Beyaz
perdede heryıldız, bir yönüyle ilgi çekmiş, kendine yer
yapmıştır. İntiharlariyle dikkati çeken yıldızlar da vardır
ve bunların başında Diclehan Baban gelir. Ona "İntihar
Şampiyonu" demek de yerinde olur...
Reklam
için, aşk için intihar etmediğini söyleyen Diclehan, "20
günde üç defa intihar için korkunç bir buhran geçirmek lazım"
diyor. Her seferinde 40-50 hap birden yutmuş. Bu buhranın
nedenlerini açıklamak istemiyor "İş verilmiyordu da ondan"
diye geçiştirmiye çalışıyor. "Pekala frapan bir kadınım.
Neşeliyim, dost arkadaş canlısıyım. Neden acaba intihara
teşebbüs etti diye, bugüne kadar kimse aramadı sormadı. Kimse
teselli etmedi, elini uzatmadı bana. Hatta dördüncü, beşinci
intiharımı yapmam için beni tahrik ettiler. Ben ölürsem ardımdan
ağlıyacak bir garip" anam var. İnsanlardan nefret ettiğim
için intihar ettim. Ya iyilik ya gaye için yaşanır. Ondan sonra
çok kötü günlerim oldu. Fakat intihar etmedim..."
1959 dan
beri 30 un üstünde film çeviren Diclehan Baban Etilerdeki mütevazi
evinde oturuyor. Boş vakitlerini dikiş dikmekle geçiriyor.
İtalyanca öğreniyor. Ara sıra da filmlerde , küçük roller
alıyor. Sevdikleri: Renk siyah, hayvan at ve köpek, spor yüzme ve
futbol, meyva karpuz, yemek mantı, yazar Çetin Altan. Zaten
başucunda Çetin Altan'ın koskoca bir camlı portresi asılı.
"Benim
için rol önemli değil, para da önemli değil. Sadece sevdiğim
rol olsun yorulduğuma değsin" diyen Diclehan Baban, tesadüfen
geçtiği sinemada hep vamp rollerinde görünmüş. Başlıca
filmleri "Hızlı Yaşayanlar", "Ezrailin Habercisi"
,"Küçük Kahraman", "Ölüm Pazarı","On
Korkusuz Kadın" "Filinta Kovboy", "Kızlar
Pansiyonu", "İkimize Bir Dünya" "Asker Anası"...(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)
Yorumlar
Yorum Gönder