Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ajda Pekkan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İki Gazino Patronu Ajda Pekkan'a Nasıl Rest Çekti

Ajda Pekkan , pılıyı pırtıyı topladığı gibi yine Paris'in yolunu tuttu. Ama bu ani gidiş, eskilerinden farklıydı... Ajda Pekkan, biraz da İstanbul'dan gitmeğe mecbur kaldığı için yola çıkmıştı. İki büyük gazino patronunun Ajda için aldığı ortak karar,kaprisli ses sanatçısını bir anda İstanbul sahnelerinden koparıp atıvermişti... Ajda Pekkan, bir türlü paraya doymuyor ve fiatını artırdıkça arttırıyordu. Üstelik İstanbul'daki yaşantısından da her zaman yakmıyor, sık sık Paris'e yerleş Ajda Pekkan'ın en son istediği para gecede 6 bin liraydı. Bu isteği karşılansa bile,bir süre sonra yeni bir zam teklifiyle karşılaşacaklarını anlıyan iki büyük gazino patronu, belki hayatlarında ilk kez bir konuda anlaştılar ve Ajda'nın fiatını 3500 lirada dondurdular... Ve ilk kez bir konuda sözlerini tuttular... Bu durum karşısında Ajda Pekkan hemen Ankara'ya gitti ve 30 gün çalıştıktan sonra işinin bittiğini anladı. Başkent sahneleri Ajda Pekkan'ı bir aydan fazla...

Sibel Egemen Ajda Pekkan’a Rakip Oluyor

Uzun süredir ekrana gelemeyen Sibel Egemen ’in artık televizyondan yana şansı açıldı. Ve bu öyle bir şans ki, genç sanatçı hem her gece ekrana birkaç kez çıkıyor, hem de ufaktan ufaktan Ajda Pekkan ’a rakip oluyor... Bundan birkaç yıl önce rekabet içindeki reklam şirketleri etkili olabilmek için birbirinden ünlü isimleri astronomik fiyatlarla reklam filmlerinde oynatırdı. Bu isimler arasında o zamanlar bir çarşaf reklamı yapan Ajda Pekkan ile bir yün şirketinin reklamını yapan Sibel Egemen de vardı. Daha sonra bu moda bir süre için durulduysa da bu ünlülerden Ajda Pekkan istisnalığını etkili bir şekilde koruduğu için Süper Star’ı hemen hemen her gece bir deterjan reklamında gerek sesiyle, gerekse değişik ve çekici görüntüleriyle izliyoruz. Üstelik geçtiğimiz günlere kadar da rakipsizdi Ajda reklam dünyasında. Ama şimdi kendisine müzik dünyasından bir rakip geldi. Evet uzun süredir televizyonda göremediğimiz Sibel Egemen bir sakız şirketi adına Ajda ile her akşam aynı reklam kuşa...

Ajda Pekkan'ın Buruk Doğumgünü

Her yıl doğum gününü yakın dostları ve sevdikleri arasında neşeli bir şekilde kutlardı Ajda Pekkan ... Bu yıl ise tam tersi buruk ve hüzünlüydü. Üstelik ne pasta kesti, ne de mum üfledi... Süper Star’ı böyle bir gününde üzen neden ise yeğeni Emir’in, birinci ölüm yıldönümünün kendi doğum günü ile aynı günlere rastlamasıydı. İnsanoğlu, yaşamı boyunca sevdiklerini kaybetmenin acısını duyar... Zira ölüm acısı bir başka acıya benzemiyor... Her ne kadar zaman bu acıyı dindiriyorsa da bir an geliyor yine depreşiyor bu acı... Hele bir de mutlu ve güzel bir olayın yıldönümüne rastlıyorsa, işte o gün zehir oluyor kişiye... Tıpkı Ajda Pekkan’a zehir olduğu gibi, tıpkı. Süper Star’ın en mutlu gününde, içinin kan ağladığı, burkulduğu gibi... 12 Şubat gecesi saat 24’ü geçerken. Ajda da 39’unu bitirip, kırkına giriyordu. Ama önceki yıllardaki doğum günlerinin aksine hem de evliliğinin ilk doğum gününde sade bir aile yemeğiyle, mutlu olması gerekirken mutsuz bir biçimde... Yediği lokmalar boğa...

