Ana içeriğe atla

Zeynep Aksu Kadıköy'e Taşındı

Kadıköy’de doğan, Fenerbahçe’de büyüyen Zeynep Aksu geçen yıl Şişli’de bir apartman katı alarak İstanbul tarafına taşınmıştı. Doğup büyüdüğü yerin hasretine dayanamayan yıldız geçtiğimiz hafta Fenerbahçe’de tuttuğu yazlık eve taşındı.
Zeynep Aksu sinema yıldızlarımız arasında Kadıköy’e olan tutkusuyla tanınır. Ekrem Bora, Tugay Toksöz, Süleyman Turan, Ajda Pekkan, Nuran Aksoy, Devlet Devrim, Tunç Okan ve daha birçok yıldız Kadıköy’den çıkmıştır, bazıları hâlâ Kadıköy’de oturur, bazıları yazdan yaza Kadıköy’e geçerler. Üstelik hepsi ama hiç birinde Kadıköy tutkusu Zeynep Aksu’nun ki kadar gelişmemiştir.
Biliyorsunuz, Zeynep Aksu geçen yıl Şişli’de bir apartman katı alıp İstanbul’a taşınmıştı. Geçenlerde Kadıköy’deki katının bittiğini haber aldık. Bu haberin peşinden de Zeynep Aksu’nun Kadıköy’de, Fenerbahçe’de bir yazlık ev kiraladığını duyduk ve hemen adresi bulup oraya gittik.
Zeynep Aksu tekrar Kadıköy’e taşındığı için çok sevinçli... «Dünya varmış. İnsan burada yaşadığını daha iyi anlıyor. Çimenler daha yeşil, güneş daha parlak geliyor insana» diyor. O böyle Kadıköy’ü methettikçe biz ister istemez «Acaba?» dedik, «Zeynep Aksu bundan böyle hep bu yakada mı oturacak?» Bunu sorduğumuz zaman Zeynep Aksu önce güldü, sonra.
«İnanın, onu şimdilik ben de bilmiyorum,» diye söze girişti. «Biliyorsunuz, karşıda bizim bir evimiz vardı. Bu evi kat karşılığı müteahhide verdik. O apartmanda bir katım var. Yaz için burasını tuttum, burası da çok hoşuma gidiyor, ilk zamanlar kendi kendime «Şişli»deki evi kiraya veririm, kendim de burada otururum» diyordum ama, şimdi de aklıma başka şey geliyor. Film çevirirken buradan gidip gelmek çok zor oluyor. Şimdi şöyle birşey düşünüyorum. Yaz sonunda buradaki katıma geçeceğim, ama Şişli’deki evi de bozmayacağım. Film çevirirken orada kalacağım, film biter bitmez Kadıköy’e geçeceğim. Kadıköy’ü anlatamıyacağım kadar çok seviyorum. İş olmasa gezmek için bile geçmem karşıya.»

Anlıyacağımz Zeynep Aksu’nun kararı — şimdilik — şöyle. Yazlığa gidenler yılın 4 ayını yazlıkta, 8 ayını kışlıkta geçirir ya, Zeynep’de bir bakıma öyle yapacak. Ama onunki yazlık - kışlık değil. Film çevirdiği zaman İstanbul’da oturacak, çevirmediği zaman da Kadıköy’de!..(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İzzet Günay'ın Karısı Vefat Etti

27 95 13 numaralı telefonun her çalışında telin diğer tarafından hep aynı istek tekrarlanıyor: «Alo 27 95 13 mü? İzzet Günay’la konuşmak istiyorum...» Hayranlarının konuşmak için İzzet Günay 'ı aradıkları saatlerce o, evinde uzandığı yerden sabit bakışlarla tavana bakıyor ve «Semine'sini» kendinden ayıran olayları düşünüyordu. Her şey 1 mayıs günü başlamıştı... BİR BAHAR GEZİNTİSİ 1 mayısta havanın güzelliğinden istifade ederek kırlara uzanan İstanbullular arasında Günay ailesi de vardı. Günay'lar yemeklerini yanlarına almışlar, arabalarına atladıkları gibi yola çıkmışlardı. İzzet Günay'ın 10 yıllık eşi Semine Günay o gün çok neşeliydi. Papatya topladı, kocasıyle şakalaştı... Hatta sık sık tekrarladığı şikayetini bile ağzına almadı... 1 mayıs günü Semine'nin başı hiç karıncalanmamıştı... 1 mayıs çarşamba gününü güle, oynaya geçiren Günay'lar, aynı günün gecesinde acı bir sürprizle karşılaştılar. Semine Günay birden rahatsızlanmış, kendini kaybetmişti.

