Ana içeriğe atla

Seçil Heper Yine Perişan

Bir süreden beri İstanbul’da bulunan Seçil Heper-Melih Caculi tekrar Cannes'e dönme hazırlıktan yaparlarken soluğu Amerika'da aldılar. Evinde fenalaşan Melih Caculi yanına kansı Seçil Heper'i de alarak tedavi olmak üzere hemen ertesi gün yola çıktı.
Ölüm korkusu hayat, sevenler için üzerlerine çöken bir kabus gibidir... Hele bu kişi Melih Caculi gibi daha önce kalbinden rahatsız olup, ölüm tehlikesi atlatmışsa, kalbinin ufacık, bir teklemesinde bu kabusu daha çok yaşar, dünyası zindan olur... İlk kalp krizini geçirdiği zaman hemen soluğu Amerika'da alan Melih Caculi, yurda döndüğü günden beri doktorların uyarılarına dakika dakika sadık kalıyordu. Öyle, ki, bir türlü vazgeçemeyip nikotin komasına bile girdiği sigarayı hayatından silip atmıştı...
Genç kansı Seçil Heper, Melih Caculi'nin sıhhati ile çok yakından ilgileniyor ve kocasının başında adeta özel tutulmuş dikkatli bir hasta bakıcı görünümü veriyordu... Açıkçası kocasına her an bir şey olabileceği korkusu onu da sarmıştı.
Görünüşte her türlü toplantıya katılıyorlar, cemiyet hayatı içine sıhhatli bir şekilde çıkabiliyorlardı ama Melih Caculi son zamanlarda konuşurken bir hayli güçlük çekiyordu. Üstelik yurt dışındaki işi de Caculi'yi yormuştu... Ve Cannes'e dönme hazırlığı yaptıkları günlerde Caculi'nin kalbi birdenbire sıkıştı ve fenalaştı. Kocasının bu ani fenalaşması karşısında çıldıracak duruma gelen Seçil Heper'in eve çağırdığı doktorlar Caculi'nin kesinlikle çalışmamasını ve bir köşede dinlenmesini sağlık veriyorlardı...

Kendine geldikten sonra Amerika'yı telefonla arayıp doktorundan randevu alan Melih Caculi bu olayın hemen ertesi günü yanına karisini da alarak Amerika'ya uçtu...(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkan'ın Oyununa Geldim

TÜRKAN'IN OYUNUNA GELDİM Bir yanardağ...Aylardan beri için için kaynayan...Patlamaya pek niyeti olmadığı halde, koşullar sonucu büyük bir gürültüyle patlayan bir yanardağ... Ve şimdi ateş saçan bu yanardağ Cihan Ünal'dan başkası değil...Türkan Şoray'olan aşkı neredeyse şarkılara türkülere konu olacak duruma geldiği halde işin başından beri ortaya Şoray'la birlikte kesin çizgiler koymayan ve “bile bile lades”li sözler olan “belki”leri,”olabili”leri çok güzel bir şekilde vurgulayan Cihan Ünal,içnde yaşadığı koşulların birdenbire yön değiştirmesiyle artık dayanamadı ve patladı.Ve kanımızca tüm kamuoyunu ilgilendiren, kendisinin Türkan Şoray'la olan aşkının getirdiği,zihinlere çöreklenen bir çok soruya ışık tutan şaşırtıcı itiraflarda bulundu...Cihan Ünal'ı aylar sonra itiraflara zorlayan neden kuşkusuz herkesin evlnecekler gözü ile baktığı bir sırada Türkan Şoray, yeni bir oyunuyla Ruçhan Adlı gibi aşk yaşadığı Cihan Ünal'ı terkedilmiş pozisyonuna soku

Turgut Özatay Evlendi

1964 yılını 1965'e bağlayan günlerdeyiz... İstanbul rıhtımına güzel bir Italyan gemisi yanaştı: «San Marco»... Gemiden çıkan turistler Istanbul'ın tarihi anıtlarını, tabiat güzellikleri görmek istiyorlar. Geminin merdivenlerinden iki İtalyan kızı iniyor. Tam o sırada Türk sinema dünyasının ünlü karakter oyuncusu Turgut Özatay da orada bir arkadaşını ziyarete gelmiş. Kızlardan İngilizce bileni Turgut'a, «Ayasofya'ya ne taraftan gidebiliriz?» dîye sordu. Turgut da bu iki turist kıza, «İsterseniz otomobilimle sizi oraya götürebilirim,» cevabını verdi. Biraz sonra üç kişi Ayasofya'nın 1500 yıllık kubbesi altında geziyordu. Genç kızlardan Cinzia Morigi adında olanı Fransızca biliyordu ve Urbino üniversitesinde felsefe doktorası yapıyordu. Cinzia, İtalya'ya gittikten sonra, pek beğendiği Turgut Özatay'a bir teşekkür mektubu yazdı. Turgut bu mektubu arkadaşı Vladimir Krasovsky'ye tercüme ettirdi. Mektuplaşma aylarca, hatta yıllarca devam etti. 1965 geçmi

