Herkesin işi dışında bir şeye merakı olur ya, Zeynep Aksu’nun merakı da hemşirelik. Ne zaman konu açılsa Zeynep Aksu başta hemşireleri, sonra da doktorları metheder. Hatta onun bu huyunu bilenler arada bir şaka yollu takılırlar, Neyzen Tevfik'in «Midemi tıp tepti benim!» mısraıyle başlayan şiirini ortaya getirip, doktorlar ve tıp üzerine düzülmüş fıkralarla Zeynep Aksu’yu kızdırmaya çalışırlar. Siz işte o zaman görün Zeynep Aksu'yu. Huyu icabı sesini fazla yükseltemez, karşısındakini kırmaktan çekinir, ama yine de «meslekdaşlarım» müdafaa eder: - «Öyle demeyin» der. «Allah muhtaç etmesin, ama hiçbirini de başımızdan eksik etmesin. Ameliyathaneye giren bir operatörü düşünün. İnsanı kesiyor, biçiyor ve zavallıcığı ıstırabından kurtarmaya çalışıyor. Bir doktorun verdiği ilaçlar gece uykularını bile yitirmiş hastayı hayata iade ediyor, hemşirelerin şefkati acı içinde kıvranan insanların yarasına merhem oluyor.» Şimdi, «Peki her şeyi anladık ama Zeynep Aksu neden doktorları...