-
«Karım Nathalie mi dediniz? Ben evli değilim ki. Eski karımla
hiç bir ilgim kalmadı.»
Karşımızda duran
genç adama bu sorulardan sonra adının Alain Delon olup olmadığını
sorsak her halde «değil» diyecekti! Tahran'da düzenlenen Fransız
Filimleri haftasına katılmak üzere İran Hava Yolları’nın bir
uçağıyle Tahran’a gitmekte olan ünlü Fransız aktörü Alain
Delon, Yeşilköy Havaalanında on beş dakika kaldı ve bu süre
içinde de kendisine sorulan soruların hepsini «Bilmiyorum»,
«Hayır», gibi olumsuz şekilde cevaplandırdı. Fakat onun «Hayır»
demesinin Türk hayranlarının kendisi hakkında edindikleri kanaati
değiştirmeye yetmeyeceğini anlayınca da işi şakaya vurdu. Zira
adının Markoviç olayına karıştığı, cinayet zanlısı olarak
ifadesi alındığı ve çocuğunun hatırı için boşandığı eşi
Nathalie ile gayrimeşru yaşadığını İstanbullu hayranlan çok
iyi biliyorlardı.
Doğrusunu
söylemek gerekirse Alain Delon sadece basm mensuplannm sorularına
verdiği cevaplarla değil kılığı ve kıyafetiyle de Türk
hayranlannı bir hayli şaşırttı. Fransız sinemasının genç
aktörünün 1970'in modasına bürünerek Yeşilköy'e ineceğini
düşünenler büyük bir hayal kmklığına uğradılar. Koyu füme
rengi elbise, siyah yağmurluk, pembe gömlek ve siyah kravatlı
Alain Delon'u bayağı yadırgadılar. Pantolonunun paça genişliği
bile bundan on yıl öncesinin modasına uygundu. Genç adam
saçlarını ve fovorilerini de modaya uyup uzatmamıştı. Onu bu
haliyle gören orta halli, ciddi, bir delikanlı sanırdı.
Kıyafetindeki ciddi
görünüşe rağmen Alain Delon, küçük bir çocuk şımarıklığı
içinde Yeşilköy’de durmadan çiklet çiğnedi. Sigara içerken
bile çikletini ağzın dan çıkarmamasının şaşkınlık
yarattığını fark edince de omuzlarını silkerek; «Ne yapayım,
ben çiklet çiğnemeyi pek seviyorum. Cikletsiz yaşayamam,»
diyerek çevresini saranları büsbütün şaşırttı.
Ünlü
aktöre Yeşüköy Havaalanının şeref salonunda alelacele bir
kahve ısmarlanmıştı. Bol köpüklü, az şekerli, mis gibi bir
fincan kahve genç aktörün eline tutuşturulduğu zaman aktörü
Tahran'a götürecek olan uçağın bir kaç dakika sonra hareket
edeceği anons edildi. Genç adam kahvesinden ancak bir iki yudum
alabilmişti. Fincanda yarım kalan kahveye üzüntüyle bakarken:
- İlk fırsatta gelip
Türkiye'de bir kaç gün kalacağım,» dedi, «Yarım kalan kahvemi
o zaman bitiririm.»...(diğer haberler için aşağıdaki linke
tıklayın)
Yorumlar
Yorum Gönder