Ana içeriğe atla

Orhan Gencebay'a Telefon Yağmuru

Hayranları Gencebay'ı televizyonda görmek istiyorlar...
ARABESK müziği denilince aklımıza gelen ilk isim şüphesiz ki Orhan Gencebay olur. Bu müziği başlatan, halka mal eden ve bugün de türünün en büyüğü olan isim Gencebay’dır.
Sanatçımız dergimize geldiği andan itbaren birbiri peşisıra telefonlar yağmaya başladı. Arabeskin kralı Gencebay’a çeşitli sorular yöneltildi. Bu sorulardan bazıları arabesk müzikle ilgiliydi. Sanatçımız yaptığı müziğin bir ekol olduğunu, dertten bahsederken dinleyicisine bir ümit kapısını da bıraktığını söylüyordu.
Müziğinde dinleyenini düşündürdüğünü, ama bunun olumsuz değil, olumlu yönde olduğunu vurguluyor ve «Arabesk bir felsefedir» diyordu.
Hayranları tarafından sanatçımıza yöneltilen en büyük istek, onu televizyonda görmekti. Orhan Gencebay ise bunun kendi elinde olmadığını, TV kuruntundan kaynaklanan bir sorun olduğunu belirtiyordu.
ÜMİT BAYOĞLU (22-Ev hanımı- İST.)
Cihan Ünal İle Türkan Şoray'ın evliliği hakkında ne düşünüyorsunuz?
«Mutluluklar diliyorum.»
Neriman AKKOÇ (16-Ev kızı-İST.)
İlk defa ne zaman aşık oldunuz?
«14-15 yaşlarımdaydım.»
Şahinder AĞAÇKAN (16-Ev kızı- İST.)
Sevim Emre ile olan beraberliğiniz gerçek mi?
«Evet.»
Eşinizden onun için mi ayrıldınız?
«Hayır, eşimle ayrılmamda onun bir ilgisi yok. Fikir ayrılığı ayrılmamızın nedeni.»
Nilüfer ÖZBEY (6-İST.)
  • En çok sevdiğiniz şey?
«Çocukları çok severim.»
Nermin ÜLGEN (19-Ev kızı-İST.)
  • Ben Urfalı’yım. Siz hiç Urfa'ya gittiniz mi?
«Evet bir kez gitmiştik. Çok da ilgi görmüştük.»
Fatoş BEŞİKTAŞ (14-Öğr.-İST.)
  • Burcunuz ne?
«Aslan.»
  • Kaç yaşındasınız?
«Kaç yaşında gösteriyorsam o yaştayım.»
İbrahim KILIÇ (18-Öğr.-Kırşehlr)
  • Bestelerinizi nasıl yapıyorsunuz?
«Bu duygu, yetenek ve çalışma meselesi.»
Ayşe GÜMÜŞ (24-Gazeteci-Sam- sun)
  • Ses sanatçısı olmasaydınız ne olmak isterdiniz?
«İlim adamı olmak isterdim. Müzikten sonra en çok ilgilendiğim şey bilimsel konulardır.»
Çetin BARDOK (23-Şoför-İST.)
  • Neden sahneye çıkmıyorsunuz?
«İçinde bulunduğum çalışma ortamında buna zaman ayıramıyorum. Ama bu kesinlikle çıkmayacağım demek değildir.»
Murat YILMAZ (10-Öğr.-İST.)
  • İlk filminiz hangisiydi?
«Bir Teselli Ver.»
Osman NASIR (24-Tüccar-İST.)
  • BBC'deki radyo konuşmanızı dinledim, çok başarılıydınız.
«Teşekkür ederim.»
  • Namaz kılar mısınız?
«Vecibelerini tam olarak yerine getiremiyorum ama dinime saygım sonsuzdur.»
  • Benim sesim size çok benziyor, ilgilenir misiniz?
«Bir süre sonra okul açmayı düşünüyorum. O zaman tabii.»
Melisa İSPİRATO (20-Sekr.-İST.)
  • Sevim Emre ile neden evlenmiyorsunuz?
«Şu anda ben kendimi evli olarak görüyorum ama toplumun kurallarını da yerine getireceğim tabii.»
Şengül GÜRSOY (33-Ev hanımı - İST.)
  • Sizi şeref misafiri olarak çağırsam gelir misiniz?
«Tabii gelirim.»
Zeynep YORTUMLUK (27-Ev hanımı-İST.)
  • 15 seneye yakındır hep sizi dinliyorum. Bir şarkı istesem söyler misiniz?
«Yakında yeni plağım çıkıyor.»
Güzin SİLAHOĞLU (16-Öğr.-İST.)
  • Sevim Hanım’la hâlâ oturuyor musunuz?
«Tabii.»
Nevzat MIZRAK (20-Jşçi-İST.)
  • İçkilerden hangisini seviyorsunuz?
«Rakı ama şu anda içmiyorum.»
Perihan ÜLGEN (22-Öğr.-İST.)
  • En çok hangi bestenizi seviyorsunuz?
«Hepsinin yeri ayrı.»
