Ana içeriğe atla

Prenses Süreyya Nasıl Artist Oldu?

Verdi'nin 4 perdelik operası. Metin: F. Piave. Orkestra şefi: Pino Tröst. Dekor: Duygu Sağıroğlu. Kostümler: Sevim Çavdar. Koreografi: Rezzan Abidinoğlu. Koro şefi: Muhittin Sadak. Sahneye koyan: Aydın Gün. Oynıyanlar: Sevda Aydan, Mete Uğur, Mustafa İktu, İhsan Unlüer, Özer Sezer, Nubar Bayvert, Handan Tuğbay, Jirayır Çarkçı, Can Koral. İSTANBUL ŞEHİR OPERASl'nda.
ŞEHİR operası mevsimin 2. operasına başladı. Verdi’nin en ünlü operalarından biri olan Macbeth, I. Elisabeth devri İngilteresinin dünyaca tanınmış tiyatro yazan Shakespeare'in aynı adı taşıyan tragedyasından alınmıştır.
Macbeth'in birçok operalardan farklı tarafları vardır. Müziğini Verdi sanatının en olgun devresinde bestelediği gibi, konusu da sağlam çatısı olan bir tiyatro eserinden istifade edilerek hazırlanmıştır.; bir ihtişamı vardır konunun. Bunu değerlendiren müziği de son derece başarılıdır. Fakat oynanışı güçtür; özellikle sahneye konuşta, oyun ve ses birliği gerektirir. Cadılar, Macbeth’e yakında Cawdor Prensi ardından da İskoçya kıralı olacağını haber vermişler, Macbeth’in yanındaki General Banco'yu da kıral babası olarak selamlamışlardır.
Lady Macbeth, kocasını metin olmaya teşvik etmesine rağmen önden aklını kaçıran o olur ve ölür. Hayatta yalnız kalan Kıral Macbeth bir de Banco’nun oğlu Macduff ile birleşen asi İskoçya'lılarla savaşmak zorunda kalmıştır. Tek ümidi, cadıların «Seni anasından doğmamış biri öldürecek» tarzındaki sözlerindedir... Savaş sırasında Macbeth ile Macduff karşı karşıya gelirler. Macbeth’i öldürecek olan «anadan doğmamış» Macduff’dur, çünkü Sezaryenle dünyaya gelmiştir. Çatışma sırasında Macbeth ölür. Savaşı kazananlar, başarılarını zafer şarkıları ile kutlarlar.
Şehir Operası, bu güçlüklerle dolu eserde oldukça başarı gösterdi. Devlet Operası sanatçılarından soprano Sevda Aydan, Mustafa İktu ve Şehir Operası sanatçılarından Mete Uğur, İstanbul’lu operaseverler tarafından hararetle alkışlandılar. Aydın Gün’ün seviyeli rejisinin yanı sıra Muhittin Sadak'ın çalıştırdığı koro da muvaffak oldu.
Oynıyan sanatçılara gelince: Devlet Operasından konuk soprano Sevda Aydan oyun bakımından, kişiliği ve sesiyle başarılı bir Lady Macbeth'ti. Bariton Mete Uğur eserin bütün yükünü ses ve sahne tekniğini birleştirirken kolay unutulamıyacak bir Macbeth yarattı. Banco'da bas Mustafa İktu, müzikalitesiyle eksiklerini örtebilen bir sanatçı. Bariton Can Koral, ilerisi için bize ümit verdi. Handan Tuğbay, İhsan Ünler, Özer Sezer, Nubar Bayvert, Jirayir Çarkçı vazifelerini yaptılar.
«Macbeth» i gördükten sonra, gelecek eser olarak hazırlanan Smeta’nın «Satılmış Nişanlı» adlı operasının da aynı başarıyla temsil edileceğine hükmedebiliriz.
ZALİM MACBETH'LER Bariton Mete Uğur, Macbeth'te sesi ve oyunu ile her gün biraz daha olgunlaştığını gösterirken, Devlet Operasından Sevda Aydan, Meral Menderes, Şehir Operasından Diana Zambon, Selma Berk ile paylaştığı Lady Macbeth'te sesi olduğu kadar oyunu İle de kusursuz.
Macbeth'in ilk gecesinde Aydın Gün, temsili büyük bir heyecanla izledi. «Tabii, Aydın Gün eserinin başarısı için çalışan titiz bir sanatçıdır,» diyeceksiniz, ama heyecanının ikinci sebebi İstanbul'da ilk defa Macbeth'in Banco'su gibi zorlu bir role çıkan bas Mustafa İktu'nun, kızının nişanlısı oluşuydu...
Söylenenlere bakılırsa başta Banco rolü Attila Manizade'ye verilmiş. Fakat son anda bu role Aydın Gün'ün müstakbel damadı Mustafa iktu ortak edilmiş ve galaya da İktu çıkarılmış. İlk gece Attila Manizade'nin bu duruma çok üzüldüğünü söyliyenler bile finalde genç sanatçıyı hararetle alkışlamadan edemediler.
Soprano Diana Zambon, eşi tenor Amadeo Zambon'la gelmişti. Eser boyunca kocasının kulağına tenkidlerini fısıldamaktan geri kalmadı. Aydın Gün, bilindiği gibi Lady Macbeth rolü için Sevda Aydan'dan başka Diana Zambon, Selma Berk ve Meral Menderes'i çalıştırmıştı.
Gala gecesi Şehir Tiyatrosu artistlerinden Şirin Devrim, aynı tiyatronun rejisörlerinden Tunç Yalman'a Sevda Aydan'ın başarısını anlata anlata bitiremiyordu. Oysa Tunç da seyircilerin arasında ve Şirin'in yanındaydı.
Ankaralı güzel Zinnur, kardeşi bariton Mete Uğur'u gözleri yaşlı dinliyordu...

