Bu
sözleri, yerli sinemanın bütün devirleri' içinde en iyi ağlayan
kadını Muhterem Nur söylemiş, biz de 27 haziran 1964 tarihli
SES'te neşretmiştik. Aradan iki yıl geçti, soruyu biraz
değiştirip, son aşkı Cihat Aşkın için sorduk:
-
«Cihat'la evlenmeyi düşünmüyorum. Birbirimizi seviyoruz,
mesuduz. Benim evliliklerim hayatta daima hüsranla neticelendi. Bu
defa Ayrılmamak için evlenmeyeceğim, Cihat'ı kaybetmek
istemiyorum» cevabını aldık.
Hayatının
her devresinde kaderin ve bir erkeğin sillesini yemiş olan Muhterem
Nur bu defa yalnız. Günlerini paylaştığı belirli bir erkeği
yok. Tam bir küskünlük ve yılgınlık içinde. Ve Muhterem ilk
defa olarak çevresini, yuvasını değiştirmek üzere teşebbüse
geçiyor.
16 yıllık sinema
oyuncusu, 2 yıllık dansöz, bugünlerde İsrail'e gitmiş olacak.
20 günlük bu «iş gezisinden» — Muhterem, orada dans edecek —
döner dönmez daha uzun yeni bir yolculuğa çıkacak. Bu defa,
programında Almanya, Belçika, Hollanda ve İngiltere var.
Dansedecek, dans edecek ve beş aylık yüklü bir programın
yorgunluğunu Londra'da bir ay istirahat ederek gidermeye çalışacak.
-
«Çalış, çalış hep çalış... Başımda tam 14 kişi var.
Yanlış anlaşılmasın, şikayet maksadıyle söylemiyorum ama, bu
kadar insana bakmak da kolay değil tabii...»
Saklamak
istemesine rağmen 5 aylık yurt dışı seyahatinden Muhterem,
paranın dışında bir şeyler bekliyor. Cümlelerinin arasına
sıkıştırdığı «Belki filim de çeviririm» sözünden de bunu
anlıyoruz. Şu cümlesi de kanaatimizi doğruluyor:
-
«Yakındoğu'da en meşhur Türk artisti benim. Nasıl kendi
memleketlerinde sönmeye yüz tutmuş şöhretleri biz hayranlıkla
karşılıyorsak onlar da, bizim eski artistleri, yenilerden daha
fazla seviyorlar, daha fazla tutuyorlar.»
Bize kalırsa, Muhterem
Nur, Yakındoğu'da gerçekten yaygın olan şöhretinden faydalanıp
birkaç filimde oynamak istemektedir. Sinemayı bırakmış, bir ara
sinemayla dansı birlikte götürmeye çalışmış, sonra, dansı
bırakarak kendini tekrar sadece sinemaya vermişti. Bütün bu
zigzaglara rağmen arzuladığı gibi gir «yeniden doğuş» a
kavuşamayan Muhterem, Yakındoğunun yetişme tarzı bizimkine pek
benzeyen seyircisine, Türkiye'de yıllar önce oynadığı rollere
benzer rollerde gözükmek imkanını bulabilirse, Londra'dan
dönüşte, yerli sinema onu bugünkünden bambaşka bir şekilde
karşılayacaktır. Dış pazara açılmak için Arap ülkeleriyle
müşterek yapıma giden sinemamız için oralarda yeniden ün
tazelemiş Muhterem, sağlam bir «gişe garantisi» olacaktır. Bu
yıl, 8 filimde oynayan ve 4 filimlik anlaşması olan Muhterem Nur,
Londra'dan dönüşü için:
- «Türkiye'ye
geldikten sonra her halde dansı bırakırım artık» diyor. Yurt
dışında istediklerini yapmış olarak dönmeye muvaffak olabilirse
herhalde bırakır...(diğer haberler için aşağıdaki linke
tıklayın)
Yorumlar
Yorum Gönder