Ceyhun ÖZGÜ (24-Muhasebeci - Akhisar)
  • Başarınızı neye borçlusunuz?
«Çatışan, seven, inanan her insan başarır.»
Ayşe ÖZTÜRK (23-Muhasebeci - İST.)
  • Şarkılarınızda niye karamsarsınız?
«Dertten bahsederken ümit kapısı da bırakırım. Bu bir felsefedir. Ben düşündürürüm de. Bu olumsuz anlamda değil. Gerçekler ciddi olduğunda yorucu oluyor.»
  • Türk Sanat Müziği söylemeyi düşünmüyor musunuz?
«Ben ayrım yapmam. Bu bir ekoldür. Arabesk fikir açma açısından önemli bir türdür.»
Gönül FUNDA (13-Öğr.-İST.)
Biz sizinle akraba oluyoruz, Emine Teyze sizin halanız oluyor.
«Çok memnun oldum.»
Halim KÖROĞLU (18-Tomacı-IST.)
  • Şarkılarınızın ilhamını nereden alıyorsunuz?
«Bunun zamanı ve zemini belli değildir.»
Emine ALKAN (26 - Hemşire-Aydın)
  • 'Sorma Maziyi Sorma’ şarkısı sizin mi?
«Evet, söz ve müziği bana ait.»
İsmail ÇAMAN (24-Sporcu-İST.)
  • Azize Gencebay'dan sonra evlenmeyi düşünüyor musunuz?
«Evet.»
Hatice ÇALIŞKAN (20-Sekr.-İST.)
  • Burcunuz nedir?
«Aslan.»
Mehmet ELGÜN (25-Memur-İST.)
  • Ben Amasyalı'yım. Hemşehri oluyoruz.
«Çok teşekkür ederim.»
Melek GÜVEN (16-Öğr.-İST.)
  • Ünlü olmadan evvel evli miydiniz?
«Nişanlıyken ünlü olmak üzereydim.»
  • Nişanlınızın ismi neydi acaba?
«Azize Hanım'dı.»
Selin DUYMAZ (16-Öğr.-İST.)
  • İlk gördüğünüz bir insanın neyine dikkat edersiniz?
«Gözlerine dikkat ederim. Gözler her şeyin aynasıdır.»
Ahmet TAZE (21-Kuaför-Maraş)
  • Leyla İle Mecnun filmini çok beğendim. Bu filmin nerede çekildiğini öğrenebilir miyim?
«Urfa, Diyarbakır, Harran, Mardin, İstanbul’da Kilyos Sahilleri.»
Ali SABANCI (20-Esnaf-İST.)
«Ben Doğarken Ölmüşüm» filminin fon müziği sizin mi?
«Evet, benim.»
Ayliri TOK (7-Zonguldak)
  • Orhan Amca, en çok hangi şarkınızı beğeniyorsunuz?
«Hepsini severim.»
Hülya İMRAL (16-0ğr.-İST.)
  • Hayvanları sever misiniz?
«Hem de çok. Bir kedim var.»
Ekmel İSLAMOĞLU (19-0ğr.-İST.)
  • Size evlenme teklif etsem kabul eder misiniz?
«Çok teşekkür ederim yakın ilginize. Şu anda evlenmek üzereyim.»
Nesrin AKIN (19-Ev kızı-İST.)
  • Sahneye neden çıkmıyorsunuz?
«Sahneye çıkarsam beste yapma düzenim bozulur. Ama bu hiç sahneye çıkmayacağım demek değildir.»
Ömer PUR (15-Öğr.-İST.)
  • TV'ye neden çıkmıyorsunuz?
«Bu TRT'den kaynaklanan bir sorun. Ben tabii ki TRT'ye çıkmak isterim.»
Ramize SÖNMEZ (23-Ev kızı-RI- ze)
  • Sesinizi duymak için açtım.
«Çok teşekkür ederim.»
Ayten BİLİR (15-öğr.-İST.)
  • Sizi TV'de seyretmek istiyoruz.
«Bu TRT ile ilgili bir konu. Ben de hayranlarımın karşısına TV’de çıkmayı isterim.»
Hakan ÇOKÇALIŞKAN (12-öğr. • İST.)
  • Evlenmeyi düşünüyor musunuz?
«Yakın bir zamanda İnşallah.»
Kemal SAĞLAM (20-Teknisyen – İST,)
İlk plağınızdan son plağınıza kadar korsan kaset yapsalar ne düşünürsünüz?
«Bu kadar ilgi topladığım için mutluluk duyardım.»
Koksal ŞAHİN (30-Memur-İST.)
  • Sanat hayatınızda bugünkü başarınızı neye borçlusunuz?
«Müziği sevmeme ve saygılı bir şekilde çalışmama borçluyum.»
Kader BİLGİN (20-Muhasebeci - Ankara)
  • İsmimden şarkılarınızda çok bahsediyorsunuz?
«Evet doğru, isminizi çok kullanıyoruz.»
Hatice SIKIL (21-Sekr.-İST.)
  • Sevmek nedir?
«Sevmek yaşamın temelidir. Sevgi çok büyük bir güçtür.»
Fatma ÖZDOLAN (54-Ev hanımı- İST.),
  • Memleketinizi, ailenizi ziyaret ediyor musunuz?