Ankara Devlet Operasından, tenor Doğan Onat, Şadan Candar ve arkadaşları. Sevda Aydan'ı alkışlamak için otomobille gelmişlerdi...(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Turgut Özatay Evlendi

1964 yılını 1965'e bağlayan günlerdeyiz... İstanbul rıhtımına güzel bir Italyan gemisi yanaştı: «San Marco»... Gemiden çıkan turistler Istanbul'ın tarihi anıtlarını, tabiat güzellikleri görmek istiyorlar. Geminin merdivenlerinden iki İtalyan kızı iniyor. Tam o sırada Türk sinema dünyasının ünlü karakter oyuncusu Turgut Özatay da orada bir arkadaşını ziyarete gelmiş. Kızlardan İngilizce bileni Turgut'a, «Ayasofya'ya ne taraftan gidebiliriz?» dîye sordu. Turgut da bu iki turist kıza, «İsterseniz otomobilimle sizi oraya götürebilirim,» cevabını verdi. Biraz sonra üç kişi Ayasofya'nın 1500 yıllık kubbesi altında geziyordu. Genç kızlardan Cinzia Morigi adında olanı Fransızca biliyordu ve Urbino üniversitesinde felsefe doktorası yapıyordu. Cinzia, İtalya'ya gittikten sonra, pek beğendiği Turgut Özatay'a bir teşekkür mektubu yazdı. Turgut bu mektubu arkadaşı Vladimir Krasovsky'ye tercüme ettirdi. Mektuplaşma aylarca, hatta yıllarca devam etti. 1965 geçmi...

Rol Yapmayı Unutmuşlar

İki yıla yakın süredir gazino sahnelerinden ve film setlerinden uzak kalan Meral Zeren kendisine, çalışma izni vermeyen parasal aşkından koptuktan sonra fiziki bir değişimle ortaya çıktı. Önce assolist olarak sahnelere döneceğinden ardından plak çalışmalarını hızlandıracağından söz eden güzel yıldız birde baktık ki geçtiğimiz günlerde söylediklerinin tersine önce film, setlerine dönüş yapıvermiş. Başrol de olsa pek öyle iddialı bir yapım olamayan filmin setinde Zeren'i gördüğümüzde yanında kendisi gibi setlerden uzak kalan eski bir film yıldızı daha vardı. Fazla kilolarını attığını söylemesine rağmen yine de hayli tombiş sayılan Ayşen Cansev 'den başkası değildi bu yıldız. Filmin erkek oyuncuları ise Yusuf Sezgin ile Salih Kırmızı idi. Yani filmcilerin tabiri ile dördünü biraraya getirseniz ancak işi kurtarır dedirtecek cinsten bir kadro ile çekime başlanmıştı.. Yavuz Film adına çekilen ve yönetmenliğini Yavuz Özışıklar'ın üstlendiği filmin çekim programı her yönüyle güze...