Bunların Assolisti Benim!

Yüksel Uzel ile Ajda Pekkan 'ın Stüdyo Erol da yaptıkları basın toplantısını anımsattıran fotoğraf çekimlerine Müjde Ar 'ın da katılması oldukça dikkat çekti. Kim kimin assolisti olduğu bir türlü kesinleşmediği için koltuğu paylaşamayan Uzel ile Pekkan’ın gizil çekişmesine gülerek espri yapan Müjde Ar seksi yırtmacını ön plana çıkartarak “Bunların assolisti benim diyerek bir gerçeği vurguladı...'' Döndü dönüyor derken Ajda Pakkan sonunda Yüksel Uzel'i, yakın dostluğuna dayanarak kandırdı ve Bebek Park Gazinosu'nda birlikte çift assolist gibi çalışmayı kabul ettirdi. Bu süper ikiliye süper tampon olarak katılan Müjda Ar'da önce çalışmak istemediği için fazla ısrar olunca fiyatını artırdı... Sözünü ettiğimiz, salı pazarında satılan turfanda sebzeler değil, İstanbul’da aynı sahneyi paylaşacak olan Yüksel Uzel, Ajda Pekkan ve Müjde Ar’ın bir gecede alacakları yevmiye tutan. Her ne kadar üç sanatçı da alacakları paranın toplam 400.000 lira olduğunu söyledi...

Ajda'nın Büyük Gafı

Üyesi olduğu Lösemili Çocuklar Vakfı’nın bir toplantısında karşılaştığı Samime Sanay’a “Sizi bir yerden tanıyorum ama nereden” diyen Ajda Pekkan kaderin tecellisine bakın ki tanıyamadığı bu assolistin altında çalışacak şimdi... Ama tabii o gün kızarıp, neye uğradığını şaşıran Samime Sanay bugün Yüksel Uzel ve Gönül Yazar gibi “eşitlik” kabul etmeyip çıkmaktan vazgeçmezse... Sizlere çok yeni bir olay anlatmıyoruz. Ancak bugüne değin sanatçı kişiliklerine karşı duyduğumuz saygı yüzünden yazmamayı tercih ettiğimiz bu olayın gazino sahnelerinde gündeme gelmesi üzerine şimdi anlatmaya karar verdik... Olay Ajda Pekkan’ın parasızlık çektiği için gazino sahnelerine dönmeye karar vermesi ve Samime Sanay ile önümüzdeki günlerde içkili masalara ''İlk selamı" verecek olması... Bunun neresi olay diyeceksiniz? Tabii ki ilk anda bir olay gibi gözükmüyor. Ama öncelikle geçtiğimiz haftalarda yazdığımız gibi Ajda Pekkan’ın sürekli kötülediği içkili gazinolara dönüşü bir olay. He...

Ajda İğfal Edildi

Ajda bugüne kadar çok aşık oldu. Birkaç kez nişanlandı, hatta yıldırım nikahıyla evlenip yıldırım hızıyla boşandı bile. Ve şarkılarında yansıtmak istediği ''Bir Günah Gibi" romantik ilişkiler kurdu son yıllarda. Ama birkaç haftadan beri İstanbul sosyetesini ayağa kaldıran son aşkı kadar hiçbir ilişkisinden böylesine tepki görmedi. Çünkü kısa süre önce meslektaşımız Yalçın Pekşen'in Cumhuriyet'te yaptığı dizi röportajda Ajda Pekkan erkeklerin kendisini anlamadığından ve bu yüzden son zamanlarda büyük yalnızlık çektiğinden serzenişte bulunup sözü aradığı tipe şöyle getirmişti. “ Bana öyle adam lazım ki, vahşi bir hayvan gibi olacak ama ehlileşmiş olacak. Erkeğin çok acayip akıllı olması lazım. Beni kafamdan iğfal etmesi lazım”. Önce yazdı basında sonra kamuoyunda büyük yankı uyandıran bu samimi itiraftan kısa bir süre sonra Ajda kendisini kafasından ıgfal edebilen bir başka deyişle ilgisini çekip aşık olabileceği bir erkeği bulunca yine günün kadını oluverdi....

