Tozlu Magazin

Nasıl olur demeyin bal gibi oluyor işte. Allah insana varlık içinde yokluk yaşatmasın. Çünkü Hülya Sözer 'in sürdürdüğü yaşam tam varlık içinde yokluk çökmek. Çok değil dokuz tanecik katı var Hülya Sözer'in. Bunlardan dördü İstanbul'da, dördü Ankara'da biri de Marmaris'te. Ama gelin görün ki, Hülya Sözer halen oturduğu katında adea kuru döşek üstünde oturuyor... İki koltuk, iki sehpayı sırf morali bozulmasın diye koymuş koca salonuna onun dışında ne yere halı sermiş ne duvarına tablo asmış. Bir de mesleği ses sanatçılığı olduğu için geçici olarak müzik setini kuruvermiş bir köşeye. Yeni aldığı daireye taşınacağı için halen oturduğu evine hiçbir eşya almayan Hülya Sözer bu yüzden ''gayrimenkul kraliçesi" diye anılıyor ama ''milyoner göçebe" denilse daha doğru olur... Yılın büyük bir bölümünü İstanbul dışında. çalışarak geçiren Hülya Sözer, Ankara'da kendi dairesinde kaldığı için ancak iki büyük kent dışında otel parası verdiğini sö...

Hülya Sözer 'in Telli Baba’ya gittiği gün genç kızların iyi bir izdivaç yapabilmeleri, çiçeği burnunda evlilerin de adaklarını yerine getirebilmeleri için geldiğini görünce, biran kendisinde bir burukluk hissetti. Sonra ne adayacağını şaşırıp, istediği bir sürü şeyden bir kaçının yerine gelmesi umuduyla oradan ayrıldı. Önce herkes gibi abdestini aldı, başını bağladı, sonra besmele çekerek Telli Baba Türbesi'nin içine girdi. Aklındaki binbir sorunu, binbir düşünceyi bir kenera bırakarak ellerini açıp, dileklerini dilemeye ve dua etmeye başladı Çevresindekilerin tanınmış bakışlarını bile hissetmeden tekrar dışarıya çıktı. Dilek köşesine doğru giderek gönlündeki şekli vermek üzere bir bez parçası aldı ve kalabalığın biraz olsun dağılmasını bekledi. Evet, Hülya Sözer'di bu. Elinde minicik bir bez parçasıyla kenarda beklerken inançlarının etkisiyle gözleri yaşla dolmuştu. Sonra yaklaştı. Önce elindeki bezi bir küçük bebek yaptı, sonra vazgeçti yuva gibi yapmaya çalıştı. ...