Yeşilyurt'taki Çınar Otelinds bir haftalık bir dinlenme devresi içine giren Göksel Arsoy 'u ziyarete gittiğimiz zaman onu otelin arkasındaki plajda, su kayağı yapmaya hazırlanırken bulduk. Etrafını bikini mayolu genç kıziar, yanık vücutlu delikanlılar kuşatmıştı. Göksel'i bütün hareketleriyle, konuşması ile tanımak istiyorlardı. Meraklı çemberini aşmak hiç de kolay olmadı. O bizi görünce, mavi suların üzerinde az sonra kendisini kaydıracak olan motorun kaptanına işaret etti: - «Misafirlerim geidi. Beş dakika sonra hareket edelim olmaz mı?» dedi. Bize döndü: - «Bu, bir haftalık tatilimin dördüncü günü. Gelişimden bu yana her gün otelin motoru ile su kayağı yapıyorum» dedi. Bir yıllık aradan sonra tekrar su kayağına başlayan Göksel, ikinci gün vücudunda ağrılar, sızılarla uyanmış. İlk gün çok kaymasının tesiriyle olacak, gece yattığı yeri bilememiş. Ama bu fevkalade yorucu, fakat son derece güzel spora çabuk alışmış; vücudunun hamlığını da üzerinden atmış. Artık ...