Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mine Mutlu etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Mine Mutlu İflasın Eşiğinde

Üst üste batan şirketler, tıpkı bir devin yıkılışı gibi iflas bayrağını ardı ardına çekiveren koca koca holdingler... Ve de alarm ziline can derdiyle hızlı hızlı basan şirket sahiplerinin yardımına, kahraman bir kurtarıcı edasıyla koşan Maliye Bakanımız Sayın Adnan Başer Kafaoğlu... Giriştiği "Kurtarma Operasyonları'' ile ölmek üzere olan şirketlere yıldırım hızıyla taptaze bir soluk vermeye çalışan ''Kurtarıcıların lideri" Kafaoğlu, şimdi de varını-yoğunu velhasıl yıllarca binbir çaba sarf edip kazandığı adını kaybetmek üzere olan bir ünlü sanatçımıza ilham kaynağı oldu. Çünkü o da tıpkı milyarlık şirketler gibi devrilmek üzere... Ve bu ölüm-kalım savaşı veren sanatçımız da Mine Mutlu... Kafaoğlu'nun kurtardığı şirketlere bakıp bakıp, birçok insanın içini burkan yalvarıcı bir sesle "Ne olur, Sayın Kafaoğlu''... O İnsanı yaşama döndüren elinizi hazır mevkiinizdeyken, bir yol bana da uzatıverin? diyerek acil yardım istiyor... Evet Yeşil...

Evlenmek İçin Zeytin Ekmeğe Razı

İçinde yaşadığı günleri hep umutlu geçiriyor Mine Mutlu... Barıştığı eski kocası Ünal Çulha ile yeniden evlenmeyi düşleyen sanatçı, Ünal Çulha’nın kendisine koyduğu yasaklara severek boyun eğiyor. Mutlu bir yuvanın kadını olmak için de kendisine düşen fedakârlıkları yapıyor... Belirli bir yaşı aşmış kadınlar için artık hiçbir şeyin anlamı eskisi kadar cazip değildir... Tek istekleri, tabii ki bekar ya da dullar için söylüyoruz, evlenip her türlü cazipliğe son verip yuvasının kadını olmaktır... Bu hazzı duymak için neler feda etmezler. Bu durumdaki kadın bir de ünlüyse, dünya nimetlerinin her şeyini elde etmişse ve bir de zirveye gelmek için verdiği mücadeleden yorulmuşsa evlilik onun için hem cazip, hem de bir anlamda kurtuluş yoludur... İşte bu gerçeği zamanında görenler bugün mutlu yuvalarının kadınıdır... Sema Özcan , Selda Alkor , Gökben gibi... Evliliği Mine Mutlu 'da denedi... Demir tüccarlarının parlak dönemler yaşadığı günlerde Ünal Çulha ile sevişerek nikâh defte...

Mine Mutlu Yıldıray Çınar Aşkı Bitti

Mine Mutlu ile Yıldıray Çınar arasındaki ilişki başladığı zaman ikisini de yakından tanıyanlar, «Acaba bu flört kaç gün devam edecek?» diye düşünmeye başlamışlar, kendi aralarında bir hafta, iki hafta, üç hafta, çok çok bir ay diye süreler tesbit etmeye başlamışlardı. Aslına bakarsanız bu şekilde konuşanlara pek de «haksız» denemezdi. Çünkü Mine Mutlu biraz hercai ruhlu, kendine ilgi gösteren erkeklere hemen bağlanıveren ve gönül işlerinde önünü ardını düşünmeden hemen ilk adımı atan bir tıp olarak biiinirdi. Yıldıray Çınar için ise tanıdıkları «Reklamsever» diyorlardı. E, reklamın en kolay yolu da şöhretlerle ilişki kurmak değil mi? Durum böyle olunca Mine Mutlu - Yıldıray Çınar flörtü için, «Başladı, ama ne zaman bitecek?» şeklinde düşünmemenin imkanı yoktu. Sonunda bu soruyu «İki hafta» şeklinde cevaplandıranlar haklı çıktılar. 15 gün iki tarafın tanışıp flörte başlamasına, birbirlerinin kulaklarına en tatlı aşk sözlerini fısıldamasına, anlaşmalarına ve birbirlerinden bıkıp ayrıl...

