Ana içeriğe atla

Eşinin Objektifinden Emel Sayın


HAYDİ hayırlısı... Yeşilçam'da esen fotoğrafçılık rüzgarı hızını gitgide arttırarak devam ediyor. Gün geçmiyor ki bir şöhretin daha eline bir fotoğraf makinesi alıp «güzel resim» peşinde koştuğunu görmeyelim. Ekrem Bora, Fikret Hakan, Ayhan Işık, Kartal Tibet, Tunç Oral, Engin Çağlar... Bunlar bir anda aklımıza gelen artist fotoğrafçılar. Görüldüğü gibi bu merak sadece erkek yıldızlar için geçerli.
Aynı rüzgar geçen yıl Yeşilçam'a giren «Sayın ailesi» nin kapısını da çaldı ve burada da kural bozulmadı. Emel Sayın değil ama, eşi yüksek mühendis İsmet Kasapoğlu önce epey paradan çıkıp teçhizat düzdü, sonra kitaplar okuyup çalışmalar yaptı ve bir de baktık ki karşımıza «mükemmel bir fotofrağçı» olarak çıkıvermiş. Tabii her amatör fotoğrafçı gibi bir de foto-modeli var İsmet Kasapoğlu'nun... Emel Sayın hemen her gün saatlerce eşinin objektifi karşısında poz veriyor, İsmet Kasapoğlu da «çıkır çıkır» karısının resimlerini çekiyor. Emel Sayın'a sorarsanız durum «iyidir». Önceleri eşinin fotoğraf çekebileceğine inanmamış, ama sırf onun dediği olsun, hevesi kırılmasın (!) diye poz vermeyi kabullenmiştir. Ama filimler yıkanıp basılınca ortaya çıkan fotoğrafları Emel Sayın da pek beğenmiş, «Aman İsmet, sen bu yola devam et!» demiş. İsmet Kasapoğlu ise «fotoğrafçılık» konusunda fazla iddialı değil. Üstelik kendisinin daha bu işin ilk basamaklarında olduğunu söylüyor ve çektiği resimlerin mükemmelliği konusunda da şöyle diyor:
- «Avrupa'da, ünlü fotoğrafçılar bir resim çekecekleri zaman modellerini saatlerce tetkik ederler, onun zaviyelerini araştırırlar ve en iyi resmi nasıl çekeceklerini düşünürlermiş. Ben hep karımın resmini çekiyorum, işte benim avantajım bu... Emel'i benden iyi kim tanıyabilir ki!»...(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şey Dergisi’nin 1984 Tarihli 29. Sayısı

https://www.tozlumagazin.net

Türkan'ın Oyununa Geldim

TÜRKAN'IN OYUNUNA GELDİM Bir yanardağ...Aylardan beri için için kaynayan...Patlamaya pek niyeti olmadığı halde, koşullar sonucu büyük bir gürültüyle patlayan bir yanardağ... Ve şimdi ateş saçan bu yanardağ Cihan Ünal'dan başkası değil...Türkan Şoray'olan aşkı neredeyse şarkılara türkülere konu olacak duruma geldiği halde işin başından beri ortaya Şoray'la birlikte kesin çizgiler koymayan ve “bile bile lades”li sözler olan “belki”leri,”olabili”leri çok güzel bir şekilde vurgulayan Cihan Ünal,içnde yaşadığı koşulların birdenbire yön değiştirmesiyle artık dayanamadı ve patladı.Ve kanımızca tüm kamuoyunu ilgilendiren, kendisinin Türkan Şoray'la olan aşkının getirdiği,zihinlere çöreklenen bir çok soruya ışık tutan şaşırtıcı itiraflarda bulundu...Cihan Ünal'ı aylar sonra itiraflara zorlayan neden kuşkusuz herkesin evlnecekler gözü ile baktığı bir sırada Türkan Şoray, yeni bir oyunuyla Ruçhan Adlı gibi aşk yaşadığı Cihan Ünal'ı terkedilmiş pozisyonuna soku

