Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Selçuk Ural etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Selçuk Ural Oğlunu Ferdi Özbeğen'e Teslim Etti

İlk kez ŞEY Gazetesi aracılığıyla yıllardır sakladığı oğlu Hakan Ural'ı resmen açıklayan Selçuk Ural , oğlunun geleceğinden kesinlikle korkmuyor artık. Çünkü şu sıralar bir manken ajansında çalışan Hakan Ural podyumların aranan mankenleri arasına karıştığı gibi Yeşilçam'ın da paylaşılmayan jön adayları arasına giriverdi. Ancak, video şirketinin işlerine koşturmaktan oğluna yeterince zaman ayıramayan Selçuk Ural oğlu yanlış adım atmasın diye alacağı kararlarda yardımcı olabilecek en yakın dostu Ferdi Özbeğen 'i görevlendirdi. Müzik dünyasının dışında iki filmle sinemada da deneyimi olan Ferdi Özbeğen ''Hakan yakışıklılığı ve rol kabiliyetiyle geleceğin en büyük jönü olabilir. Ancak sağlam adım atması için ben yardımcı olacağım. Çünkü Selçuk benim en yakın dostum oğlu da oğlum sayılır" diyor. Üstelik bununla da kalmayıp yeni gelen bir film teklifini değerlendirirken Hakan Ural ile birlikte kamera karşısına geçmeyi de düşünüyor...  (diğer haberler için aşağıd...

17 Yıl Gizlenen Çocuk

Jön tipiyle 40 yaşını aşmasına rağmen benim diyen gençlere taş çıkartır Selçuk Ural . Bugüne değin yaşadığı aşklar, yaptığı evlilikler ve halen sürdürdüğü dışarıdan sakin görünen oysa içinde büyük fırtınalar kopan kadın ilişkileri Selçuk Ural’ın adeta gençlik iksiri gibidir. Ve kimse yakışıklı şarkıcının boyunca yetişmiş 17 yaşında bir oğlu olduğuna inanmaz. Gerçekten çok güç Selçuk Ural'ın 17 yaşında yetişkin bir oğlu olduğuna inanmak ama, yıllardır gizlenen bu çocuğu basında ilk kez ŞEY ortaya çıkardı. Hem de nüfus kâğıdıyla, annesinin kimliğiyle ve her şeyden önce Selçuk Ural'ın sonunda ''Pes" edip oğlunu ortaya çıkarmasıyla... Yaşadığı çevre içinde Selçuk Ural'ın oğlu olarak tanınmaktan çekinmeyen Hakan Ural’ın varlığı önce Selçuk Ural’ın ikinci evliliğinden olan kızı Aslı'nın velayet davasında ortaya çıkmıştı. Bir başka çocuğu olduğunu ve bugüne kadar mükemmel bir babalık yaptığını savunan Selçuk Ural kızını da yanına almak için mahkemeye başvurmuşt...

İhalelerin Kralı Selçuk Ural

Selçuk Ural 'ı müzisyen olarak tanırsınız, bilirsiniz. Pek çok sanatçı gibi o da, müzik dünyasının son yıllarda girdiği bunalımdan sonra çareyi, müzik dışı alanlara yatırım yapmakla buldu. Selçuk Ural, 10 yıldır söylediği şarkıları besteleyen arkadaşı Mustafa Alpagut'la birlikte, bundan 2-3 yıl önce Topkapı'da ufak bir imalathane açmıştı. Burada her türden konveyorler ve çeşitli makineler yapılıyordu. Makine mühendisi olması nedeniyle işlerin başında daha çok Mustafa Alpagut duruyordu. Selçuk Ural ise yatırımları ve iş girişimlerini organize ediyordu. Topkapı'daki ufak imalathanede başlayan iş, iki arkadaşın girişimciliği sayesinde kısa sürede gelişti ve bugünkü boyutlarına ulaştı. Selçuk Ural son bir yıl içinde birkaç yüz milyon liralık taahhüdü yerine getirdiklerini, 1982 yılı için Suudi Arabistan'da milyarlık bir ihaleye gireceklerini, bu ihale için de ön çalışmalara şimdiden başladıklarını söyleyerek, üzerinde çalışmakta oldukları işleri söyle sıraladı:...