«Onlar bizim atalarımız. Onları aramak görevimizdir.»
  • Çok iyi, temiz bir insanla evlenmek ister misiniz oğlum?
«Tabii, her erkeğin isteğidir bu. Şu anda da çok iyi bir insanı buldum ben.»
Suat ENGİN (26-Teknlsyen-IST.)
  • Aylık kazancınız nedir?
«Kesin olarak söylemek mümkün değil. Ancak kimseye muhtaç olmadan rahat bir şekilde yaşıyorum.»
Sema TOGAY (17-Ev kızı-İST.)
  • Kaç yılında doğdunuz?
«Kaç yaşında gösteriyorsam o yılda doğdum.»
Haluk FİLİZLİ (21-Asker-İST.)
  • İlham kaynağınızı nereden alıyorsunuz?
«Sanatçı her konudan esinlenir.»
Hamza DEMİR (16-İşsiz - Adıyaman)
  • Nerelisiniz?
«Samsun doğumluyum.»
Tamer YİĞİTOĞULLARI (17 - Ser- best-İST.)
  • Sevgi hakkında ne düşünüyorsunuz?
«Sevgi yaşamın temelidir, sevgisiz yaşam olmaz.»
Sabahat KOÇ (18-Memur-İST.)
  • Kadınlarda aradığınız özellik nedir acaba?
«Ben de her insan gibi bir kadın tarafından yani annem tarafından büyütüldüm. Kadınları annemde tanıdım ben.»
Cihan İÇLİ (12-Öğr.-fST.)
  • Hangi takımı tutuyorsunuz?
«Samsun ve Trabzonspor’u.»
Emine UZUN (19-Ev kızı-İST.)
  • Hangi takımı tutuyorsunuz?
«Samsun ve Trabzonspor'u.»
Fatoş SEVER (26-Ev hanımı-İST.)
  • Sevim Hanım'la ne zaman evleneceksiniz?
«Yakın bir tarihte inşallah.»
İnci DURMUŞ (25-Ev kızı-İST.)
  • Bir şarkı söyler misiniz?
«Hatasız kul olmaz... Hatamla sev beni...»
Yaşar EVCAN (20-Öğr,-Samsun)
  • En beğendiğiniz yerli ve yabancı artistler?
«Her sanatçının ayrı yeri vardır, ayırt etmiyorum.»
Hızır SELİMOĞLU (18-Öğr-İST.)
  • TRT’nin arabeskle ilgili tutumlarını nasıl buluyorsunuz?
«TRT’nin başka tutumlarını da beğenmiyorum. Çelişki içinde olan bir yer.»
Erkan TAVLAK (İ2-Öğr.-İST.)
  • Hangi takımı tutuyorsunuz?
    «Samsun ve Trabzonspor'u.»
Uğur SAYIHIZLI (16-İşçi-İST.)
  • Hangi takımı tutuyorsunuz?
    «Samsunspor ve Trabzcnspor.»
    Zeynep BAŞ (14-Ev kızı-İST.)
  • Sevim Emre ile ne zaman evleneceksiniz?
«Yakın bir tarihte.»
Murat GÜL (18-Pastacı-İST.)
  • En çok hangi şarkınızı beğeniyorsunuz?
«Ayırım yapmam.»
Şaziye GÜRER (24-İşçi-İST.)
  • Zulüm adlı filminizin sonunu anlayamadık.
«Bazı kesilmeler olmuş son kısımlarda.»
Fahri METİN (21-Öğr.-İST.)
  • Zulüm filminde iki yeni parça okudunuz. Plak olacaklar mı?
«Evet, ama plakta bazı farklılıklar olacak.»
Zuhal VATANKUS (16-Ev kızı - İST.)
  • Hangi okuldan mezunsunuz?
«Samsun 19 Mayıs Lisesi'nden.»
Şenay ÇELİK (14-Öğr.-İST.)
  • En son çevirdiğiniz film?
«Hülya Avşar ile 'Kahır' filmini çeviriyorum.»
Ali YELGEÇ (17-Diş teknisyeni - İST.)
  • Yeni plağınız ne zaman çıkacak?
«2,5 ay sonra.»
Yasemin ÇAĞLIN (18-Ev kızı - İST.)
  • 14 yaşımdan beri sizi dinliyorum.
«Çok teşekkürler.»
İlker TOKAY (20-Ev kızı-İST.)
  • Şu anda Sevim Hanım yanınızda mı?
«Hayır, evde.»
Nurşen YOSMA (20-Kuaför-İST.)
  • Sevim Emre'yle evlenecek misiniz?
«Yakın bir tarihte düşünüyoruz.»
Bilal CEYLAN (39-Birahane sahi- bi-İST.)
  • Bir ricam var ağabeyciğim... Çukurbostan taraflarına geliyor musunuz hiç?
«Ara sıra geliyorum.»
  • Geldiğinizde bizim yere de gelirseniz çok sevinirim.
«Tabii gelirim.»
Funda İSKİTOĞLU (13-Öğr.-İST.)
  • Evde yalnız mı oturuyorsunuz?
«Hayır, Sevim Ablan, Altan var.»
Tuncay ERK (21-Teknik ressam- İST.)
  • Müzik dünyasından bir sanatçı olarak kitleler için bir şeyler vermek ister miydiniz?

