Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nejat Uygur etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Nejat Uygur ve Ailesinin Hayatı Tiyatro

Nejat Uygur yıllarını tiyatroya vermiş, tiyatroyla yaşayan bir oyuncudur. Sanatçının tiyatroya düşkünlüğü öylesine fazladır ki gününün büyük bir kısmını evden çok 'ikinci yuvam' dediği tiyatrosunda geçirir. Böyle olunca eşi Nejla Uygur da «Yuvayı dişi kuş yapar» sözünü ispatlarcana onunla beraber saatlerce tiyatroda çalışır. Kostümleri hazırlar, bozulan kostümleri düzeltir ve akşam olunca da eşiyle beraber sahneye çıkar. Ana ve baba Uygur tiyatroya bu kadar bağlı olunca ister istemez çocuklar da onları izliyor. Örneğin Ahmet Uygur iki yaşında çıkmış sahneye. Fakat tiyatroyu fazla sevmediği için müziğe yönelmiş ama yine de her gün tiyatroya uğramadan yapamıyor. İkizlerden Süheyl Uygur tiyatroda her konuda babasına yardım ederken Suna Uygur tiyatronun müdürlüğünü yapıyor. Kemal Uygur müziğe, Behzat Uygur futbola meraklı olmalarına, meslek olarak bunları seçmeyi düşünmelerine rağmen her gün tiyatroya giderek çeşitli işler yapıyorlar. Ama bu ailenin tiyatro çalışmaları bu...

Nejat Uygur İnşaatta Çalıştı

Geçen yıl gördüğüm üç oyunundan sonra Nejat Uygur bende, büyük bir ortaoyuncu, aynı zamanda aksiyonla espriyi başarıyle birleştiren, son yılların en kuvvetli tuluatçılarından biri olduğu kanaatini uyandırmıştı. Hele onun mevsim sonu, herkesin sayfiyede bulunduğu bir sırada, Beyoğlu'nda Ayfer Feray Tiyatrosundaki başarısı, bana bu kanaatimde yalnız olmadığımı da anlatmıştı. Onu bu mevsim görmeye gittiğim zaman, evvelki oyunların tesiriyle çok daha başarılı bir şeyler ummuş olacağım ki, «Altı Kaval, Üstü Şişhane» beni biraz hayal sukutuna uğrattı. Eser ortaoyunu tarzında. Süavi Süalp yazmış. Eski bir ortaoyunu alınıp, derlenip toparlanmadığına, yeniden yazıldığına göre, çok daha başarılı olabilirdi. Entrikler, espriler, eski tekerleme kalıpları içinde, bugün halkın güleceği çok daha güzel, çok daha bugüne uygun şeyler olabilirdi. Böylece oyunun pişekarIiğini yapan Bahri Beyat sıkıştıkça, senelerdir kullandığı kar-ı kadim ortaoyunu beylik açmazlarına kaçmaz, Nejat Uygur da bu...

Nejat Uygur "Palyaçolar Sergisi"nde

Palyaçolar... Enstrümanlar arasında bir kırık keman neyse, kendi alanında da odur palyaço... Komiktir, eziktir, ezikliği içinde sevimli, gücü güçsüzlüğünde olan, suratı boyalı bir «gülünç» adamdır. Sever, sevilmez; güldürür, gülmez... Nejat Uygur'la birlikte İsmail Biret'in Dormen Tiyatrosunun fuayesinde açtığı «Palyaçolar» sergisini geziyoruz. Duvarlarda ezik adamlar asılı tümen tümen... 1943 doğumlu, Güzel Sanatlar Akademisi mezunu İsmail Biret'in bu ikinci «Palyaço» sergisi. İlkini, 1966 ocağında yine aynı yerde açmış. Sonra bir dolu iş yapmış, palyaço resmi çizmenin dışında. İstanbul Belediyesi Konservatuvan'nda okumuş, Cep ve Akademi tiyatrolarında «amatör tiyatroculuğun» zevkini tattıktan sonra Ulvi Uraz topluluğunda profesyonelliğe bulaşmış. Grup 6 Sanat Topluluğunu kurmuş, 1963 ve 64'te Erdek Festivali'ni düzenlemiş, Arena'da «aktör ve dekaratör» olarak çalışmış, Ulvi Uraz'da rejisörlük de yapmış, «İttihad - Terakki» oyununda Cavit bey rol...