Ana içeriğe atla

50 Yaşındaki Kral Charles Bronson

Geçenlerde bir Amerikan sinema dergisi ilgi çekici bir anket düzenledi. Bu anket sonunda beyazperdenin en sevilen, en çok seyircisi olan şöhretleri meydana çıkacaktı. Oylama sonunda Charles Bronson, beyazperdenin «en etkili jönü» olarak ilan edildi.
Sonuç pek çoklarını şaşırtmış, bir o kadarını da memnun etmemişti. Gerçi «7 Silahşörler» filminin unutulmaz kahramanı çok sevilen, çok beğenilen bir aktördü, ama jön olabilmesi için yaşının bir hayli ilerlemiş olduğu ileri sürüldü. Bronson bugün tamamı tamamına elli yaşındaydı. Elli yaşındaki bir aktörün de genç olabileceği gerçekten bir tartışma konusuydu..
Aynı dergi yaptığı bir açıklamada, sinemada geçliğin yaşla aynı paralelde olduğunu hatırlattı da Charles Bronson’un hayranları rahat birer nefes aldılar, işte son zamanlara kadar jön rollerine çıkan Cary Grant, işte Gary Cooper, işte Burt Lancaster ve diğerleri.. Charles Bronson da niçin onlardan biri olmasındı?
Litvanya'dan hicret edip Amerika'ya yerleşen bir ailenin çocuğu olan Charles Bronson 3 kasım 1920’de Ehrenfeld kasabasında doğdu. Çok fakir bir ailenin çocuğuydu. O da babası gibi maden ocaklarında çalışmaya başladı. Ne var ki 19 yaşındayken savaş çıkmış, güney Pasifik adalarında topçu eri olarak askerliğini yapmıştı. Barıştan sonra Charles Bronson aktörlüğe merak saldı. Çalıştığı seyyar trupun aktrislerinden Harriet Tendler’e aşık oldu. Onunla evlendi, biri kız, öteki erkek iki çocuğu oldu.
Ama sanat hayatında beklediği şöhrete kavuşamamıştı Bronson.. Cebinde 150 dolarla bütün aile California’ya gittiler. Kendi televizyona girdi, karısı da bir mağazada tezgahtar olarak çalışmaya başladı. Zor günler geçiriyorlardı, ama mutluydular.
Charles Bronson bir yıl sonra başrolünü Gary Cooper'in oynadığı «işte, Şimdi Donanmadasınız!» adlı filimde ufak bir rol buldu. O zamanlar, gerçek adıyla Charles Buchinskl diye tanınıyordu. Marisa Pavan'la çevirdiği «Münzevi Kartal» filminde soyadını Bronson olarak değiştirdi. Ama bu da ona büyük bir şöhret sağlamadı. Ta ki 40 yaşındayken, oynadığı «Yedi Silahşörler» de dikkati çekinceye kadar..
Zaten «Yedi Silahşörler» yalnız Bronson'un değil, James Coburn, Steeve Mac Queen gibi bugününün şöhretlerinin de adlarının duyulduğu bir filim oldu. Charles Bronson bugün Amerikan sinemasında bir yeri olan, pek tanınmış ve sevilen bir aktördür. Geleceğinden emin ve rakiplerinden de hiç çekinmiyor: «Daha yirmi yıl beyazperdede kalacağım.. Hem de jön olarak,» diyor. Ve ikinci eşi olan, David Mc Callum'un eski karısı Jill ve 5 çocuğu ile Hollywood’un gürültüsüne, patırtısına, dedikodusuna karışmadan sakin bir hayat sürüyor...(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sezen Aksu, Sinan Özer'le Evlendi

Evet, bir süredir «ökseye tutulmuş» olan «Minik Serçesmiz sonunda kafese girdi. Böylece bir yıla yakın bir süredir devam eden aşk öyküsü «mutlu son»a bağlanmış, nikah defterinde Sezen Aksu ve Sinan Özer isimleri yanyana yazılmış oldu. 1980 yazının ılık ve egzotik bir Bodrum gecesinde başlayan, başbaşa çıkılan «mavi yolculuk»ta gelişen Sezen Aksu, Sinan Özer aşkı, o günden bugüne bütün şiddetiyle ve gazetecilerle köşe kapmaca oynayarak devam etti. Sonunda genç çift Beşiktaş Evlendirme Dairesinde, salonu hınca hınç dolduran hayran ve konuk kalabalığı önünde, nikah memurunun karşısına oturdular. Birbirlerinin gözlerinin içine bakarak «evet» dediler ve defteri imzaladılar. Nikah, memuru ayağa kalktı, iki sevgiliyi tebrik etti, «Bir yastıkta kocayın» dedi. Daha sonra Sezen ve Sinan alkışlar arasında uçarcasına salonu terkederek otomobile atladıkları gibi yitip gittiler. Sezen Aksu ve Sinan Özer, nikah sonrası yakın dostları ile bir kulüp'te toplandılar ve birlikte bu mutlu