Murat Soydan Çabuk Unuttu

Murat Soydan ile Ankaralı flörtü Tanju Moltay arasındaki gizli arkadaşlığı bugüne kadar hiçbir gazete ve mecmuada yayınlanmamış fotoğrafları ile mecmuamızın 48'inci sayısında yayınladığımız zaman şöyle bir başlık koymuştuk: «Düğüm haziranda çözülecek.» Oysa düğüm 48 sayılı mecmuamız Murat Soydan'ın eline geçtiği cuma sabahı çözüldü ve Soydan hiç görmediğimiz ve tahmin edemeyeceğimiz bir sinirlilik içinde bize aynen şunları söyledi: - «Tanju Moltay hanım ile aramdaki her şey bitmiştir. Kendisine imzaladığım fotoğrafımı mahremiyetimizi çiğneyerek mecmuanıza vermesini affedemiyorum. Bunu yapmamalıydı.» Murat Soydan'ın bu şekildeki konuşmasına pek hayret etmiştik. Acaba aylardan beri konuştuğu, mektuplar yazdığı, zaman zaman da İstanbul’da veya Ankara'da buluştuğu Tanju Moltay ile sırf o imzalı fotoğrafı mecmuamıza verdiği için mi kopmuştu? Ve böyle kırıcı konuşmuş tu, yoksa, işin içinde daha başka şeyler de var mıydı? GÜLER SAMURAY ADI ORTAYA ÇIKINCA... Ge

Rıza Silahlıpoda'nın Büyük Aşkı

RIZA Silahlıpoda ile Serap Taşdemiroğlu, ilk kez dört yıl önce İzmir’de tanışmışlardı. Dört yıl sonra yine bir nisan akşamı da aşkları ortaya çıktı. Serap Taşdemiroğlu «Rıza ile bir arkadaş toplantısında tanıştık. Son ra arkadaşlığımız hiç eksilmeden bugüne kadar geldi» derken, Rıza Silahlıpoda da sevgilisinin gözlerinin içine bakarak şunları söylüyor: «Başımdan iki nikah, bir de nişan geçti. Ancak hiçbir zaman aradığım mutluluğu bulamadım. Ve dört yıl önce tanıştığım Serap’ta buldum gerçek dostluğu... Arkadaşlığımız gün geçtikçe sevgiye ve aşka dönüştü. Ama bir süre evlenmeyi düşünmüyoruz.» İstanbul’da tekrar sahneye çıkacak olan Rıza Silahlıpoda bu arada bir longplay dolduracak... Sanatçı İstanbul’da sevgilisi ile dinleniyor ve longplayının hazırlıklarını sürdürüyor. Rıza Silahlıpoda daha önce Sevda Karaca ile evlenmiş, şiddetli geçimsizlik yüzünden ayrılmış, şarkıcı Nilüfer ile de nişanlanıp kavgalı gürültülü bir şekilde nikah masasına gitmeden yollarını ayırmıştı. Rız

Ceyhan Cem'den Büyük İddia

Selçuk Ural'la beraberliğimiz 1966 Aralık ayında başladı. Daha önce de arkadaştık ama, sadece gezip tozuyorduk. Ne o bana, ne ben ona karışırdık. Bir gün bana Bütün erkek arkadaşlarla ilgini keseceksin. Filmleri bırakacaksın... Gazetecilere, artistlere selam vermiyeceksin dedi. Beni apayrı bir insan yapmak istiyordu. "Bunu zaman gösterir" diye teklifini kabul ettim. Bir arkadaşın evinde kalıyorduk. O Batı Kulüp'te çalışıyordu. Maddi vaziyetimiz iyi değildi. Arabasını satması o sıraya rastlar. Sonradan benim yüzümden sattığını söylemiştir ki, bu doğru değildir. Borcunu ödiyemediği ve şıklığa fazla düşkün olduğu için satmıştır. Bir süre sonra çalışmağa Ankara'ya gitti. Para yollıyacağını söylediği halde sözünü tutmadı... Kavgalarımız bir türlü bitmedi. Günün birinde bana evlenme teklif etti. "Birbirimizi tanımıyoruz... Daha ileride" dedim. Kurtuluş’ta bir ev tuttuk.Bütün istediklerimi almağa başladı. Israrla benden çocuk istiyordu."Gözü, duda