Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Serpil Çakmaklı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Serpil Çakmaklı Fahişeyi Canlandıracak

Sakıp Sabancı’nın birçok işadamından daha dürüst bulduğu, vergi rekortmeni genelev işletmecisi “Sümbül Hanım” gazete sütunlarından sonra şimdi de beyaz perdeye geliyor. İki yıldır beraber olduğu sevgilisinden ayrıldıktan sonra tekrar Yeşilçam’a dönen Serpil Çakmaklı “14 Numara” adlı filmde Sümbül hanımın hayatını yansıtıp, bir fahişeyi canlandıracak... Son günlerde günlük gazetelerin ilk sayfalarının ilk sütunlarında geniş geniş yer alan bir isim vardı. Karaköy’deki genelevlerden birinin yıllardır işletmeciliğini yapan Sümbül Hanım’ın vergi rekortmeni oluşunu “Bizim birçok işadamımızdan daha dürüst” şeklinde yorumlayan Sakıp Sabancı belki Ticaret Odası’na bağlı işadamlarının tepkilerimni aldı ama ünlü bir ismin bir başka ismi ünlü yapabileceğini de kanıtlamış oldu ve Sümbül Hanım’ı tanımayan kalmadı. Üstelik şimdi yalnızca ismi, işi ve vergisi ile değil, tüm hayatıyla tanımayan kalmayacak. Çünkü konu sıkıntısından boğulmak üzere olan Yeşilçam’ın imdadına Sakıp Sabancı’nın sözler...

Serpil Çakmaklı, Tarık Akan'la Aynı Filmde Olacak

Gün Serpil Çakmaklı’nın günü. Sinemada esmer starların evlerine çekilmeleri genç yıldız Çakmaklı’ya bir hayli yaradı. Peş peşe filmler çeken Çakmaklı son olarak bir yıl öncesine kadar birlikte oynamaya burun kıvıran Tarık Akan’ı da dize getirince haklı olarak büyük konuşmaya başladı... Yeşilçam’da konuşulan yeni bir ikili var. Tarık Akan ile Serpil Çakmaklı . Ve bu ikilinin ilk kez birlikte film çevirmesi de başlı başına bir olay. Çünkü bir yıl öncesine kadar Tarık Akan genç yıldızı piyasa filmi çevirmekle suçlarken hiç bir şekilde birlikte kamera karşısına geçemeyeceklerini açıklamıştı. Ama aradan geçen süre Tarık Akan’ın iddialı sözlerini yutturdu. Ve yakışıklı aktör Türkiye pazarından çok Cannes Film Festivali ve dünya pazarı için hazırlanan “Kanın Namusu” adlı köy filminde Serpil Çakmaklı ile birlikte oynamayı kendi istedi. Bu yılın Altın Portakallı aktörü Hakan Balamir’in de rol alacağı filmin basın kokteyli geçtiğimiz Pazartesi günü Ziya Bar da yapıldı. Kokteyl boyunca Serpi...

İşimizi 3 Dakikada Bitiririz

Zamların birinin konulup, aradan çok geçmeden diğer bir tüketim malına zam yapıldığının duyurulmasıyla birlikte "zamlı bir dönem"e de geçmiş olduk. Bu arada PTT de kemer sıkıcı bir önlem getirerek, telefon konuşmalarının üç dakikadan sonrasına zamlı tarife uygulamaya başladı. “ İnsanlar konuşa konuşa anlaşır” demişler ama konuşmayı fazlaca seven kişiler olmalıyız ki, bu özelliğimizin bedeliyle başa çıkabilmek için PTT de en sonunda çareyi “para para para” demekte buldu. Ve bu duruma sanırız en başta uzun telefon konuşmasını sevenler üzüldü, olan da bu alışkanlığından vazgeçemeyenlerin cebindeki paraya oldu...Üzülenlerin yanında bu zamlı tarifeye hiç aldırmayanlar da yok değildi kuşkusuz... “Zam beni hiç bağlamaz” diyenlerin arasında hiç telefon konuşmasına gereksinim duymayanlar olduğu gibi sürekli telefon konuşması yapmalarına karşın zamlı tarifeden hiç etkilenmeyenler vardı... Ancak bu etkilenmeyenlerin arasında da öyleleri var ki, onların bu habere hiç aldırmamaların...

