Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Gülistan Okan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sanat Dünyasındaki İki Aşkın Sonu Merak Konusu

Şu sıralarda sanat dünyasındaki iki aşk sonuç bekliyor. Bir yanda beraberlikleri adeta yılan hikayesine dönen Deniz Akbulut ve nişanlısı Ali Kocabekir, diğer yanda Gülistan Okan ve bir darılıp bir barıştığı sevgilisi Tugay Tekin bütün hızlarıyla evliliğe hazırlanıyorlar. Yalnız birisinin önce kafasını sokacak bir ev bulması, diğerinin ise nikah işlemlerini acilen tamamlaması gerekiyor evlenebilmek için... Film ve gazino piyasasındaki aşkların çoğu kısa ömürlüdür. Ama zaman zaman da içlerinde sonuca giden ilişkiler yok değil... Bazıları da tam sonuca giderken bir bıçak gibi kesilip atılan cinsinden... Şimdi iki aşk sonuç bekliyor bu piyasada. Bir tanesi artık neredeyse yılan hikayesine dönecek olan Deniz Akbulut ve filmci nişanlı Ali Kocabekir aşkı... Diğeri ise, ayrılıp, barışmalar sonucu yeniden diriltilen Gülistan Okan ve genç işadamı Tugay Tekin beraberliği... Deniz Akbulut ile nişanlısına göre bir türlü evlenemeyişlerinin nedeni, gönüllerince oturacakları bir ev bula...

Mücevher Ayağa Düştü

Kadınların pahalı süsü mücevherin bugüne kadar takılmadığı yer kalmamıştı. Ama son olarak Paris'te yaygınlaşan modayı Türkiye'de ilk kez Fehim Kundura lanse edince birbirinden pahalı taşlar şimdi de ayakkabılar süslemeye başladı. Fehim Kundura'nın Türkiye'ye getirdiği bu moda İstanbul sosyetesinin şık hanımları arasında büyük ilgi görürken, sanat dünyasından giyimine son derece düşkün olan Gülistan Okan 'da bu modanın hemen öncüsü oldu. “ Biz kadınlar süsümüze fazla düşkünüzdür. Hep dikkat çekmek isteriz. Zaten modada dikkat çektirici bir unsur değil mi? Birkaç arkadaşımda gördüm, üstelik onlar ayakkabılarını, çizmelerini sadece mücevherle değil pahalı kürk parçalarıyla da kaplatıyorlar, burada Fehim Kundura'nın mücevherli ayakkabı yaptığını duyunca koşup geldim. Biraz pahalı ama gerçekten çok şık. Artık bu ayakkabıları giydikten sonra ilk önce ayaklarıma bakılacak...” diyen Gülistan Okan doğru söylüyordu... Böyle servet değerindeki ayakkabıyı giydikten sonr...

Gülistan Okan Tırnaklarıyla Kazıdı

SİZ, Gülistan Okan ’ın «Gülistan Hoşkan» olduğu zamanlan bilir misiniz?.. Uvertür olarak sahneye çıktığı yıllarda, hep unlu olacağı günlerin düşlerini kurarak çalışırmış... Pekçokları gibi zirveye çıkan merdivenleri ikişer, ucer basamak sıçrayarak değil, duraklaya duraklaya. yavaş yavaş çıkmış. O günlerde «Hoşkan» olan soyadının bir gun «Okan» olacağı da aklının ucundan bile geçmemiş... Şimdi, Gülistan Okan elbette geçmişi ile yaşamıyor ama, «İşi sıkı tutsaydım, huğun çok daha iyi bir yerde olurdum» diyerek hatalarını düşünüyor, sonra da anlatmaya başlıyor: «Bugune kadar olanları ve hala devam edenleri herkes biliyor. Milyoner işadamlarıyla. gazino patronlarıyla, zirvedeki isimlerle, organizatörlerle ilişki kuran sanatçıların, ne yaptıkları ve kısa süre içinde nerelere geldikleri ortada değil mi?... Ne var ki ben hiçbir zaman 'Gölge aşklar' peşinde koşamadım. Bunlar benim hatalarım mı, günahlarım mı, bilemiyorum... Bugüne kadar kimseyi kullanmadım, kimsenin gölgesine s...

Mücevher Ayağa Düştü

Kadınların pahalı süsü mücevherin bugüne kadar takılmadığı yer kalmamıştı. Ama son olarak Paris'te yaygınlaşan modayı Türkiye'de ilk kez Fehim Kundura lanse edince birbirinden pahalı taşlar şimdi de ayakkabılar süslemeye başladı. Fehim Kundura'nın Türkiye'ye getirdiği bu moda İstanbul sosyetesinin şık hanımları arasında büyük ilgi görürken, sanat dünyasından giyimine son derece düşkün olan Gülistan Okan'da bu modanın hemen öncüsü oldu. “ Biz kadınlar süsümüze fazla düşkünüzdür. Hep dikkat çekmek isteriz. Zaten modada dikkat çektirici bir unsur değil mi? Birkaç arkadaşımda gördüm, üstelik onlar ayakkabılarını, çizmelerini sadece mücevherle değil pahalı kürk parçalarıyla da kaplatıyorlar, burada Fehim Kundura'nın mücevherli ayakkabı yaptığını duyunca koşup geldim. Biraz pahalı ama gerçekten çok şık. Artık bu ayakkabıları giydikten sonra ilk önce ayaklarıma bakılacak...” diyen Gülistan Okan doğru söylüyordu... Böyle servet değerindeki ayakkabıyı giydikten so...