«Tabii, mesela bir okul açmak isterim.»...(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kartal Tibet'le Bıyık Üzerine

Bıyık deyip geçmeyin hemen... Burnun hemen dibinde başlayıp üst dudağa paralel siyah bir çizgi çizen «bıyık» dediğimiz nesne cins cinstir, çeşit çeşittir. Kaytan bıyık vardır, pala bıyık vardır, badem bıyık vardır, pos bıyık vardır, douglas bıyık vardır, hatta pis bıyık bile vardır. Anlayacağınız hanımların biçim biçim, renk renk, çeşit çeşit saçları ve dahi saç modelleri varsa, biz erkeklerin de «bıyık» avantajı var. Üstelik bizimki öyle berberdi, kuafördü gibi beklemeli, masraflı değil. Bir makas, küçük bir ayna bıyığınıza istediğiniz biçimi vermek için yeter de artar bile! Şimdi, durup dururken bu bıyık meselesinden söz açışımız elbette sebepsiz değil. Biraz ilerimizde filim çevriliyor. O sahnenin çekimi biter bitmez Kartal Tibet yanımıza gelecek ve onunla «bıyıktan» bahsetmeye başlayacağız. Zihni temrin bizimkisi yani... Evet, sahne bitiyor, Kartal Tibet rejisörden izin alıp yanımıza doğru yürümeye başlıyor. Geldi... oturuyor... KARTAL TİBET VE BIYIK Kartal Tibet’te «bıy...

Turgut Özatay Evlendi

1964 yılını 1965'e bağlayan günlerdeyiz... İstanbul rıhtımına güzel bir Italyan gemisi yanaştı: «San Marco»... Gemiden çıkan turistler Istanbul'ın tarihi anıtlarını, tabiat güzellikleri görmek istiyorlar. Geminin merdivenlerinden iki İtalyan kızı iniyor. Tam o sırada Türk sinema dünyasının ünlü karakter oyuncusu Turgut Özatay da orada bir arkadaşını ziyarete gelmiş. Kızlardan İngilizce bileni Turgut'a, «Ayasofya'ya ne taraftan gidebiliriz?» dîye sordu. Turgut da bu iki turist kıza, «İsterseniz otomobilimle sizi oraya götürebilirim,» cevabını verdi. Biraz sonra üç kişi Ayasofya'nın 1500 yıllık kubbesi altında geziyordu. Genç kızlardan Cinzia Morigi adında olanı Fransızca biliyordu ve Urbino üniversitesinde felsefe doktorası yapıyordu. Cinzia, İtalya'ya gittikten sonra, pek beğendiği Turgut Özatay'a bir teşekkür mektubu yazdı. Turgut bu mektubu arkadaşı Vladimir Krasovsky'ye tercüme ettirdi. Mektuplaşma aylarca, hatta yıllarca devam etti. 1965 geçmi...