Sinirlenme Ajda Aşkta Kazanırsın

Festivalle birlikte Marmaris’in lüks otellerinden olan Lidya’nın şans oyunu makineleriyle oluşan kumarhanesi de açıldı, özel bir kokteyle açılan bu kumarhanenin ilk müşterisi de Ajda Pekkan ’dı... Hem açılışı yaptı, hem de makinelerin kolunu çeken ilk o oldu... Ne var ki durmadan makinenin içine parayla aldığı jetonları atan Ajda Pekkan’a kumar şansı bir türlü gülmedi. Ve kumar heyecanını tatmak isteyen sanatçı, ne yazık ki bu heyecan ve zevkten mahrum kaldı. Son jetonunu da yutan ve karşılığında hiçbir şey vermeyen makineye kızan Ajda Pekkan, yarı şaka, yarı ciddi sinirli bir şekilde “Şimdi seni kırarım” diye şans makinesine bağırırken, sanatçının bu halini görüp, ihtarını duyduğumuz zaman kendisine içimizden geçenleri o anda söylemek istedik ve dedik ki: “Sinirlenme Ajda... Nasıl olsa aşkta kazanıyorsun... Kumarda kaybetsen ne olur...” Fakat Ajda Pekkan bu... Hayatta hiç bir şey kaybetmeye tahammülü olmayan bir kişiliğe sahip... Zengin, kafalı ve başarılı poliüretana Ali Ba...

Ünlülerin Yeni Yıl Anıları

NÜKHET DURU YILBAŞI denilince hep içimi bir burukluk kaplar. Aklıma 1979 yılının son günü gelir. Yeğenlerime hediye almak için Beyoğlu’nda hem vitrinlere bakıyor, hem de yılbaşı gecesi giyeceğim kıyafeti düşleyerek keyif içinde yürüyordum. En sonunda bizim afacanlar için oyuncak satan bir mağaza gözüme ilişti. İçeri girdim. Rengarenk oyuncaklar içinde pilli bir otomobil ile bir kovboy takımı alarak tam ayrılıyordum ki, vitrinden içeriye bakan, elleri cebinde üşümüş bir çocuk gördüm. Üstü başı perişandı. Onun da gönlünü almak için bir oyuncak da bu sevimli çocuğa aidim. Paketi uzattım. Çocuğun sevinçten gözleri büyümüştü. Binlerce kez teşekkür ederek yanımdan ayrıldı. FERDİ TAYFUR KONYA’DA bir pavyonda sahneye çıkmış, programımı yapıyordum. Baktım birden ışıklar söndü ve şampanyalar patladı. Ben ne olduğunu anlayamadım. Biraz korkuyla gecenin önemi hakkında bilgi istedim. Hiçbir gece böyle bir şenlik olmuyordu da bu gece niye böyleydi? Garsonlar gülerek o günün yılbaşı gece...

Ajda Pekkan Niye Saklanıyor?

AJDA PEKKAN ’a incecik porselen çay bardaklarıyla çaylarımızı içerken sordum: «Bana kalırsa her sanatçı sahne hayatından bu kadar şikayetçi değil. Kendinizi fazla yıpratmıyor musunuz?» «Belki ben fazla hassasım, belki de layık olduğum şeyleri istiyorum. Bunları bulamadığım zaman da üzülüp, yıpranıyorum.» «Ne gibi?» «Şöyle açıklayabilirim. Siz de kabul edersiniz ki, Türkiye’nin önemli, isim yapmış sanatçılarından birisiyim. Zaman zaman duraklama dönemlerine girdiğim oluyor. Ama, benim bu birkaç aylık duraklamam bunca yıldır yaptığım ismi bir anda silip götüremez herhalde. Bizde alışılmış bir kural var. Yeni bir sanatçı fırlamaya görsün. Hemen bir eski ismi tahtından indirdiği iddia ediliyor. Ne kadar aldırmasanız üzülüyorsunuz. Şöyle bir düşünün ne kadar çok sanatçıya bu çirkin davranışta bulunuldu.» «Türkiye'deki meslektaşlarınızla ilgili düşünceleriniz?» «Seyyal Taner’in showuna hayranım. Sezen Aksu 'nun sesine, duygulu bestelerine bayılıyorum. Erol Evgin’i ço...