Mine Mutlu da Yoruldu

Tuzla'da bir oteldeyiz. Deniz sakin. Tepemizde de yakıcı bir güneş var. Adalar karşıda, sislerin arasında hayal meyal belli oluyor. Yanımızda Mine Mutlu var, konuşuyoruz. Neler mi soruyoruz Mine Mutlu’ya? Her şeyi. Ortaya çıkardığı kanunnamelerinden tutun da, gelecek yıl neler yapacağına, sinemada nasıl bir politika izleyeceğine kadar her şeyi.. Mine Mutlu çok çalışmaktan yorulduğu, sürmenaj olmaktan korktuğu İçin, «Artık yeter. Hep para için mi çalışacağız. Biraz da sıhhatimiz için yaşayalım,» demiş ve annesi Halide Özatmaca'yı yanına aldığı gibi Tuzla'daki bu otele gelmiş. Tam beş gündür dış dünya ile irtibatı yok. Yiyor, içiyor, istirahat ediyor ve bol bol da düşünüyormuş «İnanmazsınız,» diyor, «Gazete, mecmua bile okumuyorum. Çünkü hakkımda hergün saçma saçma şeyler yazıp beni sinirlendiriyorlar, kızdırıyorlar. Yazılanların, çizilenlerin yarısı doğru olsa yüreğim gam yemeyecek.» - «Acaba?.» - «Evet. İsterseniz örnek vereyim. Sözde benim kanunum varmış da...

Mine Mutlu Evleniyor

«MİNE MUTLU, rejisör Semih Evinle evlenme hazırlığında.. 'Ateş olmayan yerden duman çıkmaz' derler ya, inanmayın. Yeşilçam burası. Dumansız ateş de yakılır burada, ateşsiz duman da çıkarılır. Bu bakımdan söylentilerdeki gerçek payı üzerinde şimdilik bir tahminde bulunamıyor ve okuyucularımıza sadece bu 'evlilik haberini' vermekle yetini yoruz.» Geçen hafta, mecmuanız SES baskıya girerken duyduğumuz bu haberi tahkik edememiş ve «olayı,» haberler sayhamızda yukarıdaki cümlelerle vermiştik. SES, baskıya girdikten sonra işin gerçeğini öğrendik: Mine Mutlu evlenmesine evleniyordu, ama rejisör Semih Evin’Ie değil. AntalyalI tanınmış bir ailenin milyoner oğlu Cengiz Konuk'la. Geçen haftaki mecmua piyasaya çıkmadan işin gerçeğini öğrenmiş, hatta Cengiz Konuk'la Mine Mutlu'nun birlikte resimlerini çekmiştik, ama ne çare! Haftalık bir mecmua oluşumuz, sizlere olayın gerçek yönünü bir hafta gecikmeyle vermeye bizi mecbur ediyordu.. Mine Mutlu'yla Cengiz Ko...

Mine Mutlu'nun Yıldızı Kayıyor

Yazı vardır bir çırpıda yazılır, daktilonun başına oturmakla kalkmak bir olur. Yazı vardır insanı çekmez. iter Tuşlar biribiriyle yarışmak için beyninden işaret bekleyen parmakların altında ağırlaştıkça ağırlaşır, insanın canı tuşlara vurmak, bembeyaz kağıdın üzerine a'ları, b’Ieri, c'leri sıralamak isteme; Ama yazacaksınız, yazmalısınız, göreviniz bu sizin.. İşte yine madeni harfler bir saat dakikliği ile vurmuyor merdanedeki kağıda.. Nasıl vursun, bu tuşlar bir yaldızın en kritik günlerini yaşadığın: duyuracak hayranlanna; isminin başma yıldız sıfatını alan bir artistin yavaş yavaş kaymakta olduğunu bildirecek okuyanlara.. Bembeyaz kağıdın üzerinde alfebenin harfleri sıralanmıyor. Ama sıralanması lazım. Yazmalıyım. Görevim bu benim... BİR EMİNE ÖZATMACA VARDIR Galiba bu Türk sinemasına has bir kuraldır. Düne kadar çevresindekilerden başka hiç kimsenin tanımadığı bir insan artist olduktan, hele hele yıldız olduktan sonra, eski günlere pek dönmek istemez. Mine Mutlu ...

