Otelden çıktılar.
Acemi okul çocukları gibi kendilerini bir gören var mı, yok mu
diye ürkek ürkek etraflarına bakındılar. Tasalarının yersiz
olduğunu anlayınca da neşe içinde gülüşerek elele tutuştular
ve boş kaldırımda koşmaya başladılar. Öğle sıcağında derin
bir sessizliğe bürünmüş olan Tarabya Parkı biraz sonra bu iki
gözüpek kaçağın şen kahkabalarıyle dolmuştu! Kaçaklardan
biri saçları kırlaşmış, yakından bakılınca yüzündeki
kırışıklar daha da iyi seçilen, ellisini aşkın bir
delikanlıydı! İkinci kaçak ise zayıf mı zayıf, çelimsiz mi
çelimsiz, genç bir sarışın kadın... Yaz ortasında İstanbul
kızgın güneş altında kavrulurken, onlar Tarabya koyunda elele
verip çocuklar gibi eğlenmek fırsatını buldukları için
mutluydular. Şu anda ne erkek saçlarındaki akların sayısını,
ne de kadın hayat mücadelesinin çetinliğini, düşünüyordu. Bu
arada parkın bir köşesine gizlenmiş olan fotomuhabirini de bir
süreden beri İstanbul'da bulunan İtalyan aktörü Rossano Brazzi
ile «İstanbul Macerası» filmindeki rol arkadaşı Julie Stevens’i
parkta baş başa yakaladığı için kendi kendine memnun memnun
gülümsemekteydi. Evet, yaz, mevsimlerin en güzeliydi. İstanbul,
şehirlerin en güzeliydi. Tarabya İstanbul sayfiyelerinin en
güzeliydi. Foto muhabiri de, Rossano Brazzi de, Julie Stevens de
aynı şeyleri düşündüklerinden habersiz hayatın tadını
çıkarmaya bakıyorlardı...
Rossano Brazzi, tüy
sıklet Julie Stevens’i parkın ağaçları altında koşturmaya
başlamıştı. İki dakika sonra rol arkadaşları tahterevallinin
önüne geldiler. Rossano Brazzi hemen bir ağabey havasına
bürünerek tahterevallinin bir ucuna geçti. Julie Stevens de öbür
ucuna oturdu. Fakat iki kaçak arasındaki kilo dengesizliği, bu
güzel günde tahterevalli oyununun tadını çıkarmalar na imkan
vermedi. Bunun üzerine onlar da kalktılar parkın başka bir
tarafına geçtiler. Burada da günün daha serin saatlerinde minik
çocukların şen kahkahalar atarak kaydıkları kaydırak vardı.
Rossano Brazzi, mini
etekli genç arkadaşını yarı şaka yarı ciddi: «Haydi, bakalım,
yüreğini sağlam tut, sıra sende. Sakın korkayım deme, arkanda
ben varım!» sözleriyle kaydırağın basamaklarına doğru çekti.
Julie Stevens, kahkahalarla gülmekten basamakları çıkamıyordu.
Rossano biraz daha zorlayınca çekirge gibi yukarı tırmanıverdi.
Oldukça ağır gövdesiyle Rossano bir kaç basamak geride kalmıştı.
Nihayet o da zirveye ulaşınca Julie Stevens «Hoop!» diye aşağıya
kayıverdi.. Arkasından da Rossano... Fakat Julie ayağa kalkıp da
Rossano'nun haline gülmeye başlayınca orta yaşlı aktör
sinirlenir gibi oldu. Hemen yumruklarını sıktı. 8u defa iki kaçak
sevgili boks denemesine giriştiler! Fakat bu güzel günde,
Tarabya'nın bu güzel köşesinde insanların birbirlerine
kızmalarına düşman kesilmelerine imkan yoktu. Rossano Brazzi, bu
güzel günün programını ateşli bir öpücükle
tamamladı...(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)
Yorumlar
Yorum Gönder