Ajda Pekkan'ın Gözü Yükseklerde

Bu haftadan itibaren yeni bir diziye başlıyoruz: Ne idiler, ne oldular? Amacımız sanatçılarımızın dününü, bugününü fotoğraflarıyla sizlere sunmak. Bu ilk dizimize Ajda Pekkan ile başlıyoruz... Ajda Pekkan ... Türk sahnelerinin hafif batı müziği dalında en büyük ismi... Yıllardır tahtını kimseye terketmeyen starı... Modada, görünümde değişikliğin öncüsü... Ajda, yıllar önce kendini dergimizin açtığı sinema artisti yarışmasında birinci olarak tanıttı. Şöhrete giden yolun sinemadan geçtiğine inanıyordu. Oysa daha önceleri İlham Gencer'in Çatı adlı gece kulübünde şarkılar söylerdi. SES birinciliği ona zamanın en ünlü oyuncuları ile aynı filmlerde oynama imkanını sağladı. Ama Ajda sinemayı sevmemişti. Amacı sinemada ün yapıp, müzikte zirveye ulaşmaktı. Nitekim dediğini de yaptı. Hemen sahneye geçiverdi. Ama ne geçiş... Adana'da heyecandan şarkının sözlerini unutunca protestolarla karşılaştı. Herkes bu deneyin onun şarkıcılığının sonu olacağına inanıyordu. Ama Ajda umutluydu...

Ajda Pekkan Konuşuyor

Kimisine göre Eurovision yenilgisinin getirdiği bunalımdan kimisine göre aşk ilişkilerindeki çıkmazdan büyük bir bunalıma itilmişti. Kimseyle görüşmek istemiyor, giderek kilo veriyor, gülmeyen yüzü, kuşkulu bakışlarıyla çok zaman bilinçsiz ve yanlış davranışlarda bulunuyordu. Bu sıkıntılı dönemini atiatamayacağım anlayınca her şeyi bırakıp kaçmak istedi. Günün birinde uçağa atladığı gibi Türkiye'den uçup gitti... Bazıları Londra'da olduğunu söylüyordu Ajda'nın... Ama kesin olarak kimsenin bildiği bir şey yoktu. Bir hafta Paris'te görülüyor, sonra Cenevre'de veya Zürih'de olduğundan söz ediliyordu. Beili ki, sıkıntısı, problemleri ülkesini terketmekle geçmemişti. Yerinde duramıyor, bir şeyler arıyor, aradığını bulamıyordu... İşte o günlerde ansızın bir akşam saatinde SES'e telefon etmişti Ajda... «Unutmak ve unutturmak istiyorum. Bıktım, usandım... En az altı ay gelmeyeceğim Türkiye'ye... Müziği seviyorum. 17 yıllık çocuğum benim. Kuşkusuz müzikten...

Ajda Pekkan'a Para Tatlı Geldi

«EFEEM... İçkili gazinolar... Hiç düşünmediğim bir şey. Biliyorsunuz biraz boncuk, biraz masa... Herkes oluyor şarkıcı... Ben müzikallerle, solo konserlerle müzik yaşantımı sürdürmeye kararlıyım.» Son röportajlarımızdan birinde işte bunları söylüyordu Ajda Pekkan ... Ünü yurt dışına taşmış bir süper-starın böyle olumlu düşünmesine sevinmiş, «Maalesef, haklısınız» demiştik... Aradan üç hafta bile geçmeden Ajda ani bir kararla «içkili bir gazino» ile anlaşma yapmış, bu anlaşma karşılığı da gecede 700 bin liradan 30 gün karşılığı 21 milyon lira almıştı... Bazı kesintilerden sonra Ajda Pekkan'ın eline her gece 650 bin lira geçecekti... Bu olayı duyurmak için yapılan basın toplantısında Ajda Pekkan'a yine aynı soruyu sorduk. Cevap, kısa ve ilginçti: «Ekonomik nedenler. Biliyorsunuz, bazı masraflar yüzünden çalışmam gerekiyordu...» İçimizden «Allah Allah. Demek ki koskoca Ajda Pekkan bile ekonomik krize girmiş... Turgut Özal 'ın kulakları çınlasın» diye düşünürken ...