Ünlülerin ''Uçkur Davaları''

Mahkemeler varolduğu günden bugüne ne davalara bakmıştır... Haklıyı haksızı birbirinden ayırmış, suçu, suçluları ortaya çıkarmıştır... Ne dolandırıcılar, ne hırsızlar, ne ırz düşmanları gelip geçmiştir adliye koridorlarından. Bugünlerde mahkemeler bir namus davalarıyla çalkalanıp duruyor... Sanat dünyasının ünlülerinden birkaçının kahraman olduğu bu davalara belki de ''uçkur davaları" demek daha doğru olacak... Çünkü hepsinin özü dönüp dolaşıp oraya geliyor... Adalet... En zengininden en fakirine, dünyadaki tüm insanların sığındıkları, kimi zaman medet umdukları, haklarını aradıkları ve ne acıdır ki bazen de kullanmaya çalıştıkları olgu... Neden kullanılmaya çalışılır adalet? Kimin ne çıkarı olabilir? Olmaz demeyin, olur... Hem de öyle güzel olur ki... Ve oluyor da... İşte kapı gibi üç tane örnek... Haftalardır gazete sütunlarında boy boy resimleri yayınlanan belki de bir ''hiç uğruna" bu sütunları meşgul eden, sanat dünyasının ünlü isimlerinden birkaçın...

Serpil Çakmaklı Hayat Kadını Oldu

Sinemada yeni bir moda başladı... «Hayat kadınlığı» modası.. Önce Müjde Ar , ardından Sevda Karaca, şimdi de Serpil Çakmaklı ve Banu Alkan oynadıkları filmlerde «Hayat kadını» rolü ile kamera karşısına geçtiler. VARAN I Yönetmenliğini Kartal Tibet’in yaptığı ve başrollerini Müslüm Gürses ile Serpil Çakmaklı 'nın paylaştıkları «Sen Mutlu Ol Yeter» adlı filmde Serpil Çakmaklı hayat kadını oldu. Yılmaz Köksal , Kazım Kartal, Suzan Avcı , Neriman Köksal ve Süheyl Eğriboz'un rol aldıkları filmin konusu şöyle: Müslüm, İstanbul’da yaşayan zengin bir ailenin tek oğludur ve evlidir. Karısı doğum sırasında ölür... Bu olaydan sonra Müslüm büyük bir bunalıma düşer ve karısına çok benzeyen Gül (Serpil Çakmaklı) adlı bir kadına aşık olur. Ne var ki, Gül, hayat kadınıdır ve bu gerçeği Müslüm’den gizlemektedir.,. Olaylar ilginç bir şekilde gelişir. Sahneden sinemaya transfer olan sanatçılar kervanına katılan Müslüm Gürses, bu filmle dördüncü kez kamera karşısına geçmiş oluyor......

Serpil Çakmaklı Lüks İçinde

Serpil Çakmaklı , Türk sinemasının genç ama, sesini duyurmuş yıldızlarından biri... Önceleri şarkılı, türkülü filmlerde oynadıktan sonra daha iyi filmler yapmaya karar vermiş ve söylediği gibi de bunları gerçekleştirmiş. «Tomrak» bu filmlerden biri. Ve onun sanat hayatında unutulmaz bir yer tutuyor. Çakmaklı, «Aslında gönlümde hep iyi filmler yattı. Televizyonda gösterilen 'Alçaktan Uçan Güvercin' bu tür filmlerin ilkiydi. Ama Yeşilçam'da adını duyurmadan istediğini yaptırmaya imkan yok. Bu yüzden önceleri istemediğim birtakım filmlerde rol aldım... Sonra iyiye doğru yavaş adımlarla ilerledim» diyor. Şu sıralarda kendisine gönderilen dört filmi birden reddeden sanatçı, bu cesaretini içinde bulunduğu maddi rahatlıktan alıyor. Yoksa sinemadan para beklese, geçimini sağlayabilmek için film çevirmek zorunda olsa, Yeşilçam yapımcıları ona ne para verirler, ne de iyi film tekliflerinde bulunurlar... Aslında işin temelinde sinemaya maddi açıdan ihtiyaç duymamak yatıyor. Ça...