Ana içeriğe atla

Uğur Güçlü Sarı Kemer Aldı

Yeşilçam'da efendiliği kadar sporculuğu ile de ün salan Uğur Güçlü, dört aydan beri yaptığı judo çalışmalarının semeresini gördü ve geçenlerde Türkiye şampiyonu, Avrupa altıncısı, «siyah kuşak» sahibi judocu Hakkı Koşar'ın elinden «sarı kuşak» aldı..
Rejisör ve prodüktörlerin çoğunluğu tarafından «geleceğin en iyi avantür tipi» olarak gösterilen Uğur Güçlü, oynayacağı filimlerin kavga sahnelerinde başarı sağlamak amacıyla bundan dört ay kadar önce judo ve karate çalışmalarına başlamıştı. Öğretmeni Hakkı Koşar, genç jöndeki Judo ve karate kabiliyetini görünce, «Uğur,» dedi. «Sen eğer judo ve karateyi yalnız filimlerde tatbik etmek için öğrenmez de, aynı zamanda zevkli bir spor olarak kabul edersan, inan bana, geleceğin Türkiye şampiyonlarından olursun.» Bu konuşma Uğur Güçlü'yü bir hayli etkilemiş olacak ki, yakışıklı jön, hemen kolları sıvadı, filim çalışmalarından arta kalan zamanlarını Cihangir’deki judo salonunda geçirmeye başladı.
İlk günler herkesin kaldırıp kaldırıp yere vurduğu Uğur Güçlü, bir ay sonra judonun birçok hünerlerini öğrenmişti. Artık o herkesi yerden yere çarpıyordu.
Bilindiği gibi juda silahsız olarak savunma esasına dayanan bir sporcudur. Japonlar’ın milli sporu olan judo, 1650 yıllında Çin Gen-Pin adında bir Çinli tarafından geliştirilmiş, Japonya'ya geçmiştir. Bugün Japonya'da bütün okullarda ders olarak öğretilen judo Amerika ve Avrupa'da çok tutulur, Türkiye’de de hayli yaygındır. Judoya beyaz bir kemerle başlayan öğrenciler ilk etabı başarıyla bitirirlerse, bellerine sarı bir kemer takarlar. Sonra bu kemerleri kahverenklisi ve çeşitli renkler izler ve sonunda gelip «siyah kemer»e dayanır. Siyah kemer takan bir öğrenci artık öğrenci değil, öğreticidir, judonun bütün hünerlerini öğrenmiştir.

İşte Uğur Güçlü geçtiğimiz 22 nisan günü Judo'nun ilk etabını başarıyla tamamladı, «siyah kemerli» öğretmeninden «sarı kemerini» aldı. Simdi Uğur'un bütün dileği kemerlerin sayısını arttırmak ve sonunda «siyah kemeri» alabilmek...(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Deniz Gökçer Tercihini Yaptı

TİYATROYLA pek fazla içli dışlı değilseniz bile muhakkak Deniz Gökçer adını duymuşluğunuz vardır. Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü Cüneyt Gökçer ’le, aynı tiyatronun sanatçılarından Mediha Gökçer'in kızlarıdır Deniz Gökçer. Ne yalan söylemeli, geçen gün Acar Filim platosunda karşı karşıya gelip tanıştırılıncaya kadar, benim de kendisi hakkındaki bilgim bundan fazla değildi. Pek onun «Genel müdürün kızı olmaktan öte» iyi bir tiyatro artisti, sözü edilir, hesaba katılır bir sanatçı olduğunu duymuşluğum: «Andromak» ta, «Damdaki Kemancı» da, «Bir Bardak Su» seyretmişliğim vardı. Platoda, iki plan arasında tanıştırıldık Deniz Gökçer'le. El sıkıştık, kenardaki iki sandalyeye oturup konuşmaya başladık. 1945 yılında, Ankara'da doğmuş Deniz Gökçer... Önce Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü'ne gitmiş, orada 6 yıl okumuş. Sonra şiddetli bir «lumba go» onu Bale Bölümünden ayrılmaya mecbur etmiş. Bunun üzerine yeniden imtihanlara girmiş Deniz Gökçer, bölüm değiştirip Devlet Konse

