AImanya'nın orta çaptaki fabrikatörlerinden birinin 21 yaşındaki, Dagmara Stadach isimli, kumral, narin vücutlu kızı, memleketine gelen Türkleri çok sevmişti. Onlardan bir, iki «amimî arkadaş edinmiş, Türkleri daha yakından tanımak fırsatım bulmuştu. Onlarla beraber yerli filim seyretmeye gittikleri bir gün perdede Tamer'i gören genç kızın yüreği hopladı. Ve hemen arkadaşlarını soru yağmuruna tutmaya başladı: - «Kim bu? Türk mü? Adı ne? Evli mi?...» Arkadaşları Dagmara’nın bütün sorularına ellerinden geldiği kadar cevap verdiler. Cevaplandıramadıklan tek soru Tamer’in adresiydi. Nihayet içlerinden biri evindeki SES koleksiyonunda adres bulabileceğini söyleyince hemen onun pansiyonuna gittiler. Orada Tamer’in ev adresi de bulundu. Ertesi gün Dagmara babasının karşısına geçip: - «Ben bu yaz tatilimi Türkiye’de geçirmek istiyorum» deyip ondan izin aldı. Maceranın en güç kısmı şimdi başlıyordu. Genç ve güzel Berlinli kız uçağa atladığı gibi İstanbul'a geldi. Yeşi...