Kartal Tibet'in Hayranlarının Sevgisi

Sinema yıldızlarının oturduğu semtlerin posta müvezzilerine Allah sabırlar versin. Öyle ya, onlar muhakkak ki meslekdaşlarından hem daha çok çalışmakta, hem de daha çok yorulmaktalar. Üstelik sadece her Allahın günü o yıldızın» evine 50 ile 100 arasında değişen mektup taşısalar gene iyi, arada «hayranlardan gelen hediyeler» de var.. Geçenlerde Bebek’e gitmiştik. «Hazır gelmişken bir de Kartal Tibet'e uğrayalım,» deyip Arif Paşa yokuşuna saptık. Ayağımız uğurlu mudur, nedir? Biz girdikten sonra kapı kısa aralarla çalınmaya başladı. Önce Gündüz hanımın ahbapları geldi, peşinden Kanat için ısmarlanan oyuncakları getiren adam ve peşinden mahallenin emektar müvezzii... Kartal Tibet kucağında büyük bir mektup tomarıyla yanımıza geldiği zaman dikatimizi hemen zarfların arasında göze çarpan bir paket çekti. Bir «Kartal Tibet» hayranı tutmuş, okuyup çok beğendiği «Kopuk Takımı» adlı kitaptan bir tane daha alıp hayranı olduğu yıldıza göndermişti. Bu, bizim aklımıza bir konu getirdi: A...

Sema Yardımcı İntikam İçin Assolist Oldu

Gazino sahneleri genç bir assolist daha kazanıyor... Üstelik bu assolist nikah masasından gazino sahnelerine transfer olan 21 yaşında taptaze bir bakire... ŞEY, genç kızlara ibret olacak bir evlilik dramını gün ışığına çıkartırken, adı önümüzdeki günlerde gazino neonlarının tepesine yazılacak Sema Yardımcı’yı da bir filmlik ve fotoromanlık deneyimine rağmen ilk kez tanıyacaksınız... Günlük gazetelerde çok okuduk “Bahtsız gelin” haberlerini. Ama böylesine ilk kez rastladık. Adını fotomodel - manken olarak duyurmaya çalışan bir kız gazino çevrelerinde “Assolist” olarak konuşulurken duyulmamış bir sosyete skandalı ortaya çıktı. Ünlü bir armatör ailesinin denizci oğlu Feyzi Oskay’ın nikah masasında bırakıp kaçtığı Sema Yardımcı’nın intikam uğruna assolist olmaya karar verdiği gazino çevrelerinde günün konusu şimdi. İlk sınavını Maksim Gazinoları’nda vereceği söylenen Sema Yardımcı’yı sahne tuvaletlerini diken ünlü modacı Gürna Çapa’nın yanında bulduk. Önceleri hiç konuşmak istemeyen “...

Zavallı Oya Hep Yatakta

Oya Aydoğan 'ın sinemadaki çizgisi bellidir... Çevirdiği her filmde mutlaka dişiliğini şöyle ya da böyle gösterir ya da göstertirler... İşte, Berhan Şimşek’le birlikte oynadığı son filmi olan “Zavallılar”da da, Oya Aydoğan bir türlü yataktan çıkamadı. Çeşil çeşit zavallılık vardır... İnsan, açlıktan zavallıdır, çaresizlikten zavallıdır, işsizlikten, parasızlıktan, kimsesizlikten zavallıdır... Fakat bizim bilmediğimiz bir başka zavallılık türü daha varmış... Aşk zavallısı... Bunu nerede mi teşhis ettik? Hemen söyleyelim, Oya Aydoğan'ın son çevirdiği filmin setinde... Yapımcı Kemal Dilbaz adına, yönetmen Ümit Efekan tarafından çekilen ve “Zavallılar” ismini taşıyan filmde, Oya Aydoğan, köyden şehre gelip, büyük kentin çarkları arasında kaybolan ve kaderin acımasızlığına karşı koyamayıp, hayalleri yok olan ve sonunda da onun bunun elinde oyuncak olan bir genç kızı canlandırıyor. Bu filmde Oya Aydoğan, yukarıda söylediğimiz gibi tam bir aşk zavallısı... Mekanı ise çoğu ...