Mine Mutlu'nun Yanlış Kararları

Türk sineması denince akla hemen «Yeşilçam» gelir. Yeşilçam, Beyoğiu’nda bir sokağın adıdır ve vaktiyle burası filim şirketleriyle dolup taştığı için adı Türk sineması ile beraber söylenir olmuştur. Oysa bugün Yeşilçam Sokağında filim yapan şirket kalmamıştır pek. Yerli sinemanın ağırlık merkezi son on yıl içinde Alyon Sokağı ve civarına kaymıştır. Alyon Sokağı’nda bulunan Erman Han'ı da hemen hemen Türkiye’nin en büyük filim şirketlerinin toplandığı bir merkez olmuştur. Tıpkı Amerika’da, İngiltere’de, Almanya’da, Fransa’da bakır şirketlerinin, petrol şirketlerinin, demir şirketlerinin toplandığı gökdelenler gibi... İşte yerli sinemanın kalbinin attığı bu Erman Han’a son aylar içinde Mine Mutlu'nun girmesi yasaklandı. Bu koskoca handaki hiç bir filim şirketi Mine Mutlu ile çalışmıyor, onunla filim çevirmek istemiyor. Sebep mi? Birlikte Türk beyazperdesinin kalbinin attığı hana girelim, birinci kattan başlayarak, ağır ağır merdivenleri tırmanalım. Odalara girelim, prodükt...

Mine Mutlu Borcunu Ödemek için Sahneye Çıktı

Mine Mutlu, ilk defa geçen yıl, İzmir Fuarı'nda sahneye çıktığı zaman çok kişi, sesi olmayan, sahnede şen ve şuh hareketleriyle alkış toplamaya çalışan bu genç kadının sahne hayatının pek uzun ömürlü olmayacağı fikrini savunmuştu. Böyle düşünenler yanılmadılar. ilk tepki. Mine Mutluyu sahneye çıkarabilmek uğruna İzmir'den kalkıp İstanbul'a gelen, yüzbinlerce lirayı gözden çıkaran Haşan Ekici'den gelmişti. İzmir’in ünlü gazino patronu, Mine Mutlu isminin gazinosunu doldurmaya yetmediğini görünce, genç kadına veryansın etmeye başlamış, hatta bununla da kalmayıp mukavelesini feshetmişti. Mine Mutlu'nun hiç de iyi sayılmayacak bir şekilde başlayan şarkıcılık serüveni sonra İstanbul’da devam etmiş, fakat onun da sonu bir farkla İzmir gibi olmuştu. İzmir'de mukaveleyi fesheden gazino patronuydu, İstanbul’da ise mukavele Mine Mutlu tarafından feshedilmişti ve M.M. işi bırakınca çalıştığı gazinonun patronuna 20 bin lira borçlanmıştı, iş Adliye'ye intikal etme...

