ı... İzmir’den kalkıp İstanbul piyasasına girdiği günden beri onun da kafasındaki tek şey ünlü olmaktı. Bunun da yolunu biliyordu. Ve tek yol çok ünlü bir şarkıcıyla gönül ilişkisine girip, bir süre beraber olup, kendisine falancanın sevgilisi dedirtip gazetelerde boy gösterip, bu sayede ün ve para kazanmaktı. Bi...

İbrahim Tatlıses'in Acı Günü

Yıl 1974... İbrahim Tatlı karacı olarak askerlik görevini yapmaktadır... O yıllar için sanatçı, «Hayatı özümseme dönemim askerlikte başlamış ve yaşamın gizlerini, insanları tanıma olanağını bu kutsal ocakta bulmuşumdur» diyor.. Artık tam bir profesyonel sanatçıdır o... Gece oldu mu eline sazı alır, türküler söylerdi koğuşta... Geniş bir dinleyici kitlesi, yeni silah arkadaşları doyumsuz bir dikkatle kendilerine seslenen bu delikanlıyı dinlerdi... Olağanüstü bir gırtlak yapısı ve etkileyici bir sesi vardı İbo'nun... Hele hele dinleyicileri ara. sına subayların da katıldığını görünce o, daha bir içten vururdu sazının tellerine ve daha bir yürekten haykırırdı Anadolu ezgilerini... Urfa'dan ayrı düşeli aylar olmuştu... Bazı haftalar şehir İznine çı. kıp, sinemaya giderdi... Yerli filmlerin tekini dehi kaçırmak onu üzerdi... Öylesine düşkündü Türk filmleri ne ve Türk sanatçıalrına... Bazı haftalarda arkadaşlarının pazar iznine gitmelerini fırsat bilerek yalnız kalmayı yeğl...

İbrahim Tatlı'dan İbrahim Tatlıses'e

Her taşra delikanlısının gönlünde büyük kent özlemi yatar. Hem ekonomik ihtiyaçlardan doğar hu özlem, hem de sosyal idealler ve eğlence alanındaki meraklardan... İbo da ilk kez İstanbul'a gitme kararını verdiğinde henüz delikanlı denecek çağdaydı... Ama bir sorunu, bir engeli vardı İbo'nun... Ne mi? Para tabii... Beyazperdeye yansıyan İstanbul görüntüleri ve kartpostallarda gördüğü deniz, onu derin düşlere alıp götürüyordu... Urfa’dan kalkıp İstanbul'a gitmeye karar verdiğinde, İbo için yeni hir dönem başlıyordu... Yazgısı belki değişecek, belki de umduğunu bulamayacak, hayal kırıklığına uğrayacaktı, ama yine de inatçı kişiliği onu bu kararından caydıramayacaktı... Para biriktirmeğe başladı... Amacı yeterli parayı toplayınca pılısını - pırtısını alıp yollara düşmekti... Haftalar ve aylar sürdü bu işlem... Onun için kadere boyun eğmek hayata yenik düşmekti... Ne yapıp edip yeni ufuklar açmalı, yeni boyutlar kazandırmalıydı statik yaşamına... Bir gün bir de baktı ki, da...

İbrahim Tatlıses Karanlığı Aydınlığa Çevirdi

Ahmet Tatlı hapisten çıkıp çalışmağa başladığında, Tatlı ailesinde gözle görülür bir kıpırdanma, bir canlanma göze çarpar... Urfa'nın en işlek caddesine kurduğu tezgahta ciğer kebabı satan Baba Tatlı, evin en azından temel gereksinimlerini karşılamağa başlar... Ama, her türlü güçlüğe, her türlü yoksulluğa karşın Ahmet Tatlı hayatından hiç de şikayetçi değil ve yarınını karanlık görmemektedir... Zaten başta İbrahim Tatlı olmak üzere tüm Tatlı ailesinde bu özellik apaçık ortadadır... Mücadeleci ve ekmeklerini taştan çıkartan bir yapıya sahiptirler... İbrahim Tatlı anımsayabildiği kadarıyla o yılları bakın nasıl anlatıyor: «Yaşamın çeşitli zorlukları yalnızca babamın omuzlarına binmişti... Dördü kız, dördü erkek olmak üzere sekiz kardeştik ...Ailede tek çalışan ve rızkımızı temin eden babamdı... Ama yine de halinden yakınmazdı... Tanrı'ya şükreder dar günlerin gelecekte aydınlığa dönüşeceğini ümit edip dururdu... Ancak onun da dertleri yok değildi tabii... Ev olarak bellediğ...

İbrahim Tatlıses Kafa İzninde

Samatya Sahilyolu'ndaki gazinodan içeri girdiğimizde hemen hemen tüm garsonlar bir masanın etrafını sanki ablukaya almışlar, hizmette kusur yapmamak için birbirleriyle adeta yarışa girmişlerdi. «Herhalde önemli bir konuk olmalı» diye düşünürken az sonra bu ünlü konuğun İbrahim Tatlıses olduğunu öğrendik... Tatlıses, bunalımını atlatmak, bir anlamda dertlerim unutmak ve kendi deyimiyle de «efkar dağıtmak» için sahilyolundaki gazinoyu tercih etmişti... O gece Sezen Aksu Boğaz'daki bir gazinoda İbrahim Tatlıses'siz program yaparken Tatlıses de mahalle arkadaşlarını, yanına atıp Urfalı sanatçılardan olan İsmail Badıllı ve Ahmet Hoşsöyler'i dinlemeye gelmişti... Masada çiğköfteler yoğrulurken Tatlıses, rakı kadehlerini peşpeşe yuvarlıyor, neşelenmeye çalışıyordu... Gecede 350 bin lira aldığı ve bir anlamda da gizli assolistlik yaptığı Baltalimanı'ndaki bir gazinonun işini yarım bırakmış, tüm yük Sezen Aksu ile Müjde Ar'ın üzerine kalmıştı... Daha sonraki...