Turgut Akyüz Kör Kurşunun Hedefi Oldu

16 Şubat Çarşamba günü büyük bir acı yaşandı gazino dünyasında. Stardust Gece Kulübü sahibi Turgut Akyüz, Abbas Heybetli tarafından tabanca ile vurularak öldürülmüştü. Olayın nedenleri konusunda çok şey söylenmiş, iddialar arasında, gazino patronlarının Gönül Yazar'a sahne boykotu uygulama kararı aldıkları halde Turgut Akyüz'ün bu kararı hiçe saymasının olaya neden olduğu iddiası bile yer almıştı. Oysa olay gecesi gazinoya arkadaşları ile gelen Abbas Heybetli, olay sırasında söylediği şeyleri, 22 Şubat Salı günü Fatih'de yakalandıktan sonra da ileri sürmüş ve, «Yengem Muazzez Abacı'nın söylediği 'Yasemen' şarkısını o an Gönül Yazar'ın okumasına dayanamadım. Çünkü o şarkıyı yengem tanıtmıştı ve bestecisinden sonra onun sayılırdı. Bu yüzden Gönül Yazar'ı uyardım. Ama Turgut Akyüz çok sert bir şekilde müdahale etti, içkiliydim ve kendime hakim olamadım» demişti. Neden ne olursa olsun, o akşamki bir öfke her iki tarafın da acı çekmesine yetmişti so

Murat Soydan Çabuk Unuttu

Murat Soydan ile Ankaralı flörtü Tanju Moltay arasındaki gizli arkadaşlığı bugüne kadar hiçbir gazete ve mecmuada yayınlanmamış fotoğrafları ile mecmuamızın 48'inci sayısında yayınladığımız zaman şöyle bir başlık koymuştuk: «Düğüm haziranda çözülecek.» Oysa düğüm 48 sayılı mecmuamız Murat Soydan'ın eline geçtiği cuma sabahı çözüldü ve Soydan hiç görmediğimiz ve tahmin edemeyeceğimiz bir sinirlilik içinde bize aynen şunları söyledi: - «Tanju Moltay hanım ile aramdaki her şey bitmiştir. Kendisine imzaladığım fotoğrafımı mahremiyetimizi çiğneyerek mecmuanıza vermesini affedemiyorum. Bunu yapmamalıydı.» Murat Soydan'ın bu şekildeki konuşmasına pek hayret etmiştik. Acaba aylardan beri konuştuğu, mektuplar yazdığı, zaman zaman da İstanbul’da veya Ankara'da buluştuğu Tanju Moltay ile sırf o imzalı fotoğrafı mecmuamıza verdiği için mi kopmuştu? Ve böyle kırıcı konuşmuş tu, yoksa, işin içinde daha başka şeyler de var mıydı? GÜLER SAMURAY ADI ORTAYA ÇIKINCA... Ge

Sevda Ferdağ ve Tamer Yiğit Niçin Ayrıldılar?

SUADİYE’DEYİZ. Bir bahçede Sevda Ferdağ'la karşılıklı oturmuş konuşuyoruz. Bir ara belli etmeden saate bakıyorum. Tam tamına 18.00.. Akreple yelkovan kadran içinde ince bir çizgi haline gelmişler. Sevda gözlerini yere indirmiş, öyle bakıyor. Sanırsınız ki yerdeki çakıl taşlarını sayıyor dikkatle. Ben içimden, «Demek tam 25 saat olmuş.» diyorum. Evet, 25 saat önce İstanbul'da, Yeşilçam sokağında bir arabanın içinde Tamer Yiğit’le buluşmuşuz. Tamer'le konuştuklarımız aklıma geliyor bir bir... TAMER YİĞİT NE DİYOR? Tamer Yiğit, «Sevda Ferdağ'la ayrılmışsınız?» deyince hiçbir şey demeden yere bakmıştı, tıpkı şimdi karşımda duran Sevda gibi.. Demek doğru, bir itiraz sesi yükselmediğine göre ayrılmışlar. Peki ama niye? Bunu sorunca cevap alamamıştık. Azıcık kenardan dolaşıp ağzından laf almaya, ayrılışlarının 'nedeni'ni bulup çıkarmaya gayret etmiştik, ama nafile. Tamer’in bu konuda söylediği cümleleri yanyana getirince ortaya şunlar çıkıyordu sadece: - «Ayrı