Fatma Girik'in Çıplaklıktaki Cömertliği

Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi sinemaya da muhtelif yollardan gelinir; gelenlerin çoğu şöhret olup bol paraya kavuşma hayalini içlerinde bir virüs olarak taşıyarak silinip kaybolurlar, bir kısmı daha ilk edimini attığında önündeki bütün kapıları ardına kadar açık bulup zahmetsizce merdivenleri tırmanır; kimi dert çeker, çile çeker ama, direnir, şansını bekar. Şans günün birinde ona gülünce her şey birden ışıldar, şan, şöhret, para, hayranlar onun olur... Fatma Girik’i hangi sınıfa sokabilirsiniz. Bize kalırsa bu klasik sınıflamanın dışındadır Yeşilçam’ın mavi gözlü, açık sözlü Fato’su... Dışındadır, çünkü o şöhret olmak için çile çekmemiştir. Evet, sinemaya figüranlıkla başlamış, «Günahkar Baba» da, «Beş Hasta Var» da figüranlık yapmıştır, ama birden başrole fırlamış ve bir daha oradan aşağıya inmemiştir. Ama ne var, biliyor musunuz? Fatma Girik 'in asıl çilesi o zaman başlamıştır. Yeşilçam'da kadın yıldız öpüşmez, soyunmaz, makyajsız kamera karşısına geçmez, İstanb...

Orhan Gencebay'ın Spor Tutkusu

Spor adaleyi güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda beynin bütün fonksiyonlarını da güçlendirir, dolayısı ile iradeyi ve mantığı sağlamlaştırır.» Orhan Gencebay birbirinden ağır halterleri kaldırır, bisiklette pedal çevirip ter atarken, bir yandan da bunları söylüyordu. Sanatçının periyodik spor çalışmasını yaptığı aletli jimnastik salonunda bir yandan resim çekiyor, bir yandan da spor üzerine söyleşiyorduk. Orhan Gencebay, pek çok sinema sanatçısında bile olmayan atletik bir yapıya ve fiziğe sahipti ve bunu sürekli spor yapmaya borçlu olduğunu söylüyordu. Sanatçı sporla çocukluk yıllarından bu yana devam edegelen ilişkisini şöyle anlattı: «Samsun'da ortaokul ve lise sıralarında 5-6 yıl aralıksız vücut estetiği ve güreş çalıştım. Kondisyonum çok iyiydi. O yıllarda biraz da Jiu-Jitsu çalıştım ama, o zamanlar Uzakdoğu sporları ülkemizde henüz çok yeni idi. Bu yüzden o yönde pek fazla gelişemedim. Her zaman çok yürür ve çok koşardım. Bu, sadece bana özge bir davranış değildi....

Ajda Pekkan Konuşuyor

Kimisine göre Eurovision yenilgisinin getirdiği bunalımdan kimisine göre aşk ilişkilerindeki çıkmazdan büyük bir bunalıma itilmişti. Kimseyle görüşmek istemiyor, giderek kilo veriyor, gülmeyen yüzü, kuşkulu bakışlarıyla çok zaman bilinçsiz ve yanlış davranışlarda bulunuyordu. Bu sıkıntılı dönemini atiatamayacağım anlayınca her şeyi bırakıp kaçmak istedi. Günün birinde uçağa atladığı gibi Türkiye'den uçup gitti... Bazıları Londra'da olduğunu söylüyordu Ajda'nın... Ama kesin olarak kimsenin bildiği bir şey yoktu. Bir hafta Paris'te görülüyor, sonra Cenevre'de veya Zürih'de olduğundan söz ediliyordu. Beili ki, sıkıntısı, problemleri ülkesini terketmekle geçmemişti. Yerinde duramıyor, bir şeyler arıyor, aradığını bulamıyordu... İşte o günlerde ansızın bir akşam saatinde SES'e telefon etmişti Ajda... «Unutmak ve unutturmak istiyorum. Bıktım, usandım... En az altı ay gelmeyeceğim Türkiye'ye... Müziği seviyorum. 17 yıllık çocuğum benim. Kuşkusuz müzikten...