Mine Mutlu'nun Geleceği Kendi Ellerinde

Mine Mutlu cephesinde şu anda büyük değişiklikler var, ama önümüzdeki günlerle birlikte gelecek değişikliklerin yanında bunların solda sıfır, devede kulak misali kalacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Teşvikiye'deki Çam apartmanının birinci katında oturan Mine Mutlu, bugünlerde bir «toparlanma» telaşı içinde... Aynı caddede, Metin Serezli ile Memduh Ün'ün oturduğu apartmanların arasındaki bir başka apartmana taşınıyor. Kapısında bembeyaz, yepyeni bir Thunderbird araba duruyor şimdi Mine'nin. Sinemaya girişinin dördüncü yılında o da, «arabalı artistler» arasındadır artık... Ama şu gerçek de apaçık ortada: Mine, toparlanma telaşında! EMİNE ÖZATMACA'DAN MİNE MUTLU'YA Kaç yıl var ki bir anne, iki erkek kardeş, bir aneanneden kurulu «ailesi» ne bakar Mine Mutlu... Bu uğurda Isparta'da (adı henüz Emine Özatmaca iken) okulu bırakmış. Tapu - Kadastro'da 235 lira maaşla çalışmaya başlamıştır. Sonra Devlet Su İşleri'ne 450 lira maaşla girmiş ve bir gün i...

Engin Çağlar Mine Mutlu'yu Bıraktı

Mine Mutlu ile 19 günlük bir Avrupa gezisine çıkan Engin Çağlar, geçen hafta Mine'yi Avrupa'da bırakarak Istanbul'a döndü. Yeşilköy'de uçağa kolkola, yanak yanağa binen Yeşilçam'ın iki şöhretli ismi, Avrupa'da kavga mı etmişlerdi acaba? Engin Çağlar'a bunu sorduğumuz zaman güldü: «Hayatımda kimse ile kavga, münakaşa etmedim ben. Hele bir kadınla, asla,» diyerek başladı Avrupa'ya çift gidip tek gelişinin sebebini anlatmaya: «Mine Londra'da lisan, bilgi, görgü okuluna yazıldı. Şubat ayının sonuna kadar bu okulda okuyacak, sertifika alacak. İngilizce konuşmasını, yürümesini, oturmasını, kalkmasını, çatal, bıçak tutmasını, makyaj yapmasını, giyinmesini kuşanmasını öğrenecek. Bu okula dünyanın bir çok ünlü kadınları devam etmişlerdir. Hatırımda kaldığına göre, İra Fürstenberg, çok eski yıllarda Jacqueline Onassis, Kraliçe Süreyya bu isimler arasındar.» Engin Çağlar, Avrupa gezisinden bayağı neşeli, zinde olarak döndü. Biz sormasak bile o hemen her ...

Mine Mutlu Herşeyi Açıkladı

«Evet, eski Mine değilim artık!» «Oh, dünya varmış» diye şimdi denir işte. Mine Mutlu ile konuşuyorduk. Biraz ör.ce 29/Ağustos/1970 tarihli SES mecmuasında Mine’yle ilgili bir yazıyı okumuştum. Yazıda sinemadaki Mine Mutlu ele alınıyor; onun sinemadaki zor ve çetin günleri anlatıldıktan sonra şöhrete koşuşunun hikayesi veriliyor, son zamanlarda attığı yanlış adımlar sayılıyor ve sonunda şu yargıya varılıyordu: «Türk sinemasında bir yıldız kayıyor!» 0 yazıyı yazmamış olmanın rahatlığı ile bu yargının gerçekleştiğini söyleyebilirim şimdi. Bir zamanlar gerilerden koşmaya başlayıp hızla zirveye doğru çıkan, adını kısa bir süre için bile olsa «Üçüncü kadın» a çıkaran Mine Mutlu bugün yoktur. Daha doğrusu vardır ama, ne «Üçüncü kadındır», ne dördüncü, ne beşinci hatta, ne de altıncı... Çıktığı yerden hızla boşluğa yuvarlanmıştır Mine Mutlu. Kendisiyle bunu konuşacaktım konuşmasına, ama ya o bu durumu kabullenmeseydi, ya «Hayır efendim. Kim demiş onu. Ben geçen yıl bu ay sinemada nere...

