Ana içeriğe atla

Kayıtlar

banu alkan eşi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Banu Alkan Resti Çekti

Hatırladınız değil mi? ŞEY bundan iki ay önce yazmıştı Orhan Gencebay ile Banu Alkan 'ın birlikte, film çevirme projesini. Ama araya kadııi girince yaşamın birçok kesitlerinde olduğu gibi Orhan Gencebay'ın bu film projesi amacından biraz uzaklaşarak gerçekleşti. Çünkü Gencebay'ın yedi yıllık hayat arkadaşı Şevim Emre, Banu Alkan'la film çevirmesine şiddetle karşı çıkmıştı. Sadece aynı yastığı paylaştığı değil, ilah gibi taptığı Orhan'ına yakıştıramıyordu, Yeşilçam'ın yeni gözdesi göçmen güzeli Banu Alkan'ı. Çünkü genç yıldız sinema oyunculuğundan önce güzelliğini ispatlayarak kendini kabul ettirmiş ve seksapeliyle milyonlarca erkeğin gönlünü fethetmişti kısa zamanda... Banu Alkan'a gösterilen bu tepki genç yıldızın henüz oturmamış meslek olgunluğunu daha bir coşturdu ve karşılıklı atışmalar başladı: - ''Banu Alkan benim preste sıkılmış halim olabilir'' diyen Sevim Emre'ye karşı güzel yıldız şöyle - cevap veriyordu: - '...

Sahneye Çıkıyor

Fotoğraf stüdyolarından Yeşilçam'ın film platolarına bomba gibi düşen sarışın Yugoslav göçmeni Banu Alkan 1984 yılını “Altın Yılı” olarak ilan etti adeta. Geçen yıl çevirdiği filmlerin bu sezon yaptığı bol hasılatlı işlerden sonra peşi sıra gelen tekliflere yanıt veremeyen güzel yıldız bu arada aylardır ısrarlı biçimde tekrarlanan oldukça cazip bir teklifi de kabul etti. Ama bu ne bir film projesiydi ne de bir reklam filmiydi. Gazino dünyasının güçlü patronlarından Osman Kavran’ın sağ kolu olarak bilinen organizatör Ayman Artun’un İzmir Fuarı’nda assolist olarak çıkması için yaptığı teklife bir ay önce çıktığı Avrupa gezisi dönüşünde olumlu yanıt verdi yani "Evet'' dedi Banu Alkan. Ancak şimdilik gecede alacağı ücreti açıklamaktan kaçınıyor. Bir gecelik yevmiyesini merak edenlere ise sadece ''Ben de artık 35-40 milyon vergi veren starların arasına gireceğim" diyor... Sanki hesabını siz yapın" dercesine... Banu Alkan’ın gazino sahnelerine çıkac...

Banu Alkan Hikaye Anlatıyor

Tren karla karışık yağan yağmurun altında hızla ilerliyordu. Vakit akşam üzeriydi... Soğuk kjş günlerinin kısa geçen gündüzünden sonra akşam erkenden varmıştı. Trenin penceresinden bakan küçük kız, yaprakları dökülmüş ağaçların arasından tren yolu boyunca akmakta olan dereyi kolayca görebiliyordu. Küçük bir kus surusu derenin yatağı boyunca dolaşıyor, bulduklarını giyiyorlardı. Trenin gürültüsüyle havalandılar. Ama bu gürültü onları çok korkutmamış olacak ki, yeniden eski durumlarına geldiler, umursamazcasına yeniden bir şeyleri aramaya başladılar. Sonra tren bu görüntüyü gerilerde bıraktı ve yeni güzelliklere doğru koşmaya başladı. Bu kez de uzakta tepeler arasında kalmış bir köye takıldı gözleri. Sanki terkedilmiş, sanki kaybolmuş gibiydi O anda aklına bu köyde de kendisi gibi çocukların olabileceği geldi. Belki de çok iyi anlaşabileceği bir arkadaş bulabilirdi onların arasında. Annesinin sesiyle hayallerinden sıyrıldı. «Hadi» diyordu annesi. «Bir şey yemedin hala.» ...