Ana içeriğe atla

Fikret Hakan'ın Dublörü

«Paralı Askerler» filminde Fikret Hakan’ın dublörlüğünü yapan Yaşar Güçlü’nün şansı açıldı. Yeşilçam’da başrole yükseldi ve Fikret Hakan tarafından Londra’ya çağrıldı.
Hikayenin başlangıcı bundan 6 ay kadar öncesine rastlıyor. Columbia şirketi artistleri, teknisyenler, aleti, edevatıyla Türkiye’ye gelmiş ve gürültüsü ayyuka çıkan «Paralı Askerler» filmini çevirmek için hazırlıklara başlamışlar. Bu arada Fikret Hakan’a da filmin başrollerinden biri verilmiş. Hakan, rolü icabı filmde birçok tehlikeler atlatıyor, duvarlardan atlıyor, hızla koşan ata yerden biniyor, hopluyor, zıplıyor.
Fikret Hakan rolüne çalışadursun, Amerikalı filmciler bir yandan da kavgacı figüranlar arıyorlar. Uzun boylu, havaya savrulan yumruğu yemiş gibi kendini usulünce yere atabilecek adamlar seçiliyor, içlerinde Yaşar Güçlü’de var. Seçilenler 7 - 8 günlük bir imtihana tabi tutuluyorlar. Bu arada rejisör Peter Collison’da imtihanları izliyor ve bir ara Yaşar Güçlü’yü çağırıp, «Fikret Hakan’ın dublörü olur musun?» diye soruyor ve bu bir cümle Yaşar’ın hayatında önemli değişikliklerin başladığı ilk gün oluyor..
Yaşar Güçlü 1943 yılbaşında Kayseri’nin Develi’sinde doğmuş. Kayseri Lisesi’nin birinci sınıfına kadar okuduktan sonra İstanbul’a gelmiş. Önce kadın berberliği yapmış, sonra berber olarak sinemaya girmiş. Setlere gider, kadın ve erkeklerin saçlarını düzeltirmiş. Bu nazik ve efendi delikanlının elinden rahmetli Ahmet Tarık’la, Salih Tozan tutmuşlar, ona filmlerde ufak tefek roller bulmaya başlamışlar. Yaşar önce «Kelepçe» adlı filmde oynamış. Sonra yüzden fazla film de irili ufaklı roller almış ve nihayet «Paralı Askerler» filminde Fikret’in dublörü olmuş...

Artık keramet yıllardan beri küçük roller oynamasına rağmen direnen Yaşar’ın sabrında mıdır, «Paralı Askerler» de midir, yoksa Fikret Hakan’ın dublörlüğünde midir bilinmez ama, sonunda olan olmuş ve şans kapıları Yaşar için ardına kadar açılıvermiş. Dördüncü, beşinci derece rollerden, birden başrole atlamış ve ilk olarak «Fantoma Süperman’a karşı» adlı filmin başrolünde oynamış. Bu arada Fikret Hakan’dan bir mektup gelmiş. Mektupta Fikret, mayıs ayında yeni bir filme başlayacağını yazıyor ve, «O filimde yine benim dublörüm sen olacaksın. Hazırlığını yap, mayıs ayına doğru buraya gel. Zira ben mayısa doğru filme başlayacağım» diyormuş. Şimdi Yaşar Güçlü, harıl harıl hazırlık yapıyor. Oraya gidecek ve nasıl Yeşilçam’da ise figüranlıkla başlayıp başrole yükseldiyse, orada da işe dublörlükle başlıyacak. Sonrası şimdiden bilinmez tabii... Bakın az kalsın unutuyorduk. Hemen ilave edelim: Fikret Hakan «Paralı Askerler» den 70.000 lira almıştı ya. Yaşar Güçlü de o filmden 14.000 lira almış...(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Emel Sayın Reklam Mı Yapıyor?

Dünya borsalarında en çok konuşulan konu, Amerikan Doları’nın sürekli değer kazanması. Çeşitli ülkelerde ise petrol ürünlerine yapılan zamlar tartışılıyor... Öte yandan, Amerika Uzay Bilimi Laboratuvarları’nda çalışan ilim adamları, uzaydan gelecek tehlikeler varsayımından hareket ederek, geceli gündüzlü araştırmalar yapıyorlar. Dünyada yaşayan milyonlarca insanın sorunları da, ilgilendikleri konular da öylesine birbirinden farklı ki. İşte, size sanat dünyamızın şu günlerde gündeminde olan bir numaralı konusunu açıklayalım. Yüzbinlerce kişinin fısıldadığı sözler: « Emel Sayın ile Selçuk Aslan boşanıyorlar mı?» Gerçek şu ki, ekonomik ve politik sorunlarının keşmekeşliği yanında, şu ihtiyar dünyamız, nice büyük aşklara tanık oldu bugüne kadar. Eğer bizden, Emel Sayın ile Selçuk Aslan ilişkisinin son durumu ile ilgili açıklamalar istiyorsanız, önce şunları söylememiz gerekiyor: Emel Sayın ile Selçuk Aslan arasındaki duygu ilişkisini basit bir sevgi olarak göremeyiz. Daha dün...

Emel Sayın'ı Yeliz Mi Ayırdı?