Zeki Müren ve Ajda Pekkan'ın Yakınlaşması

İzmir Fuarının son 20 günü konserler veren Zeki Müren, İstanbul'a hareketinden önce, hakkında çıkarılan son söylentileri yalanlamış ve SES mecmuasına bir açıklama yaparak: - «Bütün bu dedikodular ve haberler yalandır. Bunu, ciddiyetini takdir ettiğim SES mecmuası vasıtasıyla açıklamaktan gurur duyarım» demiş ve sözlerine devamla, şimdilik evlenme niyetinde de bulunmadığını belirtmiştir. Bu arada beraber çalıştığı Ajda Pekkan ile gizlice nikahlanıp balaylarını da Monte Karlo'da geçireceklerine dair çıkarılan haberleri tekzip eden Müren, bunlar birtakım gazetecilerle, Ajda'nın marifetleri!» demekten kendini alamamıştır. Ajda ile çekilen samimi pozları için: - «Kendisini himayeme almış durumdayım. İlgimin gönül işleriyle hiç bir şekilde alâkası bulunmamaktadır.» Ajda ise bu konuda hiç konuşmamış, sadece gülmüş, «Benim hiç bir şeyden haberim yok!» demekle yetinmiştir... (diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın) https://www.tozlumagazin.net

Ajda Pekkan Cömert Baykent'le Evleniyor

Bırakın dikkatli bir okuyucu olmayı, gazete manşetleriyle aranızda şöyle bir dostluk varsa bile şimdi vereceğimiz haber karşısında şaşıracak, başınızı iki yana sallayıp, «Allah, Allah!» diyeceksiniz. Haberimiz şu: AJDA PEKKAN CÖMERT BAYKENT’LE YILDIRIM NİKÂHIYLA EVLENİYOR. Böylesine şimşekli bir aşkın yıldırım nikahıyla sonuçlanması normal olmasına normaldir ama, manşetlere çıkan bunca olaydan sonra böyle bir «sona» ulaşılması anormaldir aslında. Neyse, biz şimdilik meselenin o yanını bırakıp şu andaki duruma bakalım: Efendim, iki yıldan beri adları beraber anılan Ajda Pekkan ile Cömert Baykent bu satırların yazıldığı anda ağır aksak, fıstıki makam evlilik hazırlıklarına başladılar. Bize söylediklerine göre siz bu satırları okurken onlar evlenmiş ve Fransa’ya gitmiş olacaklar. Ama bu yukarıda yazdıklarımızın gerçekleşme payı, gerçekleşmeme payıyla aynı orandadır. Yani şu andaki durum akşama sabaha değişebilir. Pazartesi kavga edip ayrılırlar, salı günü Ajda «eyleme geçer», çarşamb...

Bütün Özellikleri İle Ajda Pekkan

«Filimciler kıymetimi bilmiyorlar ki şekerim.» Karşımızda bacak bacak üzerine atıp «Filimciler kıymetimi bilmiyorlar ki şekerim» diyen Ajda Pekkan, müziği ve şarkıcılığı iyiden iyiye benimsemiş. Eskiden her cümlesi sinemayla başlar, onunla noktalanırdı. O Ajda gitmiş, yerine her şeyini müziğe bağlamış bir genç kadın gelmiş. Spotlar, kameralar gerilerde, bitmeyen bir türkünün nağmeleri gibi kalmış. Repertuvarından, anlaştığı plak şirketlerinden ve sahnede yapmayı düşündüğü yeniliklerden bahsederken sinemaya hiç dokunmuyor. O konuya ancak sorulunca giriyor. - «Tabii fiyatım arttı şekerim, hiç artmaz mı?» - «Peki, şimdi filim başına ne alıyorsunuz?» sorusunu cevapsız bıraktığı için bahsettiği artışın ne kadar olduğunu anlayamıyoruz. Biraz sonra dolaylı bir yoldan tekrar aynı konuya dönüyoruz, Bu defa: - «Eskiden filim başına 15 - 20 bin lira alıyordum.» diyor. Sahnedeki kazancını ise atom bilginlerinin sırrıymışçasına saklıyor. Oturduğu yer, motelin yüzme havuzunun hemen ke...