Türkan'ın Oyununa Geldim

TÜRKAN'IN OYUNUNA GELDİM Bir yanardağ...Aylardan beri için için kaynayan...Patlamaya pek niyeti olmadığı halde, koşullar sonucu büyük bir gürültüyle patlayan bir yanardağ... Ve şimdi ateş saçan bu yanardağ Cihan Ünal'dan başkası değil...Türkan Şoray'olan aşkı neredeyse şarkılara türkülere konu olacak duruma geldiği halde işin başından beri ortaya Şoray'la birlikte kesin çizgiler koymayan ve “bile bile lades”li sözler olan “belki”leri,”olabili”leri çok güzel bir şekilde vurgulayan Cihan Ünal,içnde yaşadığı koşulların birdenbire yön değiştirmesiyle artık dayanamadı ve patladı.Ve kanımızca tüm kamuoyunu ilgilendiren, kendisinin Türkan Şoray'la olan aşkının getirdiği,zihinlere çöreklenen bir çok soruya ışık tutan şaşırtıcı itiraflarda bulundu...Cihan Ünal'ı aylar sonra itiraflara zorlayan neden kuşkusuz herkesin evlnecekler gözü ile baktığı bir sırada Türkan Şoray, yeni bir oyunuyla Ruçhan Adlı gibi aşk yaşadığı Cihan Ünal'ı terkedilmiş pozisyonuna soku

Şey Dergisi’nin 1984 Tarihli 29. Sayısı

https://www.tozlumagazin.net

Nilüfer'in Kara Lekesi

Tüm çıplaklığıyla bilinmeyen bir olay hakkında konuşmak ve kişiler hakkında suçlamalarda bulunmak yanlış hir harekettir... 14 Nisan 1981 tarihinde resmen boşanmaya karar veren Nilüfer ve Yeşil Giresunlu arasındaki sürtüşmeler de, sonunda bu olayın kahramanlarına koca bir «Kara leke» sürüverdi. Yeşil Giresunlu'nun basına yaptığı açıklamalar oldukça ilginç ve bir o kadar da düşündürücü idi. Giresunlu aynen şöyle diyordu: «Nilüfer'in bir buçuk yıldan bu yana Mehmet Kölük adlı kişiyle ilişkisi vardır.» KADIN KADINA BİR SOHBET Bu olay hakkındaki gerçekleri bulmak için genç sanatçının evine giderek kadın kadına konuşmak istedim. Etiler'deki evinde beni annesi karşıladı... O da üzgün, o da çaresizdi. Bunca yıl büyütüp gözünün içine baktığı kızının «ihanet»le damgalanmasını hazmedemiyordu.. «Kızım sanatçı ama biz mazbut bir aileyiz. Ben dul kaldığım zaman Nilüfer henüz 9 yaşındaydı. Onu bugünlere getirene kadar neler çektim. Üç yaşında astıma yakalandı, yıllarca tedavi

Rıza Silahlıpoda'nın Büyük Aşkı

RIZA Silahlıpoda ile Serap Taşdemiroğlu, ilk kez dört yıl önce İzmir’de tanışmışlardı. Dört yıl sonra yine bir nisan akşamı da aşkları ortaya çıktı. Serap Taşdemiroğlu «Rıza ile bir arkadaş toplantısında tanıştık. Son ra arkadaşlığımız hiç eksilmeden bugüne kadar geldi» derken, Rıza Silahlıpoda da sevgilisinin gözlerinin içine bakarak şunları söylüyor: «Başımdan iki nikah, bir de nişan geçti. Ancak hiçbir zaman aradığım mutluluğu bulamadım. Ve dört yıl önce tanıştığım Serap’ta buldum gerçek dostluğu... Arkadaşlığımız gün geçtikçe sevgiye ve aşka dönüştü. Ama bir süre evlenmeyi düşünmüyoruz.» İstanbul’da tekrar sahneye çıkacak olan Rıza Silahlıpoda bu arada bir longplay dolduracak... Sanatçı İstanbul’da sevgilisi ile dinleniyor ve longplayının hazırlıklarını sürdürüyor. Rıza Silahlıpoda daha önce Sevda Karaca ile evlenmiş, şiddetli geçimsizlik yüzünden ayrılmış, şarkıcı Nilüfer ile de nişanlanıp kavgalı gürültülü bir şekilde nikah masasına gitmeden yollarını ayırmıştı. Rız