Güneşli ve sıcak bir mayıs sabahı Suadiye'nin Şendurak Sokağında bulunan 16 numaralı apartmanın 8'nci dairesinin zilini çaldık... Basında çıkan yazılar ve ortalıkta dolaşan söylentilere göre Emel Sayın ile Selçuk Aslan'ın ayrılmaları an meselesiydi... Gerekçe olarak da Yeliz gösteriliyor ve deniliyordu ki: «Selçuk'la Yeliz arasında büyük bir aşk var»... SES Dergisi her olayda olduğu gibi, bu olayda da meselenin gerçek yüzünü verebilmek için bir süre bekledi ve sonunda Emel Sayın’ın kapısını çaldı... Zil sesinden kısa bir süre sonra, kapı açıldı. Pek çok kişinin «Emel Sayın çok perişan... Evinden dışarı adım atmıyor...» dediği Emel Sayın karşımızda duruyordu: «Hoşgeldiniz... Buyurun, içeri girin lütfen...» Henüz sabahın erken saatleri olmasına rağmen farklı görünüyordu Emel Sayın... Gülüyordu... Sabah kahvaltısını çoktan yapmış, erken kalkan kişilere öz bir rahatlıkla çivin içinde dolaşıyordu. Pek çok sanatçının yataklarından ancak öğleden sonra kalktıklarını ...

Zafir Seba Bir Yuvarlakla Ayıbını Kapatacak

“ Bugüne değin hep çıplaktım, zaten şöhretimi de soyunmama borçluyum. Ama bu ne zamana kadar sürer, orası meçhul. İşte ben de bu meçhulün kurbanı olmamak ve sahnelerde kalıcı olabilmek için yepyeni bir karar aldım. Yapacağım uzunçalarla sadece çıplak olmadığımı, sanatçılık yönümün de bulunduğunu kanıtlayacağım. Tüm şöhretimin yarattığı çıplaklık imajını bu uzunçalarla başka yönlere çekeceğim gibi ayıbımı da böylece bir yuvarlak plakla kapatmış olacağım.” Evet, yakında dolduracağı bir uzunçalarla geçmişine bir anlamda set çekeceğini açıklayan Zafir Seba söylüyor bu sözleri. Hani şu gerek sahnede, gerekse fotoğraflarında daima çıplak olarak görülen ve bu nedenle de normal bir giysi ile görsek “Aaa bu o mu acaba?” diyeceğimiz çıplak şarkıcı. Çünkü kendisi şimdiye kadar dikkatleri üstüne vücudunu hiç çekinmeksizin sereserpe gözler önüne sererek çekmiş, halen de öyle sürdürmekte. Ama bundan böyle çıplaklığın uzun ömürlü olamayacağını, bir yandan yaşının geçtiğini, bir yandan da soyunma...

Çıplak Protesto

Son birkaç yıldır büyük gazino sahnelerinde çekilen assolist sıkıntısı yeni şöhretlerin doğmasına sebep oluyor. Dünün uvertür yıldızları, küçük gazinoların skandalsever şöhretleri kısa süreli müzik eğitimlerinden sonra büyük gazinolarda birer birer assolist olarak çıkıyor. Yeni çıkan ve henüz olgunlaşmamış bu şöhretler gözlerini Türk sanat müziğinin tecrübeli assolistleri Emel Sayın ’ın, Muazzez Abacı 'nın, Gönül Yazar ’ın tahtına dikerken zirveye kısa yoldan çıkmak için bazı çevrelere göre hatalı görülen büyük adımları atmaktan da çekinmiyorlar. İşte bu yeni assolistler kervanında en büyük ilgiyi gören ve birçok müzik otoritesine göre geleceği daha parlak olabilecek tek solist olarak gösterilen genç yıldız Seda Sayan 'da düşmek pahasına da olsa büyük adımları atmaktan çekinmiyor. Gazino yönetiminin koyduğu yasaklara aldırış etmeyen Seda Sayan assolistliğin güzel, seksi ve de arzu edilen bir dişi olmakla yakından uzaktan ilgisi olmadığını savunarak kendisini kınayanları prote...

Fikret Hakan İki Aylığına Türkiye'de

Yağmur birden bindirmişti İstanbulun üstüne.. Silicisi çalışmayan bir arabayla tam gaz Yeşilköy'e gidiyorduk. Direksiyon başında Fikret Hakan'ın teyzesi Halide Övet, yanında Fikret'in annesi Belkıs Kırar ve onun yanında Mari adlı bir yakınları.. Geride de Fikret'in arkadaşı Hilmi Kurt ve bizler... Gözlerimiz saatle yol arasında mekik dokuyordu.. Yeşilköy Havaalanına vardıktan 4 dakika sonra taa Amerika'lardan yola çıkıp Paris’lere, Londra'lara, Münih'lere de uğrayan devasa jet uçağı kazasız belasız indi meydana. Sonra «zor dakikalar» başladı bekleyenler için.. Yağmur dinmemişti. Bu yüzden otobüsler uçağa yanaşıyor, yolcuları oradan alıp gümrük kapısının önünde bırakıyorlardı, ilk otobüsten inen yolcular arasında Fikret Hakan yoktu. Başta Fikret'in annesi Belkıs Hanımla teyzesi Halide Hanım olmak üzere hepimiz gözümüzü uçağın merdivenine dikmiş Fikret'i gözlüyorduk. Biz gözleyeduralım, ikinci otobüs de gelip yolcularını boşalttı. Herkes ümidini...