Selçuk Ural Transfer Oldu

«Bundan sonra şansımı sinemada deneyeceğim,» diyen Selçuk Ural, İkinci filmine de başladı. Tamer Yiğit ve Figen Say ile birlikte «Kardeş Kanı» isimli filimde oynuyor. Geçen yıl da Türkan Şoray ile birlikte «Gül ve Şeker» de oynayan yakışıklı şarkıcı, «Neden sinemayı sahneye tercih etmeye başladınız?» sorusunu bakın nasıl cevaplandırıyor: - «Bugüne kadar sahneyi esas meslek olarak düşündüğüm için hata etmişim. Bunu yeni yeni anlıyorum. Zira, sinemanın seyircisi fazla. Bir filim yaptığınız zaman bunu milyonlarca insan seyrediyor. Ve siz bir anda milyonlarca insanın tanıdığı bir insan oluveriyorsunuz. Hele seyirci filmi beğenmiş, tipinizi de tutmuşsa, en kısa zamanda şöhretin, servetin kapıları önünüzde ardına kadar açılıyor. Sahne öyle mi ya?... Bütün dünyanın tuttuğu, sevdiği bir şarkıyı yazsanız, harika bir sese sahip olsanız, gene de bir sinema artisti kadar tanınmıyorsunuz, halkın malı olamıyorsunuz. Oysa bir Türkan Şoray, bir Hülya Koçyiğit, bir Sema Özcan böyle mi ya?...» ...

Selçuk Ural Otomobil Yarışına Hazırlanıyor

Fransa'da Johnrry Hallyday'e, Türkiye'de de Selçuk Ural'a hayatta en çok neyi sevdiklerini soracak olsanız her ikisinden de muhakkak şu cevabı alırsınız: «Sürat.» Johnny Hallyday yılda en az beş, altı araba değiştirir. «Bu değiştirme ne zamana kadar sürecek?» diye soranlara da şu cevabı verir: «En hızlı giden otomobili buluncaya kadar.» Selçuk Ural ise bizim ölçülerimize göre çok fazla araba değiştirenlerden biridir. O da kendisininkinden daha çok sürat yapan araba gördü mü dayanamaz, parasını son kuruşuna kadar sayıp, borç harç o arabayı alır. Kira evinde oturur, bankada parası pulu yoktur ama, kapısında son model bir otomobil daima nazır, onu bekler. Söz ne zaman otomobillere, sürate, otomobil yarışlarına gelse şöyle der Selçuk Ural: «Ben sürat için doğmuş bir insanım. Benim kullandığım bir otomobilde sürat ibresi eğer yüz kilometrenin altına düşecek olursa can sıkıntısından patlarım. Gaza bastığım zaman dertlerimi unutuyorum. Ne yaparsınız elde değil, sürat deli...

Ceyhan Cem'den Büyük İddia

Selçuk Ural'la beraberliğimiz 1966 Aralık ayında başladı. Daha önce de arkadaştık ama, sadece gezip tozuyorduk. Ne o bana, ne ben ona karışırdık. Bir gün bana Bütün erkek arkadaşlarla ilgini keseceksin. Filmleri bırakacaksın... Gazetecilere, artistlere selam vermiyeceksin dedi. Beni apayrı bir insan yapmak istiyordu. "Bunu zaman gösterir" diye teklifini kabul ettim. Bir arkadaşın evinde kalıyorduk. O Batı Kulüp'te çalışıyordu. Maddi vaziyetimiz iyi değildi. Arabasını satması o sıraya rastlar. Sonradan benim yüzümden sattığını söylemiştir ki, bu doğru değildir. Borcunu ödiyemediği ve şıklığa fazla düşkün olduğu için satmıştır. Bir süre sonra çalışmağa Ankara'ya gitti. Para yollıyacağını söylediği halde sözünü tutmadı... Kavgalarımız bir türlü bitmedi. Günün birinde bana evlenme teklif etti. "Birbirimizi tanımıyoruz... Daha ileride" dedim. Kurtuluş’ta bir ev tuttuk.Bütün istediklerimi almağa başladı. Israrla benden çocuk istiyordu."Gözü, duda...