Devlet Devrim Türk sinemasının «Karabatak» kızlarından biridir. Aynı günlerde çevrilen birçok filimde peş peşe roller alır; nefes alacak vakti olmaz; sonra bir bakarsınız ortadan kaybolu vermiş. Neden sonra, bir gazete veya dergide onun «Mısır'lı» babasından kalan «milyonlarla» ilgili bir demecini, bulursunuz. Aradan bir iki gün geçmeden Devlet Devrim, yine filim setlerine dönmüş «tutturabildiğine» rol aramaktadır. Bugünlerde yine setten sete, filimden filime koşup duruyor: - «Keramet bende değil, elbiselerimde!» diyor, «Soyunur musun? dediler. Aynada kendimi seyrettim, baktım fena değilim: «Soyunurum» dedim. Üstümdekileri attıkça filim teklifleri de çoğaldı.» Sinemamızın «Kara boncuk» u hem anlatıyor, hem de (alışkanlıktan olacak) üstündekileri çıkarıyor. Nihayet, içine giydiği bikini mayosuyla kalınca: - «Siz de bakın, sinemada soyunan kadınlardan hangisinin vücudu benimkinden daha güzel? Kendine güvenen varsa buyursun. Hodri meydan!...» diye meydan okuyuverdi... Dev...