Evlenmek İçin Zeytin Ekmeğe Razı

İçinde yaşadığı günleri hep umutlu geçiriyor Mine Mutlu... Barıştığı eski kocası Ünal Çulha ile yeniden evlenmeyi düşleyen sanatçı, Ünal Çulha’nın kendisine koyduğu yasaklara severek boyun eğiyor. Mutlu bir yuvanın kadını olmak için de kendisine düşen fedakârlıkları yapıyor... Belirli bir yaşı aşmış kadınlar için artık hiçbir şeyin anlamı eskisi kadar cazip değildir... Tek istekleri, tabii ki bekar ya da dullar için söylüyoruz, evlenip her türlü cazipliğe son verip yuvasının kadını olmaktır... Bu hazzı duymak için neler feda etmezler. Bu durumdaki kadın bir de ünlüyse, dünya nimetlerinin her şeyini elde etmişse ve bir de zirveye gelmek için verdiği mücadeleden yorulmuşsa evlilik onun için hem cazip, hem de bir anlamda kurtuluş yoludur... İşte bu gerçeği zamanında görenler bugün mutlu yuvalarının kadınıdır... Sema Özcan, Selda Alkor, Gökben gibi... Evliliği Mine Mutlu'da denedi... Demir tüccarlarının parlak dönemler yaşadığı günlerde Ünal Çulha ile sevişerek nikâh defterine...

Sevişen Kazanıyor

Loş bir odada duyulan iniltiler ve çalışan kameranın tekdüze sesi. Kompozisyon, baş kadın oyuncuyla baş erkek oyuncunun sevişmesi. Oldukça ateşli ve gerçeğe en yakın biçimiyle ve nihayet stop... Diğer yanda ıssız bir orman, genç bir kıza saldıran üç gözü dönmüş erkek ve yine kameranın o tekdüze sesi. Kameralar stop deyip, bütün işlemler bittikten sonra koca koca afişler. "Bu filmi çocuklarınızla görünüz", "Yılın ibret verici film olayı..." İşte Yeşilçam’ın en son kozu Ahu Tuğba gibi, Banu Alkan, Müjde Ar gibi sinemanın soyunan kadınlarıyla yapılmış "eğitici" filmler. Evet. 1970'li yılların seks furyasından sonra filmcilerin tek dayanağı yine seks. Arzu Okay , Mine Mutlu , Zerrin Egeliler , Dilber Ay ve bunlar gibi birçoğuyla başlamıştı seks furyasının altın çağı. Sadece ticari amaç güdülerek, hiçbir eğitici, öğretici, verici yanı düşünülmeksizin yapılan filmlerdi, o tarihte yapılan filmler. Sonunda "dur" diyenlerin baskısı altında sükse...

Mine Mutlu İflasın Eşiğinde

Üst üste batan şirketler, tıpkı bir devin yıkılışı gibi iflas bayrağını ardı ardına çekiveren koca koca holdingler... Ve de alarm ziline can derdiyle hızlı hızlı basan şirket sahiplerinin yardımına, kahraman bir kurtarıcı edasıyla koşan Maliye Bakanımız Sayın Adnan Başer Kafaoğlu... Giriştiği "Kurtarma Operasyonları'' ile ölmek üzere olan şirketlere yıldırım hızıyla taptaze bir soluk vermeye çalışan ''Kurtarıcıların lideri" Kafaoğlu, şimdi de varını-yoğunu velhasıl yıllarca binbir çaba sarf edip kazandığı adını kaybetmek üzere olan bir ünlü sanatçımıza ilham kaynağı oldu. Çünkü o da tıpkı milyarlık şirketler gibi devrilmek üzere... Ve bu ölüm-kalım savaşı veren sanatçımız da Mine Mutlu... Kafaoğlu'nun kurtardığı şirketlere bakıp bakıp, birçok insanın içini burkan yalvarıcı bir sesle "Ne olur, Sayın Kafaoğlu''... O İnsanı yaşama döndüren elinizi hazır mevkiinizdeyken, bir yol bana da uzatıverin? diyerek acil yardım istiyor... Evet Yeşi...