Mine Mutlu Evleniyor

«MİNE MUTLU, rejisör Semih Evinle evlenme hazırlığında.. 'Ateş olmayan yerden duman çıkmaz' derler ya, inanmayın. Yeşilçam burası. Dumansız ateş de yakılır burada, ateşsiz duman da çıkarılır. Bu bakımdan söylentilerdeki gerçek payı üzerinde şimdilik bir tahminde bulunamıyor ve okuyucularımıza sadece bu 'evlilik haberini' vermekle yetini yoruz.» Geçen hafta, mecmuanız SES baskıya girerken duyduğumuz bu haberi tahkik edememiş ve «olayı,» haberler sayhamızda yukarıdaki cümlelerle vermiştik. SES, baskıya girdikten sonra işin gerçeğini öğrendik: Mine Mutlu evlenmesine evleniyordu, ama rejisör Semih Evin’Ie değil. AntalyalI tanınmış bir ailenin milyoner oğlu Cengiz Konuk'la. Geçen haftaki mecmua piyasaya çıkmadan işin gerçeğini öğrenmiş, hatta Cengiz Konuk'la Mine Mutlu'nun birlikte resimlerini çekmiştik, ama ne çare! Haftalık bir mecmua oluşumuz, sizlere olayın gerçek yönünü bir hafta gecikmeyle vermeye bizi mecbur ediyordu.. Mine Mutlu'yla Cengiz Ko

Türkan'ın Oyununa Geldim

TÜRKAN'IN OYUNUNA GELDİM Bir yanardağ...Aylardan beri için için kaynayan...Patlamaya pek niyeti olmadığı halde, koşullar sonucu büyük bir gürültüyle patlayan bir yanardağ... Ve şimdi ateş saçan bu yanardağ Cihan Ünal'dan başkası değil...Türkan Şoray'olan aşkı neredeyse şarkılara türkülere konu olacak duruma geldiği halde işin başından beri ortaya Şoray'la birlikte kesin çizgiler koymayan ve “bile bile lades”li sözler olan “belki”leri,”olabili”leri çok güzel bir şekilde vurgulayan Cihan Ünal,içnde yaşadığı koşulların birdenbire yön değiştirmesiyle artık dayanamadı ve patladı.Ve kanımızca tüm kamuoyunu ilgilendiren, kendisinin Türkan Şoray'la olan aşkının getirdiği,zihinlere çöreklenen bir çok soruya ışık tutan şaşırtıcı itiraflarda bulundu...Cihan Ünal'ı aylar sonra itiraflara zorlayan neden kuşkusuz herkesin evlnecekler gözü ile baktığı bir sırada Türkan Şoray, yeni bir oyunuyla Ruçhan Adlı gibi aşk yaşadığı Cihan Ünal'ı terkedilmiş pozisyonuna soku

Turgut Özatay Evlendi

1964 yılını 1965'e bağlayan günlerdeyiz... İstanbul rıhtımına güzel bir Italyan gemisi yanaştı: «San Marco»... Gemiden çıkan turistler Istanbul'ın tarihi anıtlarını, tabiat güzellikleri görmek istiyorlar. Geminin merdivenlerinden iki İtalyan kızı iniyor. Tam o sırada Türk sinema dünyasının ünlü karakter oyuncusu Turgut Özatay da orada bir arkadaşını ziyarete gelmiş. Kızlardan İngilizce bileni Turgut'a, «Ayasofya'ya ne taraftan gidebiliriz?» dîye sordu. Turgut da bu iki turist kıza, «İsterseniz otomobilimle sizi oraya götürebilirim,» cevabını verdi. Biraz sonra üç kişi Ayasofya'nın 1500 yıllık kubbesi altında geziyordu. Genç kızlardan Cinzia Morigi adında olanı Fransızca biliyordu ve Urbino üniversitesinde felsefe doktorası yapıyordu. Cinzia, İtalya'ya gittikten sonra, pek beğendiği Turgut Özatay'a bir teşekkür mektubu yazdı. Turgut bu mektubu arkadaşı Vladimir Krasovsky'ye tercüme ettirdi. Mektuplaşma aylarca, hatta yıllarca devam etti. 1965 geçmi

Turgut Akyüz Kör Kurşunun Hedefi Oldu

16 Şubat Çarşamba günü büyük bir acı yaşandı gazino dünyasında. Stardust Gece Kulübü sahibi Turgut Akyüz, Abbas Heybetli tarafından tabanca ile vurularak öldürülmüştü. Olayın nedenleri konusunda çok şey söylenmiş, iddialar arasında, gazino patronlarının Gönül Yazar'a sahne boykotu uygulama kararı aldıkları halde Turgut Akyüz'ün bu kararı hiçe saymasının olaya neden olduğu iddiası bile yer almıştı. Oysa olay gecesi gazinoya arkadaşları ile gelen Abbas Heybetli, olay sırasında söylediği şeyleri, 22 Şubat Salı günü Fatih'de yakalandıktan sonra da ileri sürmüş ve, «Yengem Muazzez Abacı'nın söylediği 'Yasemen' şarkısını o an Gönül Yazar'ın okumasına dayanamadım. Çünkü o şarkıyı yengem tanıtmıştı ve bestecisinden sonra onun sayılırdı. Bu yüzden Gönül Yazar'ı uyardım. Ama Turgut Akyüz çok sert bir şekilde müdahale etti, içkiliydim ve kendime hakim olamadım» demişti. Neden ne olursa olsun, o akşamki bir öfke her iki tarafın da acı çekmesine yetmişti so