Nişandan
nikaha kadar geçen sürenin fazla uzamaması gerektiği yolunda
yaygın bir düşünce vardır toplumda. Aradaki sürenin uzaması
halinde birçok tatsız olayın çıkacağı sanılır. Ama bu
düşüncenin her zaman geçerli olmadığını ispat edecek bir çift
var sanat dünyamızda: Ayla Dikmen – Enis Berki çifti. Bundan on
üç yıl önce tanışmışlardı. Aralarında başlayan candan
arkadaşlık, güçlü bir sevgiye dönüşünce de evliliğe giden
yolda ilk adımı atmışlar ve nişanlanmışlardı. Ama atılan bu
adımın sonu bir türlü gelmedi ve çift, yıllar boyu nikah
masasına bir türlü oturmadı. Fakat nişanlılıklarını tam bir
bağlılık İçinde sürdürdüler. Bu başarıyı nasıl
gösterdiklerini Ayla Dikmen şöyle anlatıyor:
«Ben
sanatıma bağlı bir insanım. Enis de en az benim kadar
çalışmalarıma ilgi gösterdi. Parça seçimime varıncaya kadar
her şeyimle ilgilendi. Ayrıca son derece entellektüel bir
insandır. Girdiği her gruba kısa sürede uyar. Sorumluluk duygusu
son derece gelişmiş bir kişidir. Birbirimizden uzak olduğumuz
günlerde en az üç kez beni telefonla arar. Bensiz hiçbir yere
gitmez ve beni yalnız bir yere göndermez. Bu tutumu dedikodulardan
uzak kalmamızı sağladı. Bütün bunların dışında ve kanımca
bunca yıl hiç kırgınlık olmadan beraber olmamızın başlıca
nedeni, birbirimize güven duymamızdan kaynaklanıyor.»
Dikmen
ardından da büyük haberi veriyor:
«Bu
yılın sonuna doğru evlenmeyi düşünüyoruz.»
Evet,
on üç yıllık nişanlılık bitecek ve çift evlenecek. Acaba
evlilik, yaşamlarında değişiklikler getirecek mi? Bu sorumuzu
Ayla Dikmen şu sözlerle yanıtlıyor:
«Sadece
sahneden uzaklaşacağım. Çünkü, Enis evlendikten sonra sahneye
çıkmamı istemiyor. Sanatımı plak yaparak
sürdüreceğim...»...(diğer haberler için aşağıdaki linke
tıklayın)
Yorumlar
Yorum Gönder