Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Muhterem Nur etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Haftanın Dönme Dolabı

Gerçekler hep bilindiği gibi değildir... Herkes Leyla Sayar 'ı tanır bilemeyiz ama bu konuda gerçekten Sayar ne bir Muhterem Nur ne de bir Türkan Şoray kadar verimli olabilmiştir. .. Sayar'ın Dönme Dolap içerisinde kalan aşklarıyla dış pazardaki aşklarının sayısı aşağı yukarı eşittir... Bunda Sayar'ın ne istediğini bilmemesinin, ne şekilde hareket edeceğini bir türlü kestiremevip içine kapanık bir insan olarak yaşamasının rolü gerçekten önemlidir... Sayar'ın zinciri etüd edildiği vakit ilk halkada bugüne kadar Mualla Mukadder'in kocası olarak ün yapmış Burhan Atakan dikkati çekmektedir... Yaşlı, ve çoğunlukla orta yaşlı erkeklere olan merakı ile tanınan Sayar aşk zincirinin karanlık kısımlarından sonra ilk defa Burhan Atakan ile yakın bir ilişki kurmuş ve henüz şöhret olmadığı devirlerde Dönme Dolapda olmasa bu alemin kişilerine hiç de yabancı olmıyan Atakan ile bir maceraya girişmiştir... Her zamanki ürkekliği içinde erkeklerden kaçan Leyla Sayar'ın yerl...

Muhterem Nur Dağa Kaldırıldı

SAHTE KOÇERO — Kendine Koçero süsü veren (H. Baradan) sarışın kadını gözüne kestirmişti. GERÇEK KOÇERO — Asıl Koçero (Yılmaz Güney) gelip sevgilisini kurtaracaktı... OTOBÜS, ardında kocaman bir toz bulutu bırakarak, dağların arasındaki yola girdi. Yolcular büyük bir korku içinde, konuşuyorlardı. -«Koçero'nun bulunduğu dağlara girdik azizim, Allah bizi korusun...» -«Hayırlısıyle Siirt'e bir varabilsek, fukaraya sadaka vereceğim... Mum yakacağım dedelere...» Bir ara, dayanamayıp şoför de söze karıştı: -«Korkmayın efendiler, eşkıya her zaman karşımıza çıkmaz... Yüreğinizi serin tutun...» Şoförün yanında oturan, sarışın genç kadın ( Muhterem Nur ) ise konuşmaya katılmıyor, sadece dinlemekle yetiniyordu. Bir süre sonra yola takılan gözleri, birden büyüdü. Bütün başlar aynı noktaya çevrildi. Toprak yolun tam ortasında, bir adam yere boylu boyunca uzanmış, yatıyordu. Otobüs durdu. Yolcular birbirlerine şaşkın şaşkın bakarlarken, sağ yandaki kayalıklardan silah...

Muhterem Nur Dayak Yedi

GEÇEN hafta içinde bir dayak olayı, yerli film çevrelerinde derin yankılar uyandırdı. Meseleleri çoğunlukla dört duvar arasında kalan, sette veya prodüktör yazıhanesinde halledilen ve tatlıya bağlanan Türk film piyasasının 3 mensubu, zincirleme bir dayak olayı yüzünden sırasıyle hastanelik, karakolluk ve mahkemelik oldular. «Sabahsız Geceler» filminin çekimi sırasında, vakti olmadığı iddiasiyle rolünü oynamayıp seti terketmek istiyen artist Muhterem Nur , prodüktör İhsan Nuyan tarafından dövüldü. Ertesi gün de Beyoğlunda prodüktöre raslıyan artistin erkek arkadaşı Yılmaz Duru da, Nuyan'ı dövdü. Taraflar birbirlerinden davacı oldular. Şimdi bir kadın artisti bir prodüktörün, o prodüktörü de bir erkek artistin dövmesi ile sonuçlanan olayın kahramanları yüzde yüz haklı oldukları iddiasıyle mahkemenin bu dayak davaları hakkında vereceği kararı bekliyorlar. Muhterem Nur, prodüktör tarafından dövüldükten sonra baygın olarak yatırıldığı yatakta ve olay yerine çağrılan doktor, artisti ...

Muhterem Nur İsrail'de Dans Edecek

«Şu an seviyor, seviliyorum. Yılmaz Duru'yu evlenmeyi düşünmediği için seviyorum.» Bu sözleri, yerli sinemanın bütün devirleri' içinde en iyi ağlayan kadını Muhterem Nur söylemiş, biz de 27 haziran 1964 tarihli SES'te neşretmiştik. Aradan iki yıl geçti, soruyu biraz değiştirip, son aşkı Cihat Aşkın için sorduk: - «Cihat'la evlenmeyi düşünmüyorum. Birbirimizi seviyoruz, mesuduz. Benim evliliklerim hayatta daima hüsranla neticelendi. Bu defa Ayrılmamak için evlenmeyeceğim, Cihat'ı kaybetmek istemiyorum» cevabını aldık. Hayatının her devresinde kaderin ve bir erkeğin sillesini yemiş olan Muhterem Nur bu defa yalnız. Günlerini paylaştığı belirli bir erkeği yok. Tam bir küskünlük ve yılgınlık içinde. Ve Muhterem ilk defa olarak çevresini, yuvasını değiştirmek üzere teşebbüse geçiyor. 16 yıllık sinema oyuncusu, 2 yıllık dansöz, bugünlerde İsrail'e gitmiş olacak. 20 günlük bu «iş gezisinden» — Muhterem, orada dans edecek — döner dönmez daha uzun yeni bir y...

Devlet Devrim Dansözlüğe "Hayır" Dedi

Adana şehri İzmir ve Ankara'dan sonra, yerli filimcilerin, özellikle son yıllarda, önem verdikleri bir yer oldu. Çünkü Adanalı filim işletmecileri sık sık İstanbul’a, Yeşilçam’a gelip filim seçmek ve birçok filim şirketini finan se etmek hususunda gayet cömert davranmaktadır. Yeşilçam'ın yerli filim firmalarından biri de geçenlerde birçok artisti topladığı gibi Çukurova'nın miinbit ovalarına gitti. Adana, pamuk tarlaları kadar barları, pavyonları, gazinolarıyla da yerli filim tarihinde şöhretli olan bir şehir. - «Yerli filim artistleri gelmiş!» sözü ağızdan ağıza yayılmış, bunu duyanlar, yerli fiiimlerde gördükleri şöhretli kişileri yakından görmek, onlarla tanışmak için heyecanlı saatler, hatta günler geçirmeye başlamıştı. Nihayet bir pavyonda, gündüz, filim çevrildiğini haber alanlar pavyonunun etrafını çevirdiler. Seyirci kordonunu yaran artistler birer, ikişer içeri girdikçe: - «A... Tamer Yiğit'e bak...» - «Bak Devlet Devrim geliyor!» diye heyecanlı ba...