Türkan'ın Oyununa Geldim

TÜRKAN'IN OYUNUNA GELDİM Bir yanardağ...Aylardan beri için için kaynayan...Patlamaya pek niyeti olmadığı halde, koşullar sonucu büyük bir gürültüyle patlayan bir yanardağ... Ve şimdi ateş saçan bu yanardağ Cihan Ünal'dan başkası değil...Türkan Şoray'olan aşkı neredeyse şarkılara türkülere konu olacak duruma geldiği halde işin başından beri ortaya Şoray'la birlikte kesin çizgiler koymayan ve “bile bile lades”li sözler olan “belki”leri,”olabili”leri çok güzel bir şekilde vurgulayan Cihan Ünal,içnde yaşadığı koşulların birdenbire yön değiştirmesiyle artık dayanamadı ve patladı.Ve kanımızca tüm kamuoyunu ilgilendiren, kendisinin Türkan Şoray'la olan aşkının getirdiği,zihinlere çöreklenen bir çok soruya ışık tutan şaşırtıcı itiraflarda bulundu...Cihan Ünal'ı aylar sonra itiraflara zorlayan neden kuşkusuz herkesin evlnecekler gözü ile baktığı bir sırada Türkan Şoray, yeni bir oyunuyla Ruçhan Adlı gibi aşk yaşadığı Cihan Ünal'ı terkedilmiş pozisyonuna soku

Sema Özcan'ın Eşi Resti Çekti

Bir günlük gazetenin ilavesinde çıkan «Sema Özcan, saadet defterinin üzerine yeniden afiş yapıştırmak istiyor» başlıklı haber, Sema Özcan - Mehmet Sarper çiftinin mutlu yuvalarının üzerinde kara kara bulutların dolaşmasına sebep oldu. Habere göre Sema Özcan, Kenterler Tiyatrosu’nun kulisinde tesadüfen rastladığı gazetecilere, «Artistliğe dönmek istiyorum. Kocamdan izin alacağım. Önce izin vermek istemeyebilir. Fakat yumuşatıp yasağı kaldıracağıma inanıyorum. Sinemayı para için yaptığımı zannediyordum. Evlendikten sonra unutmak bir yana sinemayı çok sevdiğimi anladım. Beyaz perde adeta benim bir parçammış. Perdeyi kesin olarak bırakmış olmak beni çok üzüyor,» diye beyanat vermiş, daha evliliğinin birinci ayı dolmadan Yeşilçam’a karşı olan özlemini açıkça belli etmişti. Haberin gazetede yayınlandığı gün Sarperler'in kapılarını çaldık. İşte fotoğraf çekmemize müsaade etmeyen, fakat Sema Özcan susarken bizimle açık açık konuşan Mehmet Sarper'in bu konuda SES'e söyledikleri

İzzet Günay'ın Vicdan Azabı

İzzet Günay'ın Teşvikiye'deki evinden içeriye girdiğimiz zaman, gözlerimiz hemen onu aramıştı. Kapıda, eşi Semine Günay, üzgün bir sesle: - «İçeride, şimdi gelecek» diyerek, bize yer gösterdi. Az sonra karşımızda, Türk sinemasının en efendi aktörlerinden İzzet Günay vardı. Fakat, neşeli, durmadan espriler yapan İzzet gitmiş, yerine, gözleri çukura kaçmış, yüzü traşlı ve sapsarı, durgun bir İzzet gelmişti. Dalgın bir hali vardı. «Geçmiş olsun dediğimiz zaman, yüzümüze kısa bir müddet anlamsız gözlerle baktı ve: - «Bir iştir başımıza geldi. Hala tesirinden kendimi kurtaramadım», diyerek karşılık verdi. Yaktığı sigaranın dumanlarını seyrederek, 8 ağustos salı günü saat 15.30 sıralarında olan trafik kazasının tafsilatını ağır ağır anlatmaya başladı: «Filim çalışması olmadığı zamanlarda, Yeniköy'e gidip denize giriyorum. O gün de aynı niyetle arabama atladım. Maslak yolunda, İstinye - Tarabya kavşağına doğru normal bir hızla ilerliyordum. Tahminen kavşağa 400 - 450 me

Türkan Şoray'ın Babası Kızgın

Hatılmayacağınız gibi evvelki hafta çıkan mecmuamızda Türkan Şoray 'ın «Allah annemi ıslah etsin» başlıklı bir röportajını yayınlamıştık. Türk sinemasının bir numaralı kadını o röportajında annesinden acı bir dille şikayet ediyor, babası için ise 'asil adam' tabirini kullanıyordu. Eğer şöyle bir düşünülecek olursa, aşağı yukarı tam sekiz yıldan beri Meliha Şoray 'ın Türkan Şoray ile karşılıklı olarak sahnede olduğu, fakat baba Şoray'ın hiç sesinin çıkmadığı görülür. Acaba baba Şoray neden böylesine kalın bir perde arkasında, derin bir sessizlik içindedir? Bu soru bizim aklımıza haftalardır takılıp kalmıştı. Baba Şoray'ı konuşturmak istiyorduk. Önce çalıştığı yer ile oturduğu evi tesbit ettik. Ancak geçen hafta içinde bir gün baba Şoray kendi ayağı ile SES'in idarehanesine gelmesin mi? Gökte aradığımızı yerde bulmuştuk... Halit Şoray, tıpkı Türkan Şoray, tıpkı Nazan Şoray. İki kız kardeşin ikisi de «hık» demişler, babalarının burnundan düşmüşler sa