Tozlu Magazin

SAHNEYE ilk adımını «Assolist» olarak atan her sanatçı, bir yeniIik, bir değişiklik yapmak ister... İstanbul sahnelerine ilk kez «Assolist» olarak çıkmaya hazırlanan Semra İnanç da, işe, sahneye çıkacağı Taştık Gazinosu'nun dekorunu değiştirerek başladı. Sahne giysilerini Londra'dan, ayakkabılarını ise Paris'ten getirten İnanç, şöyle konuşuyor: «Bugüne kadar pek çok gazinodan assolist olarak çalışmam için teklif almıştım. Bu teklifler maddi açıdan iyi idi ama, benim istediğim, anlayışlı bir gazino patronu bulabilmekti. Sonunda aradığım kişiyi buldum. Kendisine sahneye çıkacağım gazinonun sahne dekorunu değiştirmesi gerektiğini söyledim. Ve 6 milyon lira harcanarak dekor yeniden kuruldu.» İktisat Fakültesi mezunu olan Semra İnanç, bir süre iktisat asistanlığı yaptı. Daha sonra da İstanbul Radyosu'nun açtığı sınavları kazandı. (diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın) Tozlumagazin

İSTANBUL'UN en ünlü eğlence merkezlerinden biri olan Şehzadebaşı'ndaki eski Direklerarası çoktan tarihe karıştı, o zamanlar tiyatro olarak kullanılan binaların bir kısmının yerinde şimdi yeller esiyor, geri kalan binalar ise şimdi ya işhanı, ya da depo olarak kullanılıyor... Direklerarası tarihe karışırken o zamanın ünlü Ramazan eğlenceleri de «unutulmak» gibi acı bir gerçekle karşı karşıya... Geçtiğimiz hafta içinde yeni assolistlerden Semra İnanç 'ın evinde toplanan bir grup sanatçı, eski Direklerarası'nı yaşatmaya çalıştılar, önce iftar yemeği yenildi, sonra da ünlü Ramazan eğlencelerine geçildi. İlk olarak Kanuni Sadettin Öktenay eşliğinde Semra İnanç en güzel şarkılarını geceye katılan konuklara okudu, sonra konukların da katılmasıyla bir güzel fasıl geçildi. Sonra sıra Zaman Mekan Makinesinin ünlü Şükriyesi'ne geldi, dizide Şükriye'yi canlandıran Seden Kızıltunç , güzel kantolarıyla geceye renk kattı. Eğlence bu kadarla bitmedi. Tiyatrocu Ne...

Semra İnanç 'ı sevilen, usta bir şarkıcı, değerli bir assolist olarak hepimiz tanırız da, sanatçının uluslararası bir kuruluşc kayıtlı on bir bestesi olduğunu bileniniz var mıydı?.. Evet. Semra İnanç uzun yıllardır beste çalışmaları yapıyordu ancak, bu besteleri gün ışığına çıkarmayı pek istemiyordu. Sonra nasıl olduysa çevresindekilerin teşviki ile bestelerini çaldırıp söylemeye karar verdi. Ancak bu konuda titiz davrandı ve diğer sanatçılardan farklı bir yol izledi. Bestelerini piyasaya çıkarmadan önce «SACEM» adlı uluslararası telif hakları kuruluşuna kaydettirdi. Böylece Semra İnanç'ın bestelerini dünyanın neresinde, kim çalıp söylerse söylesin, sanatçının iznini almak ve telif hakkı ödemek zorunda kalacak. Batı dünyasında uzun yıllardır uygulanan bu yönteme Türkiyeli sanatçılar nedense pek itibar etmediler. Bugüne kadar pek az Türk bestecisi eserlerini «SACEM»e kaydettirdi. Semra İnanç şimdi ilk iş olarak bir uzuncalar hazırlıyor. Sanatçının ilk plağı olan bu uzunça...