Tozlu Magazin

1857 yılında çevrilen Zeki Müren'in «Altın Kafes» filmi sinemaseverlere yeni bir başrol oyuncusunu tanıtmıştı. Bu, uzun boylu, güzel vücutlu, mahcup tavırlı genç kadının adı Nilüfer Aydan’dı. Daha önce bir süre dansözlük yapan, Yılmaz Duru ile evlenip Amerika'ya giden Nilüfer Aydan'ın sinemada şansı «Altın Kafes» filmiyle birden açıldı; peşpeşe filimlerde oynamaya başladı. 1960 yılında Nilüfer Aydan, Yılmaz Duru'dan boşandı, rejisör Halit Refiğ'le evlendi. Bu evlilikle birlikte genç kadının meslek hayatında yeni bir dönem başlamış ve Nilüfer Aydan peşpeşe «iyi» filimlerde oynamaya başlamıştı. Ama bu evlilik de uzun ömürlü olamadı. Nilüfer Aydan’la Haiit Refiğ anlaşarak, ayrıldılar. Böyiece de Nilüfer Aydan’ın hayatında yeni bir dönem başlamış oldu... Bu dönemde Nilüfer Aydan yine «iyi» filimlerde oynamaya devam etti, ama gerçeği söylemek gerekirse bu dönemde sinema politikasını «şartların zorlamasıyle» biraz değiştirdi. Eskisine oranla daha küçük şirketlerin ...

Selda Alkor Osmanbey’de Itır sokakta yeni yapılmış apartmanın en üst katında, yepyeni eşyalarla dolu, ufak, şirin bir dairede oturuyor. Apartmanın ilk kiracılarından. Her taraf pırıl pırıl... Pahalı, zevkli eşyalar... Hava ile şişirilen plastik bebekler, kuşlar, tavşanlar, ördekler... Üzerinde de «mini - mini» bir elbise... Hali, tavrı, konuşmaları, hele ela gözleri, ince, uzun elleri, ufacık ayakları, gür saçları, pembeleşmiş yanaklan, manalı burnuyla, eskilerin «saraylardan gelmiş güzel» dedikleri kadınlardan... 10 milyonu aşan sinema seyircisinin yakından tanıdığı bu «divan edebiyatı güzeli» nin yakından görünüşü de güzel... Bugün yerli sinema yıldızlan arasında «üçüncü» lüğü elinde tutuyor. SES mecmuası yanşmasma geldiği günü hatırlıyorum. Beyaz bir «Chevrolet» arabanın içinden milyonerler gibi inmişti. Mayo giyip ilk defa kameranın karşısına geçtiği zaman «Ne muhteşem kadın!» diyenleri duymuştum. Sonra filimler birbirini kovaladı. Hakkında birtakım dededikodular çıkarıldı. ...