Otelden çıktılar. Acemi okul çocukları gibi kendilerini bir gören var mı, yok mu diye ürkek ürkek etraflarına bakındılar. Tasalarının yersiz olduğunu anlayınca da neşe içinde gülüşerek elele tutuştular ve boş kaldırımda koşmaya başladılar. Öğle sıcağında derin bir sessizliğe bürünmüş olan Tarabya Parkı biraz sonra bu iki gözüpek kaçağın şen kahkabalarıyle dolmuştu! Kaçaklardan biri saçları kırlaşmış, yakından bakılınca yüzündeki kırışıklar daha da iyi seçilen, ellisini aşkın bir delikanlıydı! İkinci kaçak ise zayıf mı zayıf, çelimsiz mi çelimsiz, genç bir sarışın kadın... Yaz ortasında İstanbul kızgın güneş altında kavrulurken, onlar Tarabya koyunda elele verip çocuklar gibi eğlenmek fırsatını buldukları için mutluydular. Şu anda ne erkek saçlarındaki akların sayısını, ne de kadın hayat mücadelesinin çetinliğini, düşünüyordu. Bu arada parkın bir köşesine gizlenmiş olan fotomuhabirini de bir süreden beri İstanbul'da bulunan İtalyan aktörü Rossano Brazzi ile «İstanbul Macerası» ...